TÜRKİYE

Prof. Dr. Süleyman Pampal’dan Antalya için kritik uyarı: Tehlikeli fay hattını açıkladı, 'dikkatle izlenmesi gerekir'

Konyaaltı merkezli 4.3'lük deprem sonrası bölgeyi değerlendiren Prof. Dr. Süleyman Pampal, Antalya’nın Girit–Rodos levha sınırına yakınlığı nedeniyle yıkıcı depremler açısından kritik bir risk taşıdığını söyledi. Pampal, tarihsel büyük depremleri hatırlatarak Fethiye–Burdur Fayı’nın da bölge için önemli bir tehlike kaynağı olduğunu vurguladı.
Sitede oku
AFAD’ın verilerine göre saat 03.31’de merkez üssü Konyaaltı olan 4,3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Sarsıntının 20,75 kilometre derinlikte gerçekleştiği bildirildi. Deprem sonrası gözler bölgenin tektonik risklerine çevrildi.

'Burası çok yıkıcı depremler üreten bir bölge'

Depremin ardından Hürriyet'e değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Süleyman Pampal, Antalya’nın Girit–Rodos hattına yakın konumu nedeniyle önemli bir deprem potansiyeli taşıdığını söyledi. Söz konusu hattın bir levha sınırı olduğunu hatırlatan Pampal, “Burası çok yıkıcı depremler üreten bir bölge. Bu nedenle bölgede sık sık deprem görülüyor” dedi.
Pampal, bölgede yaşanan tarihsel depremleri hatırlatarak, “Antalya, Arap ve Anadolu levhası sınırındaki depremlerden etkilenir. Örneğin 1222’de Kıbrıs, Girit ve Rodos’u yıkan büyük depremlerden bölge ciddi şekilde etkilenmiştir. Ayrıca 1700-1800 yılları arasında bu hatta 8 büyüklüğüne ulaşan depremler meydana gelmiştir. Bu tür büyük depremlerden Antalya’nın etkilenmesi doğaldır” ifadelerini kullandı.

Fethiye–Burdur Fayı Antalya için önemli bir risk

Prof. Dr. Pampal, Antalya’nın yakın batısından geçen Fethiye–Burdur Fayının bölge için kritik deprem potansiyeli taşıdığını belirterek, “Zaten Burdur’da tarihsel olarak büyük depremler meydana geldi. Bu fay hattı Antalya açısından dikkatle izlenmesi gereken bir yapı” dedi.
Bölgenin karmaşık yapısına değinen Pampal, Helen Yayı’nın Yunanistan kıyılarından başlayarak Girit ve Rodos’un güneyinden geçtiğini, ardından kuzeye yönelerek Fethiye–Burdur Fayı’na bağlandığını anlattı. Bu hattın daha sonra Antalya’nın güneyinden Kıbrıs’a doğru ilerleyerek Hatay civarında Doğu Anadolu Fay Zonu ve Ölüdeniz Fayı ile birleştiğini aktardı.
Pampal, bu levha sınırında meydana gelebilecek yıkıcı depremlerin Antalya açısından kaygı verici olduğunu söyledi ancak küçük ölçekli sarsıntılar için vatandaşları rahatlatarak, 3–4,5 büyüklüğündeki depremlerin ciddi bir tehlike oluşturmadığını belirtti.

Antalya içindeki faylar en fazla kaç büyüklüğünde deprem üretebilir?

Pampal, bölge için öngörülen maksimum potansiyeli, “6 büyüklüğüne kadar deprem üretebilecek faylar bulunduğunu” belirterek açıkladı. Ayrıca, “Fethiye-Burdur Fayı, özellikle Burdur’un kuzeyinde geçmişte 7’nin üzerinde depremler üretti. Ancak Antalya’ya yakın kısımlarda 8 büyüklüğünde bir deprem beklemeyiz” dedi.
Pampal, daha büyük depremlerin genellikle Girit, Rodos ve Kıbrıs’ın güneyi gibi levha sınırlarında meydana geldiğini belirterek, Antalya çevresinde 6’yı aşabilecek çok sayıda fay olmadığını ifade etti. Buna karşın, Fethiye–Burdur Fayı’nın kırılması halinde 7’nin üzerinde bir depremin mümkün olduğunu vurguladı.
Fay kırılmalarının düzenli bir periyodu olmadığını söyleyen Pampal, “Bu bölgede depremler kimi zaman 100 yılda, kimi zaman 200 yılı aşan aralıklarla meydana geliyor. Ülkemizdeki diğer fay hatlarında olduğu gibi burada da tekrarlanma süresini net olarak saptamak oldukça zor” dedi.
SON DEPREMLER
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Antalya ve Van depremlerini değerlendirdi: 3 bölgeye dikkat çekti
Yorum yaz