Japonya'da okyanus açıklarında 2011'de meydana gelen büyük deprem ve sonrasındaki tsunami, Fukuşima Daiichi santralini devre dışı bırakmış ve 3 reaktörde nükleer erime meydana gelmişti.
Japonya, olaydan sonra 54 nükleer santralinin tamamını kapatmıştı. Dünya Nükleer Birliği verilerine göre, o tarihten bu yana çalışabilir durumdaki 33 reaktörden 14'ü yeniden faaliyete geçti.
Niigata yerel meclisi, Niigata Valisi Hideyo Hanazumi'ye güvenoyu vererek, santralin yeniden faaliyete geçmesine fiilen izin verdi.
Hanazumi, oylamanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu bir dönüm noktası, ancak bu son değil. Niigata sakinlerinin güvenliğini sağlamak söz konusu olduğunda, bunun bir sonu yok" dedi.
7 reaktörden ilki 20 Ocak'ta devreye alınması planlanıyor
Kamu yayın kuruluşu NHK'nin bildirdiğine göre, TEPCO, santraldeki yedi reaktörden ilkini 20 Ocak'ta yeniden faaliyete geçirmeyi değerlendiriyor.
Kashiwazaki-Kariwa'nın toplam kapasitesi 8,2 GW olup, birkaç milyon evin elektrik ihtiyacını karşılamaya yetmektedir. Yakında gerçekleşecek yeniden başlatma planıyla, gelecek yıl 1,36 GW'lık bir ünite devreye alınacak ve aynı kapasitedeki bir diğer ünite de 2030 civarında faaliyete geçecek.
2011 depremi
Japonya'nın Tohoku bölgesindeki Oshika Yarımadası'nın 72 km doğusunda, Pasifik Okyanusu'nda 9,0 Mw büyüklüğünde meydana gelen deprem, yaklaşık 6 dakika sürdü ve bazı bölgelerde 40.5 metreye kadar ulaşan tsunamiye neden oldu.
Nükleer erime
Büyük bir depremin ardından meydana gelen 15 metrelik bir tsunami, Fukushima Daiichi santralindeki üç reaktörün elektrik beslemesini ve soğutma sistemlerini devre dışı bıraktı ve 11 Mart 2011’de başlayan bir nükleer kazaya yol açtı. İlk üç gün içinde üç reaktörün çekirdeği büyük ölçüde eridi.
Kaza, 4. günden 6. güne kadar süren yüksek radyoaktif salımlar nedeniyle Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Olay Ölçeği’nde seviye 7 olarak derecelendirildi.
Kaza sonucu, Fukushima Daiichi’deki dört reaktörün tamamı (net 2719 MWe) hasar nedeniyle kullanılamaz hale geldi.
İki hafta sonra, üç reaktör (ünite 1–3) su takviyesiyle kararlı duruma getirildi ve temmuz ayına gelindiğinde yeni arıtma tesisinden geri dönüştürülmüş suyla soğutulmaya başlandı. Resmî “soğuk durdurma koşulu”, aralık ayının ortasında ilan edildi.
Soğutmanın yanı sıra, devam eden temel görev, özellikle üç üniteden sızan radyoaktif maddelerle kirlenmiş suyun çevreye salınmasını önlemekti.
Nükleer kazadan kaynaklanan ölüm ya da radyasyon hastalığı vakası yaşanmadı, ancak önleyici bir tedbir olarak 100 binden fazla kişi evlerinden tahliye edildi.