Fransız mizah dergisi Charlie Hedbo'ya düzenlenen saldırı, dünya gündemini sarstı. 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda, çok sayıda yaralı da var. Saldırıda ülkenin dört ünlü karikatüristi Cabu, Wolinski, Charb ve Tignou'nun da hayatını kaybetti.
Charlie Hebdo'ya düzenlenen saldırıyı, yazar İhsan Eliaçık ile terör ve güvenlik uzmanı Mete Yarar, Sputnik Haber Ajansı'na değerlendirdi.
"ALLAH VE PEYGAMBER ELEŞTİRİYE AÇIKTIR"
Yazar İhsan Eliaçık, saldırıyı ‘İslam dışı' olarak değerlendirdi ve sözlerine şöyle devam etti: "Karikatür çizerek peygambere hakaret etse bile öldürülemez. Peygamberi karikatürle eleştirmenin, bırakın öldürmeyi, İslam'da cezası bile yoktur. Allah'a inanmamanın dahi cezası yok. Bu kişiler bu eylemleriyle, insanları değil, İslam'ı katlediyorlar. Aslında Batı'da peygamber karikatürlerinin kaynağı bizdeki hadis kitaplarıdır. Bu kitaplarda bir sürü uydurulmuş rivayetler var. Onlar da burada çizilen peygamber tiplemesinden ilham alarak, karikatürler çiziyorlar. İslam'da düşünce ve inanç özgürlüğü vardır. İsteyen inanır, isteyen inkar eder. Allah ve peygamber eleştiriye açıktır. Kur'an-ı Kerim'de inanmayanlarla uzun uzadıya yapılan tartışmalar ve onlara verilen cevaplar vardır. Fikre fikirle karşılık verilir. Karikatür çizdi diye bir insanı öldürmek korkunç bir cinayettir. İslam'da en büyük suç insan öldürmektir. Yüzleri kapalı bir takım kişiler bir sürü masum insanı öldürerek aslında İslam'ın ve peygamberin intikamını almış olmuyorlar, İslam'ı ve peygamberi katletmiş oluyorlar. Bu tür saldırılara en çok Müslümanların karşı çıkması gerekir."
"SALDIRIYI IŞİD'İN GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLMASI TEORİK OLARAK MÜMKÜN"
Saldırının arkasında IŞİD terör örgütünün olabileceğine ilişkin olasılıkları da değerlendiren Eliaçık, "Saldırıyı yapan kişilerin yüzleri maskeli olduğu için her türlü spekülasyona açık. Bu kriminal bir vaka. Ama teorik olarak şöyle diyebiliriz: İslam dünyasında inanmayanları öldürmek gerektiğini, peygambere en küçük bir eleştiride kâfirleri öldürerek ceza vermek gerektiğine dair fikirler, bu tür düşünceleri savunan kişiler vardır. Bunlardan biri de IŞİD. Suriye'de yaptığı katliamlar ortada, saldırıyı bunların gerçekleştirmiş olması da muhtemeldir. Teorik olarak mümkün, bu tür fikirleri zaten savunuyorlar ama kriminal olarak ortaya çıkarılması lazım" dedi.
"SALDIRI SÜRPRİZ DEĞİL"
Terör ve güvenlik uzmanı Mete Yarar ise saldırıyı şu sözlerle değerlendirdi: "Çok uzun zamandır bu tür saldırılar Avrupa'da bekleniyor. İstihbarat raporlarından ve diğer kanallardan gelen bilgiler, özellikle Fransa, İspanya ve İngiltere'de bu tür saldırıların tekrarlanabileceği yönündeydi. Çok da beklenmeyen, çok da sürpriz bir saldırı değildi."
"AVRUPA'NIN KORKTUĞU ŞEY BAŞINA GELDİ"
Saldırı için yapılan ‘Fransa'nın 11 Eylülü' yorumlarına da değinen Yarar, "11 Eylül'ün ABD'deki yankılarına baktığınızda dünya politikasını değiştirdi. Şu anda yaşadığımız ana sorunun sebeplerinden bir tanesi de o zamanki sebeplerden kaynaklanan sorunlardı. Avrupa, uzun zamandan beri şunun sıkıntısını çekiyor: bölgede artan özellikle Ortadoğu'da artan gerilimin kendilerine yansımaları olabileceğini düşünüyorlardı. Afganistan'da ya da Irak'ta yaşanan problemlerde Avrupa kökenli örgütlere katılanların sayısı çok azdı. Ama son dönemde Avrupa'da bu tür örgütlere katılım çok arttı. Avrupa'nın korkusu, bu örgütlere giden kişilerin ülkelerine döndüklerinde, IŞİD'den ve El Kaide'den öğrendikleri eylem türlerini Avrupa'da uygulayacaklarından korkuyorlardı ki muhtemelen bunun altından —ben görüntüleri izledim, çok profesyonel oldukları görünüyor- bir örgüt bağlantısının olduğu çıkacak. Avrupa'nın korktuğu şey, muhtemelen başına geldi" dedi.
"SALDIRININ ORTADOĞU'YA OLUMSUZ YANSIMALARI OLACAKTIR"
Gazeteci yazar Semih İdiz ise şu yorumu yaptı: "Markette öldürülenlerin çoğu Musevi'ydi. Böyle Arap karşıtlığını besleyen Musevi yandaşlığının da ortaya çıkmasıyla Fransa'da Filistinlilere dönük sempati zedelenebilir. Çünkü Filistin'in bir devlet olarak tanınmasını, Birleşmiş Milletler'de yer almasını isteyen ülkelerin başında Fransa geliyordu. Bu olay Araplara yönelik antipatiyi artırabilir. Özellikle Hamas veya Hamas'a yakın duran bazı örgütler İsrail içinde terör saldırıları yapacak olurlarsa bunlar interaktif olarak birbirini etkileyecektir. Bu, Filistinlilerin lehine olmayabilir ama saldırganların Kuzey Afrika'dan geldikleri görülüyor. Onun için burada Fransızların esas merak ettikleri, içerideki düşmanın kim olduğu. Çünkü sonuçta bu kişiler Fransız vatandaşı. Ama Ortadoğu'ya olumsuz yansımaları da olacaktır."