İki tarafa yakın gençler arasındaki çatışma büyüyerek, ölümlere neden oldu. Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, bölgede yaşayanları ‘sakin olmaya ve provokatörlere tepki göstermeye’ çağırdı. Davutoğlu, "Sınırın ötesinde meydana gelen çatışmaların Türkiye topraklarına getirme çabalarını kabul edemeyiz" dedi.
Gelişmeleri değerlendiren siyaset bilimci Stanislav Tarasov, sınırın dışındaki askeri hareketlerin Suriye ve Irak’ın kuzeyinden Türkiye topraklarına geçmesinin, herşeyden önce dış güçlerin çıkarlarına yaradığını düşünüyor. Uluslararası koalisyon güçleri, militanların Suriye ve Irak’ta kontrol altında tuttuğu topraklara hava saldırılarını yapmaya devam ediyor ancak IŞİD, kayıplarını yeni savaşçıların getirilmesi ve yeniden örgütlenmeyle hızla telafi edebilecek durumda. Bu, böylece sonsuz bir şekilde devam edecek çünkü ABD ve Batılı müttefiklerinin kara operasyonu gerçekleştirmekten vazgeçmeleri, Ortadoğu’daki düzenin bozulma senaryosunu daha olasılıklı yapıyor. Ancak şimdi IŞİD, daha çok Türkiye’ye tehdit ediyor.
Türk köşe yazarı Arif Asalıoğlu’nın yazdığı gibi, IŞİD ile silahlı mücadele, Türkiye’nin katılımıyla bölgesel savaş haline gelme riskini güçleniyor. Bu, Ankara için büyük bir sorun olabilir. Sebebi de şu: Bütün başka ‘aktörlerin’ planları, IŞİD sorunuyla ilgili değil, kendi amaçlarına uyuyor. Türkiye’de radikal dinciliğe karşı, IŞİD’e simpati duyan en radikal şekilleri de dahil olmak üzere, yasal düzenlemeler yok. Dış güçler IŞİD yoluyla, Türkiye’nin iç siyasetini etkileme imkanını elde ediyor.
Daha önce, Suriyeli mültecilerin çoğunluğunun Türkiye’ye sığınması, büyük bir sorun olarak görünüyordu. Şimdi ise Türkiye’de Kürtler ile IŞİD yanlıları arasındaki küçük silahlı çatışmalar söz konusu. Dolayısıyla yeni bölgesel güvenlik sisteminin kurulması ihtiyacı, Türkiye için de zaruri hale geliyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin Suriye'de çözümü konulu yeni uluslararası konferansın hazırlanmasına aktif bir şekilde katılabilmesi söz konusu ve bu önemli. Şam, 2015 Ocak ayının sonunda Moskova’da Suriye muhalefetiyle bir araya gelmeye hazır olduğunu açıkladı. Bu görüşmeler, ‘Cenevre-3’ ya da ‘Moskova-1’ şeklinde uluslararası konferans yapılmasının yolunu açabilir. Diğer yandan, bu konuda sıklaşan Türk-Rus siyasi istişareleri, iyimserlik yaratmaya devam ediyor.
Bu gelişmelere bakarak, Türkiye için artık, Suriye konusunda ezber bozacak siyasi ve diplomatik kararların kaçınılmaz olduğunu söyleyebiliriz.