‘Evrensel adalet değil, siyasi hesap’
“Rusya Devlet Başkanı Etnik İşler Konseyi Toplantısı’na katılmış. 2036’ya kadar bir ulusal politika stratejisi çıkarılmasını istiyor. Bunun sebebi konuşmasında da olduğu gibi yabancı aktörlerin Rusya’nın etnik sorunlarını istismar etmeye kalkışması. Yabancı provokatörlerin Rusya’nın birlik ve egemenliğini bozmaya çalışan politikalar geliştirdiklerini, birtakım merkezler kurduklarını, Rusya’nın tüm halklarını agresif Rus düşmanlığı ile hedef aldıklarını söylüyor. Putin’in bu konuşmayı yapmasındaki sebepleri aslında Batı’da bu işlerle ilgilenen jeopolitik analiz yapan pek çok insan dile getiriyor. Bunlar tabii çeşitli kanallarla yapılıyor. İçeride engio’lar vasıtası ile kendi hükümetlerine karşı harekete geçirme, renkli devrim ya da kimileri darbe diye nitelendiriyor, dışarıdan sıkıştırma, yan yana, aynı toprak parçasında, aynı devlet içerisinde yaşamış ülkeleri kullanma; Ukrayna bunun örneği olarak verilebilir…
En son Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin son iki yıldaki faaliyetleri bile buna katılabilir. BM Mahkemesi’nden ayrı bir şey bu. Roma statüsü ile kurulmuştu ve Ukrayna, Donbass sahasında cepheden kurtarılan çocuklar, yani hayatları kurtarılan çocuklar üzerinden dava oluşturdular, hatırlayacaksınız. Bunu da ‘Evrensel adalet’ altında yaptılar. ‘On binlerce çocuk kaçırıldı’ dediler. Kaçırılanların hangisi Rusça konuşan kesimden, onlar belli değil. Topu topu üç yüz küsür kişilik liste verdiler, bir anlatı tesis ettiler. Bununla ilgili olarak da UCM’yi de kullandılar. En son AB’nin dış politika şefi Kaja Kallas uluslararası hukuk düzenine yönelik saldırı varmış, UCM’yi savunma yollarını arıyorlarmış. ‘Amerika da saldırıyor’ demeye çalışıyor. Ama kendi kurmaya çalıştıkları uluslararası hukukun altını zaten kendileri böyle dosyalar açarak, cepheden çocuklar kurtarıldı diye Putin hakkında tutuklama kararları çıkartarak kendileri yaptılar aslında. Adaleti jeopolitik çıkarları için kullandılar. İşin aslı başka türlü ifade edilebilecek gibi değil. Zaten UCM’nin hamlelerine baktığımızda daha çok Küresel Güney’de Batı jeopolitiğinin hedef aldığı ülkelerde faaliyet gösterdiklerini görüyoruz. Kaja Kallas en son yeni yapmış bu açıklamayı. Tabii bu konuda Rusya Dışişleri Sözcüsü de bir yanıt vermiş: ‘UCM girişimleri gerçekte küresel gücünü korumaya yönelik’ demiş. Kimleri dava ediyorlar, hangi koşullarda dava ediyorlar? Gazze meselesi UCM’nin de altını oydu, mecburen birtakım girişimleri yapmak zorunda kaldılar. Pek çok ülkede de rahatsızlık yarattı. Doğrusunu söylemek gerekirse çifte standartlar.”