Taştepeler kazılarında ortaya çıkarılan ağzı dikili insan heykeli, insanlık tarihinin en erken yerleşik dönemlerinden birine ışık tutuyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’de düzenlenen Taş Tepeler Projesi’nin 5. yıl bilgilendirme toplantısında heykeli kamuoyuna tanıttı.
Arkeologlar ve antropologlar tarafından ilgiyle karşılanan eser, M.Ö. 8 bin 600–8 bin 300 yıllarına tarihleniyor ve çanak çömleksiz neolotik döneme ait.
Arkeologlar ve antropologlar tarafından ilgiyle karşılanan eser, M.Ö. 8 bin 600–8 bin 300 yıllarına tarihleniyor ve çanak çömleksiz neolotik döneme ait.
Kazı Başkanı Özdoğan: Heykel ölüm bireyini çağrıştırıyor
Hürriyet'e konuşan Sayburç kazılarının başkanı Doç. Dr. Eylem Özdoğan, heykelin detaylarını şöyle anlatıyor:
“Heykelde iskelet uzuvları belirtilmiş. Yani kaburgalar ve köprücük kemiği var. Başı biraz daha gövdeye göre büyük gözüküyor. Ağzında, alnında, dudaklarında dikişe benzer izler, yüzünde değişik çiziler var. Bir de kafasının üstünde taç gibi dönen bir seviye farkı... İfadesi bir ölü bireyi çağrıştırıyor.”
Özdoğan, Sayburç’ta çok özel ölü gömme ritüelleri tespit ettiklerini, ölülerin evlerin içindeki nişlere gömüldüğünü belirterek heykelin ritüel bağlamına dikkat çekiyor.
Özdoğan’ın değerlendirmesine göre heykel, erken dönem topluluklarında ölüm sonrası gerçekleştirilen uygulamaları yansıtıyor:
“Yüzündeki dikiş izleri, belki kafatasını soymaya yönelik izler… Bunun bir ölüm ritüelinin parçası olması mümkün. Antropolojik örnekler var. Yüzü kurutup ağzı dikme şeklinde. Bir tabuyu ifade ediyor olabilir. Yaşayan birinin ağzını dikemezsiniz muhtemelen. O da ölü bireyle ilgili bir uygulamaydı.”
Araştırmacılar, bugüne kadar başka heykellerde görülen dikey çizilerin “diş” olarak yorumlandığını, ancak bunların bir bölümünün dikiş izi olabileceğinin de ortaya çıktığını belirtiyor.
Sayburç Antik Kenti’nin bölgedeki en eski yerleşimlerden biri olduğunu hatırlatan Özdoğan şu bilgiyi veriyor:
“Sayburç M.Ö. 10 bin 500–10 bin 600’lere tarihleniyor. Bölgede 1500 yıllık bir süreç var ve başından sonuna kadar aynı özelliklerin devam ettiğini görüyorsunuz. Yani aynı toplum kültürel özelliklerini koruyarak yaşamaya devam ediyor. Sayburç kurulduğunda Karahantepe ve Göbeklitepe’de yaşam varmış.”
Bu bulgu, Taştepeler bölgesindeki yerleşim modellerinin sürekliliğini ortaya koyarken, heykelin temsil ettiği ritüellerin uzun süre boyunca devam etmiş olabileceğini gösteriyor.