‘Cumhuriyetçilerin yenilgisi geçici, tablo yanıltıcı olabilir’
“Bu seçimde Cumhuriyetçiler başarısız oldu. Yani onların tutunabilecekleri, ‘Şu da oldu, şurada şunu aldık’ diyebilecekleri pek bir şey yok. Ama buradan da çok büyük trendler, büyük teoriler kurmak da doğru olmayabilir. Çünkü bu özellikle büyük, daha ses getiren seçimler genelde zaten demokratların üstün olduğu yerler. Ama orada da şu var; mesela daha önce 6 puan kazandığı yeri adam 13 puan kazanmış falan. Yani bir problem var. Ama şimdi bu ara seçimlerde zaten Cumhuriyetçi Parti'nin seçmeni o kadar sandığa gitmiyor. İlk önce bunu koyalım. Ondan sonra bu ara seçimler, bundan bir sene sonra yapılacak kongre seçimleri için ille de bir ön işaret olmayabiliyor. Ama tabi seçim yapıldı. Yani bunlara hiç olmamış gibi yapmak da doğru değil ama bir sene sonra yine farklı sonuçlar çıkabilir. Kaldı ki başkanlık seçiminden iki sene sonra yapılan, bir sene sonraki seçimde genelde zaten muhalefetteki parti yani Beyaz Saray’da olmayan parti kazanıyor. Bu seçimde de kazanabilir yani bu şaşırtıcı olmaz. Bunu da bir kenara koyalım.
New York’un Amerika için ne kadar önemli bir eyalet olduğu ortada. Ama Amerika'nın geneline benzediğini söylemek kolay değil. Yani New York'un ayrı bir dinamiği var. Tabi bütün medya, finans, her şey orada olduğu için, üç yüz milletten insan olduğu için daha göz önünde. Ama Amerika'daki trendleri New York'a bakarak anlamak o kadar kolay değil. Bir de şunu söyleyeyim; NewYork'tan özellikle hani belki daha önce tek tük vardı ama ulusal düzeyde başarılı başkan falan olan yani Trump'ı ayrı koyuyorum. Trump NewYork'lu ama NewYork'lu gibi değil birçok açıdan. Pek çıkmıyor. Yani mesela başkan adaylığı denemesi yapan bir Giuliani var, Bloomberg var. İkisi de varlık gösterememişti. ‘Mamdani çıkacak Obama gibi bir sonraki seçimde Demokrat Parti'nin başına geçecek’ denemez. Yani o tür büyük teoriler kurmak için bence erken veya yanlış olabilir. Bunu bir kenara koyalım. Bir de şöyle bir durum var; Trump'a karşı Demokrat Parti'de bir tepki var ve bu seçimde o taban mobilize olmuş. Ama Trump’çı taban o kadar mobilize olmuyor bu tür seçimlerde. Onu da bir kenara koyalım. Ve Trump'ın kendisi sandıkta yok. Mesela şimdi Trump bir şekilde bu seçimde olsaydı kendi tabanını da Trump'la ‘Trump reis’ diye belki sandığa taşıyıp belki hiç tanımadığı Cumhuriyetçi Parti'nin valisine de oy verdirebilirdi. Yani Cumhuriyetçilerin başarılı olduklarını söylemek için hiçbir neden yok.”
‘Trump vadettiklerini gerçekleştiremedi’
‘Demokrat Parti’de kuşak çatışması büyüyor’
‘Mamdani’nin başarısı Demokrat Parti’yi yeniden şekillendirebilir’
“Onun fikirleri başarılı olursa bulaşabilir. ‘Bu çocuk yaptı, biz de yapalım’ veya ‘Ben de burada deneyeceğim’ diye Minnesota'da vs. yeni figürler çıkabilir. Şu anda bu seçimden önce Demokrat Parti'de ciddi bir umutsuzluk vardı. Trump'tan tokadı yediler, bütün her şeyi kaybettiler, Kongre’yi… zaten yüksek mahkemede de yoklar. Böyle bir kimlik bunalımı, ‘Biz neyiz, ne için varız, nerede olmalıyız, neyi savunmalıyız, tarzımız ne olmalı, kime hitap etmeliyiz? Tabanımızı kaybediyoruz. Çalışan sınıfı, Hispanikleri Trump elimizden alıyor’ diyorlar. Hatta siyah Amerikalı genç çocukları bile. Başkanlık seçiminde oylarını arttırdı. Böyle bir tartışma vardı. Şimdi bu ne kadar hak edilmiş bir başarı, ne kadar Trump'ın başarısızlıkları ya da seçimin özel karakteri nedeniyle kazanıldı. O da meçhul. Belki ileride analizlerle ortaya çıkar. Yani şu anda şöyle bir benzetme yapayım; Mesela Ortadoğu'da Kaddafi çıktı, Saddam çıktı. Birçok İsrailli yorumcu; ‘Bunlar radikal, iyidir. Bunlar Arapları böler’ diyordu. Aynı şekilde belki Hamas için bile düşünülebilir. Şimdi Trump için de bir açıdan radikal bir çocuk çıktı. Bunlar şimdi birbirlerine girecek. Demokrat Partisi’nin istediği gibi mi olacak, bizim istediğimiz gibi mi? ‘İyidir’ diye düşünebilir ama Trump hemen olaya müdahil olmak istiyor. Ama burada bir risk de var. Çocuk başarılı olursa veya başarılı olduğu imajı olursa veya orada işte Wall Street'e, zenginlere, emlakçılara falan hepsini yola getiriyor görüntüsü oluşursa; elinde bir ‘kelle’ sallayıp ‘Bakın, başarılarım’ diyebilirse o zaman hem demokratların ‘kodamanları’ hem de Trump ve Cumhuriyetçi Parti için, alışılmış siyaset için de bir tehdit olabilir. O ihtimal o kadar yüksek değil ama kısa vadede demokratlar biraz birbirine düşecektir bence.
