Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri yıllardır sorunlu. Biz hala tam üyelik sürecine girebileceğimizi düşünüyoruz fakat Avrupa Birliği’nin böyle bir niyeti yok. Avrupa Birliği Türkiye’yi etkisi altında tutacak kadar içeride, karar mekanizmalarına dahil etmeyecek kadar dışarıda tutmak istiyor. SAFE Programı da bunun son örneği. Avrupa’nın güvenliği Türkiye olmadan sağlanamaz. Bunun en açık göstergesi yıllardır süren NATO ittifakıdır.
TBMM’nin 8 Haziran 1995 tarihli kararı açıktır. Yunanistan’ın Ege’de karasularını 6 milin üzerine çıkarması savaş nedenidir. Ege, çok sayıda ada ve kayalığın bulunduğu yarı kapalı bir denizdir. 12 mile çıkıldığında Ege neredeyse tamamen Yunan karasuları haline gelir. Türkiye’nin Akdeniz’e açılması bile Yunanistan’ın iznine bağlı hale gelir. Bu, Ankara’nın hiçbir şartta kabul edebileceği bir durum değildir.
'Yunanistan’ın attığı küçük ama sürekli adımlar, fiilî işgal niteliği taşımaktadır'
Bu durum Türkiye’ye, ‘koşullar ihlal edildiği için egemenlik geçersizdir’ deme hakkı verir. Ancak bunun için tutarlı bir stratejiye ve güçlü bir diplomatik kararlılığa ihtiyaç vardır. Bulamaç Adası, Eşek Adası gibi yerlerde Yunanistan’ın attığı küçük ama sürekli adımlar, fiilî işgal niteliği taşımaktadır. Biz bu konuyu daha önce NATO’ya taşıdığımızda kıyamet kopmuştu. Yunanistan çok zor durumda kalmış, konu uluslararası baskı altında tartışılır hâle gelmişti. Bugün aynı kararlılığın gösterilmediğini görüyoruz.
Yunanistan’ın 12 mil ısrarı teknik bir deniz yetki meselesi değil. Megali İdea’nın parçası olan genişleme arzusudur. Türkiye’nin bunu kabul etmesi düşünülemez. Ancak son 22 yılda Türkiye’nin bölgesel ve küresel alanda caydırıcılığını, söz geçirebilirliğini ve stratejik ağırlığını kaybetmesi, Yunanistan’ın cesaretini artırmaktadır. Suskunluğun sebebi Yunanistan’ın kurduğu ittifaklar değil Türkiye’nin güç kaybıdır. Türkiye geçmişte Kardak örneğinde olduğu gibi egemenliğine yönelen girişimlere karşı net tavır koyduğunda sonuç alabilen bir ülkeydi. Şimdi ise aynı kararlılığın sergilenmemesi Ege’deki dengeleri Yunanistan lehine değiştirmektedir. Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını koruması için bu tabloyu değiştirecek güçlü bir politika üretmesi gerekiyor.