Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Üzümcü: Gıda güvenliği konusunda eğitim vermeye hazırız, herkes restoran açamamalı

Selin Yazıcı, Ebru Dönmez ve Serkan Baştımar’ın hazırlayıp sunduğu Haber Masası programının konuğu Türkiye Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü oldu.
Sitede oku
Ortaköy'deki bir restoranda kumpir ve midye yedikten sonra gıda zehirlenmesi şüphesiyle Fatih'te konakladıkları otelden hastaneye götürülen Böcek ailesinin çocukları Kadir Muhammet ve Masal ile anne Çiğdem Böcek'in hayatını kaybetmesi, baba Servet Böcek'in de hastanede tedavisinin devam etmesine ilişkin soruşturma sürüyor.
Gıda mühendisi Prof. Dr. Nevzat Artık ve Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü konuyu Radyo Sputnik’teki Haber Masası programında değerlendirdi.
Prof. Dr. Artık, gıda zehirlenmelerinde en yaygın nedenlerden birinin yetersiz pişirme olduğunu söyledi.
Artık, şöyle anlattı:
“Genellikle gıda zehirlenmesi mikroplu veya hijyenik olmayan koşullarda hazırlanmış gıdaların tüketilmesi ile oluşur. En yaygın nedenleri birincisi yetersiz pişirmedir. Özellikle et ve tavuk ürünlerin iç sıcaklık yeterli değilse mikroorganizmalar canlı kalabilir. Tavuk en riskli gıdalardan birisidir. Özellikle tavuk alındığında tavuğu muhafaza etmemeliler, satın aldıktan sonra hemen pişirmeliler. Bu olayda sokak satıcısından midye alınmış durumda. Midyeler genelde kirli sularda toksin ve ağır metal birikmesi yapan canlılardır. Mikroskobik algleri tükettikleri zaman toksin oluşturan bir madde vücuda girer ve birikir. Ve pişirmeyle giderilemez. O nedenle her yerde midye tüketilmemelidir. Mide zehirlenmesinde de bilinç bulanıklığı, baş dönmesi, kusma ve yaşamını yitirme söz konusudur. Bu olayda en önemli noktalardan biri tavuğun uygun koşulda muhafaza edilmemesi ve midyelerin uygun midye olmaması.”

‘Herkes restoran açamamalı’

Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü ise, gıda güvenliği konusunda eğitim vermeye hazır olduklarını vurguladı. Üzümcü, şunları aktardı:
“Tarım Bakanlığı bu konuda denetimler yapıyor. Ama gördüğümüz kim bilir kaçıncı örnek. Her zaman şunun altını çiziyorum, zaman zaman toplu tüketim yerlerinde zehirlenmeler oluyor. Bu o aile için bir felaket, ülkemiz için de oldukça kötü. Bu olay bir uyarı olarak görülmeli ve denetimler alınmalı. Risk esasına göre bu tür yerler tabii ki riskli çünkü çok kişiye hitap ediyor. Hızlı bir şekilde gıda üretimi ve servisi yapılıyor. Buralarda çok daha fazla denetim yapılması gerekiyor. Dolayısıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da daha etkin önlemler alması gerekiyor. Bizim de artık düşünce sistemimizi değiştirip farklı bir bakış açısına girmemiş gerekiyor. Bir miktar para bulan kişi hemen fast food restoranı açıyor. Ama bu kişilerin denetimler, gıda güvenliği konuları konusunda bir bilgileri var mı? Zannediyorum ki yok. Bu tür yerleri herkes kolaylıkla açamamalı. Öncesinde ciddi bir eğitimden geçirilmeli. Sırf yapılmış olmak için değil, gerekirse üç ya da altı aylık çok ciddi eğitimlerden geçirilip belgelendirilmeli. Bu insanların ne yaptığını bilerek bu işlere girmesi gerekiyor. Eğer böyle bir karar alınırsa bizler oda olarak bu eğitimleri verme konusunda sonuna kadar görev alabiliriz. Taşın altına elimizi koyarız.”
Yorum yaz