Dünyanın en ünlü tarihî yapılarından Stonehenge’in çevresinde yürütülen kazılarda, bilim insanları şaşkına çevirecek bir bulguya ulaştı: düzenli aralıklarla sıralanmış, 10 metre genişliğe ve 5 metre derinliğe ulaşabilen dev Neolitik çukurlar. Bu ‘kayıp çukur halkası’, anıtın çevresini adeta bir kozmik halka gibi sarıyor.
4 bin yıllık yeraltı i̇nanışı mı?
Arkeologlara göre çukurların boyutları, işçilikleri ve konumları, sıradan yerleşim faaliyetleriyle açıklanamayacak kadar karmaşık. Durrington Walls bölgesinde bulunan bu çukurların 4 bin yıldan eski olduğu tespit edildi.
Prof. Vince Gaffney bu yapılar için şu çarpıcı yorumu yapıyor:
"Bu çukurlar rastlantı değil. Antik Britonlar, kozmolojilerini toprağın altına adeta mühürlemiş. Bu, inanılmaz bir anıt kompleksinin parçası."
"Bu çukurlar rastlantı değil. Antik Britonlar, kozmolojilerini toprağın altına adeta mühürlemiş. Bu, inanılmaz bir anıt kompleksinin parçası."
Bu halkayı kim, neden kazdı?
Keşfin en büyük sorusu hala yanıtlanmış değil:
Bu devasa iş gücünü ne motive etti?
Bu devasa iş gücünü ne motive etti?
Bazı uzmanlar, çukurların ölüm sonrası hayat veya yeraltı alemi ile ilişkili ritüellerde kullanıldığı görüşünde. Diğer bir teori ise çukurların, Güneş’in gökyüzündeki hareketleriyle uyumlu bir takvim sistemi oluşturmak için kazıldığı yönünde.
Stonehenge zannettiğimizden daha büyük olabilir
2020’de fark edilen çukur dizisinin, tekrarlayan toprak örüntüleri sayesinde doğal oluşum olmadığı kesinleşti. Bu da Stonehenge’in yalnızca dikili taşlardan ibaret olmadığını, yer altına işlenmiş dev bir ritüel coğrafyası barındırdığını gösteriyor.
Prof. Gaffney durumu şöyle özetliyor:
"Bu yalnızca taşlarla yapılan bir tapınak değil; toprağın kendisi kutsal bir metin gibi işlenmiş. Britanya’da böyle bir şey olacaktıysa, elbette Stonehenge’de olurdu."
"Bu yalnızca taşlarla yapılan bir tapınak değil; toprağın kendisi kutsal bir metin gibi işlenmiş. Britanya’da böyle bir şey olacaktıysa, elbette Stonehenge’de olurdu."