SEYİR HALİ

Ali Çağatay: Altın, savaşın ya da gerilimin yükseldiği zamanlarda yükselir

Altın, tarihi zirvenin ardından sert düşüş yaşadı.
Sitede oku
Altın fiyatları, Pazartesi günü ons başına 4 bin 382 dolarla rekor kırdıktan sonra bugün yüzde 6’yı aşan değer kaybıyla son 12 yılın en sert günlük düşüşünü yaşadı. Analistlere göre satışları, Çin-ABD ticaret görüşmelerindeki iyimserlik, güçlenen dolar ve Hindistan’daki mevsimsel talebin sona ermesi tetikledi.
Gazeteci Ali Çağatay, Radyo Sputnik'te yayınlanan Seyir Hali programında altında yaşanan düşüş hakkında konuştu.
Çağatay, altında yaşanan düşüşün nedenlerine ve Türkiye ekonomisinin faiz politikalarına dair şu tespitleri paylaştı:

Türk medyasındaki analistlerin altın düşüşünü Merkez bankalarının altın satmaya başlamasıyla izah etmelerine lütfen aldanmayınız, inanmayınız. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası altın satmıyor. Dünyada da 1-2 merkez bankası dışında hiçbir majör merkez bankası altın satmıyor, herkes alıyor. Herkesin aldığı bir yerde altın fiyatlarının normalde yükselmesi lazım, ama düşüyor. Sebepleri var: Bir defa güçlü bir Amerikan doları var. Dolar, altından daha güvenli bir liman olduğu için altından çıkıp dolara gidenler var. İkinci faktör, risk iştahının artması ve jeopolitik bir rahatlama. Savaşsız bir dünya olduğu için altın fiyatları düşüyor. Altın, savaşın ya da gerilimin yükseldiği zamanlarda yükselir. Kar satışı da var; 4 bin 300 dolara çıkan altının roketle aya kadar çıkacak hali yoktu, karı cebine koymak için altın satmaya başlandı. Enflasyon da dünya genelinde soğuyor, Amerika'da 2025 yılı itibarıyla 2.4'e kadar düştü.

Dünya Altın Konseyi verilerine göre, merkez bankalarının yüzde 95'i altın rezervlerini artırmayı planlıyor. 2025 yılında net alım 900 tona ulaşacak. Merkez Bankası da altın satmadı, tam tersine alım yapıyor. 2025'in ilk yarısında rezervlerimiz 623 tondan 634 tona yükseldi, bu yıl içinde 11 ton net alımı var. Piyasadaki "kendi muhasebesini tutamayacak" aklı evvel yatırımcılara sakın aldanmayın. Yatırım tavsiyesi olmamakla birlikte, altın 4 bin dolara indiği andan itibaren alım noktası olarak görülebiliyor.

Çağatay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye, yüksek faiz veren ülkelerden biri, Arjantin gibi birkaç arızalı ülkeyi saymazsak en yüksek faizi biz veriyoruz. Eli zengin ediyoruz yani el alemi, ecnebileri, küffarı zengin eden ülkeyiz biz. Bugün itibarıyla Türkiye artık stopaj dahil edildiğinde reel faizin sıfıra indiği bir ülke haline geldi. Reel faizin sıfıra inmesi, yabancının artık gelmeyeceği, sıcak paranın artık eskisi kadar iştahlı biçimde gelmeyeceği demek. Eğer enflasyonun altında, enflasyona paralel bir faiz vermeye devam edilirse yabancı artık gelmez. Yabancı şuna bakıyor: Dolar bazında kazanır mıyım? Artık kazanamaz. Böylece Mehmet Şimşek için acı ve üzücü haberi vermiş olduk. Bu durumda yapması gereken şey, sıcak para yerine doğrudan yatırımı teşvik etmek. Doğrudan yatırımın gelebilmesi için gerekli şartlar basit: Ülkede kurallar değişmezse doğrudan yatırım gelir. Türkiye'de de maalesef kurallar çok sık değiştiği için gelmeyecekler. Sıcak para yok, soğuk para yok. Greenfield yatırım yok, hiçbir şey yok. El elde, baş baştayız.
Yorum yaz