Almanya'nın başkenti Berlin'de dün Müslüman ve Türk kuruluşlar, yabancı ve İslam karşıtlığı ile Fransa'daki saldırıları kınayan bir gösteri düzenledi. Brandenburg Kapısı önünde yapılan gösteriye Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile Başbakan Angela Merkel'in yanı sıra çok sayıda siyasi, Müslüman dernekleri, sivil toplum örgütleri, Hristiyan, Yahudi ve diğer dini cemaatlerden temsilciler katıldı.
Kuran-ı Kerim'den ayetlerin Almanca'ya tercüme edildiği gösteride Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, binlerce kişiye seslendi ve "Teröristler bizi bölmek istedi ancak bunun tam tersini elde etti. Terör uluslararasıdır ama hür ve barışçı insanların ittifakı evrenseldir" dedi.
Peki, gösteri, Almanya'nın, PEGIDA gösterilerine, Dresden eylemlerine ya da cihadist gruplara şimdiye kadar üst perdeden vermiş olduğu en sıra dışı tepki mi? Bir Alman Şansölye'nin ve Cumhurbaşkanı'nın İslam'ı kucaklayan açıklamalarının İslamofobik gruplar üzerinde frenleyici bir etkisi olabilir mi?
Gazeteci Mete Çubukçu, bu soruların yanıtlarını Radyo Sputnik Editörü Murat Cengizer'e verdi.
"ALMANYA BAZINDA ÇOK CİDDİ BİR MESAJ VERİLDİ"
Gösterinin iki ayağının söz konusu olduğunu belirten Çubukçu, "Birincisi, Fransa'daki saldırıyı kınamak, Avrupa değerlerine sahip çıkmak, düşünce ve inanç özgürlüğünü savunmak. Diğer taraftan bu tür aşırılıkları kınamak, yabancı düşmanlığının bu tür saldırılara yol açmaması gerektiği yönünde bir mesajdı. Merkel, Gauck, Müslüman, Hristiyan ve Musevi temsilcileri vardı. Hep bir ağızdan, özellikle Almanya bazında çok ciddi bir mesaj verildi. Çünkü iki yönü var. PEGIDA hareketi yerel olsa bile giderek artan sayıda taraftar topluyor. Bunun karşısında durma söz konusu. Bu arada, ‘yabancı ve Müslümanlarla ilgili bugüne kadar neler yapılmadı, neler göz önüne alınmadı?' tartışmaları da Almanya bazlı olarak yeniden başlayacak gibi görünüyor" dedi.
Almanya Cumhurbaşkanı Gauck'un gösteri sırasında yaptığı açıklamalara da değinen Çubukçu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu, gerçekten en üst düzey siyasilerin hem İslam karşıtlığını bastırmak hem de ortalama Alman halkına bir mesaj vermek, zihinlerde bir nefret öğesini tekrardan yaşatmamak için alınmış bir tedbir. Bu tabi ki bir şekilde normalleşmeyi sağlayacak, daha yumuşaklığa yönelik sözler. Dolayısıyla bu, en azından negatif etkiyi azaltacak bir söylem. Almanya açısından da doğal bir tanım. Müslümanlar da 4 milyonu aşan sayılarıyla, nihayetinde Almanya'nın bir parçası. O yüzden, Almanya'da olumlu karşılanan bir gelişme olduğu söylenebilir."