Suriye'de SDG gündem olmaya devam ederken Abdulkadir Selvi, SDG'yi bugünkü köşesine taşıdı. Selvi'nin Hürriyet'te bugün yayımlanan yazısında şu ifadeler yer aldı:
"SDG, Şam yönetimi ile anlaşma imzaladı ama gereğini yerine getirmedi. Türkiye ise yürütülen sürecin zarar görmemesi, ABD’nin verdiği sözleri yerine getirmesi için stratejik sabır gösterdi. Sahadaki baskıyı artırdı, askeri operasyon seçeneğini her zaman hazır tuttu. Sonunda bugüne geldik."
"Gözler Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın yapacağı açıklamaya çevrilmişti. Şara’nın açıklamasından önce SDG, Şam yönetimi ile anlaşmaya varıldığı, siyasi konuların ayrıca müzakere edileceği haberini yaydı. Suriye Enformasyon Bakanlığı tarafından anında yalanlandı. Mazlum Abdi’nin 27 Aralık Cumartesi günü Şam’da olduğu haberi uçuruldu. Bu da Suriye devleti tarafından yalanlandı. Ama İsrail-SDG ortak yapımı algı operasyonları bitmedi."
"Algı operasyonları Şam duvarına çarpıp geri dönünce İsrail, Ahmed Şara’nın açıklamasından saatler önce düğmeye bastı. Bir kez daha Lazkiye’de Esed dönemi kalıntıları üzerinden Nusayrileri ayakalandırmaya çalıştı. Esed dönemi askerlerine İran’ın güdümündeki Şii milisler de destek verdi. 10 Mart Mutabakatı’ndan önce de şubat ayında Tartus ve Lazkiye’de yine aynı oyunu oynamış, Nusayrileri ayaklandırmıştı. Ama başarısız oldular. İsrail diğer yandan Suveyda’da Dürzileri kışkırtırken, DEAŞ kartını da masaya sürdü. DEAŞ yeniden hortlatılıp kanlı eylemlere başlatıldı."
"Amaç Suriye’yi istikrarsızlaştırıp, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonunu önlemek ve ülkeyi yeniden iç savaş ortamına çekmek. SDG, İsrail ve İran, Suriye’yi istikrarsızlaştırıp yeniden iç savaşı başlatmak istiyor. Türkiye, Şam yönetimi ve ABD ise istikrardan yana tavır koymuş durumda. Bakalım bilek güreşini kim kazanacak?"