‘ABD, Çin’i çevrelemek yerine önce Amerika kıtasındaki Çin etkisini kırmaya odaklanabilir’
‘Trump’ın ulusal muhafız hamlesi ciddi bir olay’
‘ABD gemi üretemiyor’
“ABD’de askere alım krizi tez konum olduğu için çok çalıştığım bir mevzu. ABD’de özellikle pandemi sonrası obezite krizi korkunç bir boyuta geldi. Amerika’da askerliğe elverişli görülebilen kişilerin oranı yüzde 29’dan yüzde 23’e düştü pandemiden sonra. Obezite, mental problemler, uyuşturucu gibi sorunlar var. Bu sadece Amerika’ya özel değil, İngiltere’de de bu var. Askere alım krizi var. İngiltere’e askere alım krizi, İngilizlerin Husilere yapılacak operasyonda ellerindeki tek uçak gemisini göndermelerine mani oldu. Bu kadar büyük bir asker eksikliği krizinden bahsediyoruz. Pete Hegseth, woke denilen neo-liberal kimlik siyasetini de hedef aldı. ABD’de özellikle Obama’nın ikinci döneminden sonra yani 2012’den sonra kimlikçi siyasetin yaygınlaştığını gördük. Birtakım kimlik politikaları üstünden kampanya yürüttüler. ‘Beyaz erkekler zaten askere yazılıyor. Biraz da kadınları, LGBT’leri, siyahileri ve latinleri alalım’ dediler. Ama sorun şurada: Neo-liberal kampanyalara olumlu karşılık verebilecek kişiler genelde bireysel kültürle yaşayan, milliyetçi bakış açısı olmayan insanlar. Orduya katılmak gibi bir niyetleri yok zaten. İşin sonunda ordunun belkemiği olan beyaz, milliyetçi, muhafazakar, cumhuriyetçi gruplar kendilerini ötekileştirmiş hissederken, diğerleri de orduya katılacak kadar motivasyon bulamıyor. Mesela şu anda Charlie Kirk’ü çok konuşuyoruz suiksattan sonra. Onun politikaya girme hikayesi şu: 2012’de askeri okula girmeye çalışıyor. Onun yerine kimlik siyaseti sebebiyle Kirk yerine başkasını alıyorlar. Kirk, pozitif ayrımcılık ile o kişinin askeri okula alındığını ve o gün siyasete atılmaya karar verdiğini söylüyor. ABD’de bu sadece kamu meselesi değil, özel şirketlerde de bu var. Pozitif ayrımcılık adı altında insanlar kimlikleri üzerinden değerlendiriliyor. Bugüne kadar böyle gidiyordu ama beyaz erkeklerden yanaydı şeklinde yorum da var. Ama bugün ABD ordusundaki düzenden kimse memnun değil. Bu yüzden ne muhafazakarlardan insan gücü alabildiler ne de diğer taraftan. Daha Trump seçilmeden önce bu konuda frene basmaya başladılar hatta. 60 bin personel alımı beklerken her yıl on bin civarı açık verdiler. ABD’nin bu şekilde küresel hegemonya sürdürmesi mümkün değil. Birçok noktada şunu yapıyorlar: Gelen göçmenlere vatandaşlık elde etmeleri için kolaylık sağlıyorlar.
Orduya yazılırlarsa vatandaşlığın önünü açacaklarını söylediler. Ama tüm bunların çözemediği problemler de var. ABD ordusunun en büyük meselesi şu anda gemi üretimi. Trump o konuda da önemli açıklamalarda bulundu. Çin’in gemi üretim hızı, ABD’den 232 kat daha fazla. Gemi üretmek, küresel hegemonya için belki de en önemli meseledir. Uçak gemisi olarak düşünmeyelim. Bazen gidip bazı denizlerde görünmeniz gerekiyor. En önemli konu bu. 1700’lerden beri bu şekilde gidiyor. ABD’nin küresel hegemonyası ticaretiyle orantılı. Bunu korumak için deniz yollarına sahip olması lazım. Füzeler önemli ama denizaltılara karşı ne yapabilirler? Uydular ile anlık bilgi ve görüntü alamıyorsanız, füzelerle gemileri de vurmanız zor. Gemi hep lazım olacak ve ABD şu anda bunu üretemiyor. Çin sadece geçen yıl 30 savaş gemisi üretmiş. ABD ise sadece denizaltı konusunda dahi yılda 2 denizaltı üretmeyi başaramıyor. Peki neden böyle? Araştırmam sonucunda, ABD’nin altyapı sorunu yaşadığını buldum. ABD, gemi üretimi bütçesini son 20 yılda iki katına çıkardığı halde projeleri bitirememiş. Tersanelerdeki altyapı çok eskimiş ve işçi bulamıyorlar. Göçmenler bu konuda faydalı olmamış demek ki. İşçi sorunundan ötürü gemiler üretilemiyor. ABD ordusunda bu ciddi bir zafiyet olarak karşılarına çıkıyor. Trump, getirdiği tarifelerden kazandığı parayla Amirallere ‘size yeni gemiler alacağız, bu yüzden beni eleştirmeyin’ dedi. Bu parayla çözülebilecek bir şey değil ama.”
