İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI

Bakan Fidan: Mutabakat metninde yer alan ilgili madde gereğince Türkiye de bu uygulamada yer alacak

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze’de ateşkes için üzerinde mutabık kalınan birinci aşama uygulama planına Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Bugün hep birlikte önemli bir netice aldık” dedi.
Sitede oku
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki yıldır süren Gazze’deki çatışmaların sona erdirilmesine yönelik yürütülen diplomatik çabalarda önemli bir aşamaya gelindiğini belirterek, “Bugün akan kanın durması ve Filistinli kardeşlerimizin çektiği ızdırabın sona ermesi için bir umut var” dedi.
Konuşmasında Fidan, şu ifadeleri kullandı:
Şimdi tabii, dün çok önemliydi. İki yıldır devam eden Gazze'deki soykırımın durması için bir umut ortaya çıktı. Türkiye, en başından beri Cumhurbaşkanımızın önderliğinde gerçekten muazzam bir uluslararası çaba ortaya koydu. Hem İslam dünyasıyla hem de diğer ortaklarla beraber çalışma çabalarımızı yoğunlaştırma ve koordine etme sistemini, kültürünü bu vesileyle daha da geliştirdik. Uluslararası toplumu da bu işe dahil olacak şekilde mobilize etmeye çalıştık. Sivil toplum örgütleri, devlet kurumları... Hepimiz elimizden geleni yaptık. Ve bugün bu neticeyi hep beraber aldığımız için gerçekten mutluyuz. Akan kanın durması, Filistinli kardeşlerimizin artık çektiği ızdırabın sona ermesi için bir umut var.

'Uygulamada Türkiye'de yer alacak'

Fidan, ateşkes anlaşması uygulama planının 4 aşamasından bahsederek, planın uygulanmasında Türkiye'nin de aktif rol alacağını söyledi ve şöyle konuştu:
Şimdi bu aşamadan sonra bizi bekleyen birkaç önemli husus var. Biliyorsunuz, şu anda üzerinde mutabık kalınan konu birinci aşama uygulama planı. Burada dört hedef var: Ateşkesin sağlanması, Rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması, İnsani yardımların kesintisiz bir şekilde bir an önce başlaması, İsrail birliklerinin belirli çizgilere çekilmesi.
Bunlar, şu anda üzerinde mutabık kalınan birinci aşama uygulama planının parçaları. Bunların da büyük bir titizlikle takip edilmesi gerekiyor. Mutabakat metninde yer alan ilgili madde gereğince Türkiye de bu uygulamada yer alacak.

'Gazze adeta açık hava cezaevi gibiydi'

Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi şartlara dönmemesi gerektiğini vurgulayan Fidan, şunları ekledi:
Güzel olan şey şu: Herkes, iki devletli çözümün problemin esas itibariyle çözülmesinde ana rol oynadığını kabul ediyor.
Biz Türkiye olarak şunu söyledik: Eğer Gazze'nin yeniden inşası ve hayata geçirilecek planlar, Gazze'yi 7 Ekim 2023 öncesi şartlara geri götürecekse, o zaman ileride yine başka bir savaşla karşılaşırız demektir. Çünkü 7 Ekim'den önce Gazze adeta açık hava cezaevi gibiydi. Serbest ticaretin, serbest ekonominin olmadığı, her şeyin İsrail tarafından denetime ve kısıtlamaya tabi olduğu bir yerdi. Yani burada tabii ki insanlar bir noktadan sonra patlarlar. Ben bunun altını toplantıda özellikle çizdim. Hangi çözümü, hangi ateşkesi bulursak bulalım; Gazze'nin yeniden imarı ve yönetimi Filistinliler tarafından yapılmalı. Emniyet güçleri de Filistinliler tarafından olmalı. Bunda hiçbir tereddüt yok. Ama ekonomik şartların hayata geçebilmesi için 7 Ekim öncesi koşulların tekrar etmemesi lazım. Bu önemli.

'Görev gücünde yer alacağız'

Cumhurbaşkanımızın da sözünü ettiği görev gücü, bu kabul edilen planın uygulanmasıyla alakalı. Burada özellikle, mutabık kalınan hususların takibinde kolaylaştırıcı rol üstlenecek; ABD, Mısır, Türkiye ve Katar'dan oluşan bir ekibin yer alacağı ifade edildi. Bu ekip, hem Filistin hem de İsrail tarafıyla konuları görüşecek. Bu, esas itibariyle zaten arabulucu ekipti. Bu arabulucu ekip, anlaşmanın ilgili maddelerinin uygulanmasında da kendine düşen görevleri yapacak. Şu anda önceden tanımlanmış görevler yok; anlaşma hayata geçtikçe sorunlar ortaya çıkacak. Bu sorunlara pratik çözümler bulunması için ekip gerektiğinde devreye girecek.

'Netanyahu'nun sicili ortada'

Diğer taraftan şunun da altını çizmek gerekiyor: Dünkü mutabakattan sonra bizim için muazzam bir umut alanı doğdu. Fakat her zaman için ortada sorun alanlarının çıkabileceğini unutmamak lazım. Şu ana kadar Netanyahu'nun sicili ortada; barış konusunda ne kadar güvenilmez olduğunu biliyoruz. İsrail'in savaşı yeniden dayatma ihtimali olabilir. Buna karşı uluslararası toplum şu anda teyakkuzda. Zaten rehineler meselesi çözüldükten sonra, İsrail'in meşruiyet için kullanabileceği hiçbir argüman da kalmayacak. Elbette uygulamada sorunlar çıkabilir; bu da işin doğasında var. Ama bunlar bizi karamsarlığa itmemeli. Profesyonel ve koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.
İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI
Hamas temsilcisi: Ateşkes anlaşmasına bağlıyız, ancak İsrail’in tam uyumu şart
Yorum yaz