ABD’nin küresel ticaretteki payı 2000 yılında üçte bir düzeyindeyken, bugün bu oran dörtte bire gerilemiş durumda. Gelişmekte olan ülkelerin kendi aralarındaki ticaret hacmi artarken, Amerikan basınına göre 'dolar mal ve hizmet akışının merkezindeki konumunu kademeli olarak kaybediyor.'
New York merkezli Wired, ‘Hindistan ile Rusya arasındaki ticaret artık rupi, dirhem ve yuan üzerinden yapılıyor. Çin’in dış ticaretinin yarıdan fazlası ise Batı merkezli SWIFT sistemi yerine, Pekin’in kendi sınır ötesi ödeme ağı olan CIPS üzerinden gerçekleştiriliyor’ değerlendirmesi yaparken ekledi:
Benzer şekilde Brezilya-Arjantin, BAE-Hindistan ve Endonezya-Malezya gibi ticaret ortaklıklarında da yerel para birimleriyle ödeme denemeleri hız kazanmış durumda.
‘Dolara bağımlılık azalıyor’
Wired'a konuşan analistler, ‘Dolar, 1999’da küresel döviz rezervlerinin yüzde 72’sini oluştururken, bugün bu oran yüzde 58’e kadar düşmüş durumda” ifadelerine yer verirken ekledi:
ABD’nin büyüyen bütçe açıkları da dolar üzerindeki baskıyı artırıyor. Buna bir de yoğun para basımı ekleniyor.
Uzmanlara göre 2026’da dolar için asıl tehdit, tek bir rakip para biriminden değil, dolar merkezli sistemleri baypas eden yeni ödeme ağlarından gelecek.
mBridge projesi
Bu alandaki en dikkat çekici projelerden biri ‘mBridge’ olarak görülüyor. Çin, Hong Kong, Tayland ve Birleşik Arap Emirlikleri merkez bankalarının, Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) ile birlikte yürüttüğü bu proje, ülkelerin kendi dijital para birimleriyle anında ödeme yapabilmesini hedefliyor.
Kripto para etkisi
Dolar için en ciddi uzun vadeli rakiplerden biri olarak ise ‘istikrarlı kripto paralar’ öne çıkıyor. Bu para birimi bankacılık altyapısına ihtiyaç duymadan 7/24 ve düşük maliyetli sınır ötesi ödemelere olanak tanıyor.
Wired’a konuşan uzmanlar ‘tarihsel olarak bir para biriminin küresel liderliği devralması yüz yılı bulabiliyor’ diyor ve ekliyor:
Ancak dijital finansın yayılması ve teknolojik dönüşüm bu süreci hızlandırıyor. Dolar hala dünyanın en güçlü para birimi olsa da, uzmanlara göre çatlaklar giderek derinleşiyor. 2026, bu hakimiyetin ilk kez ciddi biçimde sarsıldığı yıl olabilir.