Türkiye’de son yıllarda “yüksekten düşme” sonucu hayatını kaybeden kadınların sayısı hızla artıyor. Evlerinin balkonlarından, apartman boşluklarından, otel pencerelerinden “düşerek” yaşamını yitiren kadınların dosyalarının kimisi “intihar” olarak kapatılıyor, kimi “şüpheli ölüm” diye kayıtlara geçiyor.
Adli kayıtlarda “yüksekten düşme” olarak geçen bu ölümler, çoğu zaman net bir şekilde aydınlatılamıyor. Kadın örgütleri, bu vakaların bir kısmının aslında “intihar süsü verilmiş kadın ölümleri” olduğunu savunuyor. Uzmanlara göre sorun, yalnızca faillerin cezasız kalması değil; adli süreçlerin baştan eksik yürütülmesi.
Konuya dair araştırmalarını Radyo Sputnik’teki Haber Masası programında aktaran gazeteci İrem Bender, şöyle konuştu:
“Yüksekten düşme sonucu kadın ölümleri yıllardan beri süregelen bir mesele. Sadece son yıllarda arttığını görüyoruz. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2023 yılında gerçekleşen şüpheli ölümlerin yüzde 19’unun yüksekten düşme şeklinde gerçekleştiğini görüyoruz. 2024’ün ilk yarısında gerçekleşen şüpheli ölümlerin yüzde 12’si de yüksekten düşme sonucu gerçekleşti. Türkiye’de kadınların yüksekten düşme sonucu yaşamını yitirdiği vakaların önemli bir kısmı şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçiyor. Bu dosyaların büyük bölümünün de etkin bir şekilde soruşturulamadığı savunuluyor”