Trump bütün gündemi işgal ediyor. Gökyüzüne bakıyorsun, her yerde Trump var. Bütün kişiliği, karizması, abuklukları, gezileri, Nobel, yani adamın hakim olmadığı, bulaşmadığı, laf atmadığı hiçbir şey yok. Şimdi bir de, Demokratlar beklediklerinin de ötesinde bir başarısızlık yaşadılar. Orada ‘Ne yapacağız?’ dediler. Bir de şu var; iki görüş vardı kabaca. Bir ‘Hemen sert muhalefet yapalım, sokaklara çıkalım’ bir de, ‘Hayır, biz kenara çekinelim. Bu adam zaten salak, bu hatalar yapacaktır’ diyenler. Yani bu tabii bilinçli bir karardan çok aslında biraz kafa karışıklığı, bölünmüşlük sonucuydu. Bunu tartışıyorlar, kendi aralarında bir yerlerde toplanıyorlardı, yani bir arayış vardı da bir sonuç yoktu. Şimdi bu seçim sonucu onlara biraz moral verecek. Ama bir de standart demokratlarla daha tırnak içinde radikal demokratlar arasında iç tartışmayı körükleyecek.”
‘Trump kendi krizinin mağduru olabilir’
‘Ticari bilek güreşinin kazananı Çin’
“Tabii içinin nasıl işlediğini tam bilemiyoruz. İkinci, üçüncü elden ancak okuyabiliyoruz ama benim uzaktan ve iddialı olmadan izlenimim; Çin çok ciddi bir devlet. Yani öyle lafla, ‘Sen büyüksün’ ile falan ağzından lokmayı alabileceğin bir ülke değil. Ve dolu kartları da var. Giderek de gelişiyor kartları. Sen adama ‘çip’ diyorsun. Adam tam senin yaptığının değilse bile onun bir iki tık altını kendi yapıyor. ‘Yapay zekada biz ilerideyiz’ diyorsun. Adam senden çok daha az maliyetle senin yaptığına neredeyse aynı şeyi yapabiliyor. Nadir elementler konusunda da 20-30 yıldır buna çalışmışlar. Yatırımını yapmış, uzmanlığını yapmış, adamını yetiştirmiş. Türkiye'de şöyle bir şey vardı, hepimiz duymuşuzdur; ‘Amerika yüzyıl ötesini planlıyor’ diye. Tam öyle değil. Yani bunun önemli bir konu olduğu ortada olmasına rağmen Amerikan devleti buraya el atıp planlama yapmamış mesela. Çin'de bu kozu olduğunun farkında ve kullanıyor. Son ticari bilek güreşini Çin kazandı. Bu görüşü paylaşan başkaları da var. Çin domine etmedi ama hani karşısındaki dolu tehditler savurdu. Sonunda geldi, yine makul bir şekilde anlaştılar. Artık o eski dünya geride kaldı. Ekonomisini giderek Amerika’sız hala getirmeye çalışıyor. Yani Amerika ambargo da koysa hala yoluna devam edebileceği şekilde hazırlanıyor. Stokları biriktiriyor, ham maddeleri. Ticaretini çeşitlendiriyor. Ondan sonra diplomasisini birçok ülkeye cazip gelecek hale getiriyor. Tabii şu anda Amerika'nın birçok ülkede üssü var, ortaklığı var. Çin o düzeyde değil. Öyle bir önceliği de yok. Ama Trump döneminde özellikle Amerika'nın boşalttığı hani sistem operatörü lafını demek biraz iddialı olur ama sistemi sahiplenen aktör diyelim. O rolü giderek Çin dolduruyor. Yanılmıyorsam dünyadaki 120 ülkenin birinci ticaret ortağı Çin. Tırnak içerisinde herkesle Amerika'dan daha fazla mal alıyor, mal satıyor, yatırım yapıyor, fabrika kuruyor. Belki şimdi bugün değil. Amerika'nın 70-80 yıla dayanan tarihi gücü, aurası var, hala yerinde duruyor ama yıpranıyor. Yani belki 10 sene mi olur, 20 sene mi olur veya belki daha kısa. Gözümüzü açıp kapatacağız, bir bakacağız. ‘Çin bana şunu veriyor, bunu veriyor, bende daha düzgün pazarlık yapıyor’ diyecek birçok ülke. Yani bu illa olur demiyorum ama trend oraya doğru.
Şimdi mesela ticaret savaşı açıyorsun, planlamamışsın. Yani karşıdaki taraf ne yapabilir, hangi yetenekleri var, senin nereden canını yakabilir? Adam bu kadar büyük bir işe girmiş ve yol kervanda düzülüyor. Yani analiz etmemiş. Ben eminim Amerika-Çin müzakereleri konusunda Çin 200 sayfa metin okuyup müzakereye giriyordur; Trump 2 sayfayla giriyordur. Adama sabah 1,5-2 sayfa ülkenin istihbarat raporunu veriyorlar. ‘Bu uzun. Bana daha kısa getirin’ diyor. Düşünün, 100 milyar dolarlık Amerikan istihbaratı ne istesen sana önüne getirebilir değil mi? Yani her konuyu bilebilir. Herkesin yatak odasına da gidiyor, telefonuna da gidiyor. Yani ara bir çuvallasa da her analizi de yapabilir. Adam onunla ilgilenmiyor.”