Üstelik Kürtler, Irak’ın toprak bütünlüğünü sağlama taahhüdünde bulunmadıkları gibi, kendi toprakları dışında operasyona katılmaları için imkânları kısıtlı. Ayrıca, bir sonraki adımın Irak Kürt bölgesine ne kazandıracağını önceden ve net şekilde bilmek istiyorlar.
Halen Musul’a saldırı hazırlıkları yapılıyor. Elbette Musul’un IŞİD’den geri alınmasında Kürtlerin askeri çıkarı var, zira IŞİD ile doğrudan temas hattını azaltmış olacaklar. Uzunluğu yüzlerce kilometreye varan temas hattının güvenilir şekilde kontrol edilmesi neredeyse imkansız.
Ancak Kürtlerin daha önemli siyasi ve hatta tabiri caizse ulusal çıkarları var. Ninova Bölgesi’nin Dicle’nin doğusunda kalan kısmı, Araplaştırma politikası sırasında Kürdistan’dan koparılan topraklar. Kürtler, bu topraklarını geri almak niyetinde. Buna göre Musul’a saldırıyı başlatmadan önce siyasi güçlerin, öncelikle Araplar ve Kürtlerin, tartışmalı topraklar için uzlaşmaya varmaları gerekir. Bunun dışında, “galip gelen her şeyi alır” prensibine göre hareket etmenin mümkün olmadığı, tüm Doğu’da olduğu gibi Ninova’da da bölgenin siyasi geleceği hakkında bir anlaşmanın yapılması lazım.
Elbette, Musul’un kurtarılması, Irak’ın geleceğine ilişkin oldukça önemli sorular ortaya koyuyor. Şu anda “sürgünde” olan Ninova Valisi Atil Nucaifi, bölgedeki siyasi konumunu geri kazanma çabasının yanı sıra, burada Kürt modeline göre bir Sünni bölge oluşturmanın peşinde. Bu, Irak’ta federal ilişkilerin gelişimine yeni ivme kazandırır. Ancak Sünni Arapların tümü valinin bu tavrına katılmıyor. Ninova Bölge Meclisi’nden bir grup milletvekilinin, Musul’un kaybedilmesinden Nuri el-Maliki ile birlikte Atil Nucaifi’yi sorumlu tutması ve görevden uzaklaştırmasını talep etmesi valinin durumunu oldukça zorlaştırıyor.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Rusya ve BDT ülkeleri Temsilcisi Dr. Hoşavi Babakr, Irak Kürtlerinin Musul’u kurtarma operasyonuna katılmaları şartlarını yorumladı:
“Musul, resmi olarak Sünni Araplarının toprağıdır. Kürtler operasyona silah ve askeri teçhizatla yardım edebilir ancak tek başlarına operasyona girişemez, çünkü Arap topraklarının işgali olarak algılanır. Bu dikkate alınırsa Kürtler, Musul’un kurtarılmasına yardımcı olmaya hazır. Tarihsel olarak Dicle, Kürt ve Arap toprakları arasında doğal bir sınırdır. Şu anda Peşmerge, tarihsel olarak Kürtlere ait tüm toprakları kontrol altında tutuyor. Musul’un doğu kısmı da Kürtlere ait. Tüm bu konular, Irak Anayasası’nın 140. maddesi doğrultusunda çözüme kavuşturulmalı. Elbette Kürtler, bu sorunların çözümünü elde etmeye çalışıyor. Şu anda bu sorunlar tartışma konusu.”
Musul operasyonunun peşmerge desteğinde gerçekleşeceği açık, ancak şehrin geri alınmasında başlıca rolü, Musul ve Ninova sakinlerinden oluşturulan Sünni Arap birlikleri oynayacak. Bu birlikler şu anda Irak Kürdistanı’nda eğitiliyor. Kürtler tarafından büyük destek gören Musul Valisi de Arap bölgesi için peşmerge modeline göre askeri birliklerin oluşturulması konusunda çalışıyor.