Güllü, kararın alınış biçimine tepki göstererek şunları söyledi:
Ticaret Bakanlığımız aldığı kararla yıl sonu itibarıyla 211 olan hakem heyeti sayısını 170’e düşürecek. Yaklaşık 64 hakem heyeti kapatılıyor. Bakanlık, bu kararı ‘verimliliği sağlamak ve kapasiteyi geliştirmek’ gerekçesiyle açıklıyor. Ancak bu karar alınırken tüketici örgütlerinin görüşü alınmadı. Oysa ki katılımcı demokrasinin ve şeffaflığın gereği olarak, tüketici temsilcilerinin sürece dâhil edilmesi gerekirdi.
Bakanlık, artık her şeyin e-Devlet üzerinden yapılabildiğini, bu yüzden çok sayıda hakem heyetine gerek olmadığını söylüyor. Ancak Türkiye’de halkımızın e-Devlet uygulamalarını tam anlamıyla kullanamadığı ortada. Birçok vatandaş başvurusunu hala bizzat giderek ya da başkasından yardım alarak yapıyor. E-Devlet üzerinden işlem yapmak teknik olarak mümkün olsa da, evrak teslimi, bilirkişi incelemesi, ürün teslimi gibi süreçler hâlâ fiziksel temas gerektiriyor. Bu nedenle hakem heyetlerinin sayısının azaltılması erken bir adım ve vatandaşın erişimini kısıtlayacak.
'Yoğun başvuru alan ilçelerde heyetler kapatılıyor'
Kapatılacak heyetlerin çoğu yüksek başvuru alan merkezlerde bulunuyor. Örneğin Antalya’da Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Alanya, Manavgat gibi ilçelerde yüzlerce, hatta binlerce dosya başvurusu var. Bu kadar yoğun talep varken, bu ilçelerdeki heyetleri kapatıp her şeyi il merkezine taşımak mantıklı değil. Vatandaş kilometrelerce uzağa gidip derdini anlatamayacak. Bu karar, tüketicinin lehine değil, tam tersine aleyhine bir adım olacak.
Eskiden tüketicinin lehine çıkan karar oranı yüzde 90’lara yakındı. Şimdi bu oran yüzde 50’ye kadar geriledi. Bunun nedeni heyet sayısının azalması değil, sistemin işlevini kaybetmesi. Hakem heyetleri halkın mahkemesi gibidir; tüketicinin kısa sürede sonuç alabileceği, adil bir mekanizma olmalıdır. Fakat birçok yerde heyet toplantıları düzenli yapılmıyor, üyeler dosyaları incelemeden imza atıyor. Raporlar çoğu zaman raportörlerin inisiyatifine bırakılıyor. Bu da bağımsız karar sürecini zayıflatıyor.
“Sorun sayı değil, işlevsizlik ve eğitim eksikliği”
Burada yapılması gereken şey hakem heyetlerini azaltmak değil, işlevini artırmak. Heyet üyeleri ve raportörler düzenli olarak eğitilmeli. Toplantılar fiilen yapılmalı, karar süreçleri şeffaf olmalı. Bakanlığın görevi tüketiciyi korumaktır. Gelecekte tüm işlemler dijitale taşınabilir. Ancak bugünkü koşullarda bu geçiş çok erken. Halkın büyük kısmı hâlâ e-Devlet’te dosya açmayı, belge yüklemeyi bilmiyor. Dijital dönüşüm önce eğitimle desteklenmeli, sonra yaygınlaştırılmalı. Aksi halde vatandaşın adalete erişimi zorlaşır.