‘ABD’de İsrail etkisi kırılmadan Filistin özgür olamaz’
“Konu iç savaşa geldiğinde genelde şu yorumu yapıyorum: İç savaş için düzenli ve sürdürülebilir bir öfke gerekiyor. 1861’de çıkan iç savaşta da gördüğümüz üzere insanların maddi durumlarını, yaşayış biçimlerini ve hayatlarını temelden etkileyecek; bir hafta içinde sosyal medyada unutulmayacak bir öfke gerekiyor. ABD o noktada değil henüz ama iyi bir yolda da değil. ABD’nin genetiğindeki en büyük problemlerden birisi İsrail’in ABD üzerindeki kontrolü. ABD, İsrail’in istemediği bir şeyi yapabilir mi? Herkes bunu tartışıyor. Charlie Kirk, bir siyonist olmasına rağmen, yüzde 100 siyonistleri çıkarmadan, kendi platformunda siyonizm karşıtlarına da konuşma hakkı vermesi, ABD’deki herhangi bir solun yapabileceği muhalefetten daha üst bir şeydi. O günlerde dedikoduydu ama mesajlaşmalar paylaşılınca öğrendik. Charlie Kirk, öldürülmeden kısa bir süre önce, Tucker Carlson, Candance Owens gibi İsrail ve siyonizm karşıtı isimleri platformuna çıkardı. Bu sebeple Yahudi bağışçılardan gelen paraları kaybettiğini, bu bağışçıların tipik davranışlar sergilediğini fakat bu şekilde zorbalanmayı kabul etmediğini yazmış Charlie Kirk. Bu sebeple yakınlarına, İsrail tarafından öldürülmekten korktuğunu söylüyor. Bu yazışmalar, Kirk’ün yakınları tarafından doğrulandı. Gençliği Trump’a getiren adamdı Kirk. Öldükten sonra bir aziz oldu. Neredeyse yüzünün paraya basılması dahi konuşuluyor. Charlie Kirk ile ilgili negatif bir şey söylediğinizde ABD’de göreceğiniz tepki inanılmaz boyutlarda olacaktır. Kirk’ün başına gelen, İsrail’in ABD’de göreceği destek için en kötü şey oldu.
İsrail bugün soykırım yapıyor ama bu soykırımı Nazi Almanyası’nın aksine kendi başına yapabilecek kabiliyete sahip değil. ABD’den aldığı yardımla bunu yapıyor. Bu yardımı destekleyen sadece ABD’li muhafazakarlar var. Muhafazakarların da desteği kaybolursa İsrail’i ayakta tutacak hiçbir şey kalmaz. Charlie Kirk ile ilgili Netanyahu çıkıp dört kere konuştu çünkü bunun yaşanmasından korkuyorlar. Filistin’in özgürleşmesi için Amerika’nın özgürleşmesi gerekiyor. Gazze bir abluka altında ve ablukayı kıramıyorsunuz. İsrail’in çok büyük bir donanması mı var? Hayır. ABD’den çekindiğiniz için kıramıyorsunuz. Bu yüzden ABD’de bir değişimin başlaması çok önemli. Charlie Kirk’ün mesajları deprem etkisi yarattı. ABD Kongresi’ndeki MAGA’cılar, suikastı İsrail’in yaptığını vurguluyor. Tucker Carlson işi bir adım ileri götürdü, 11 Eylül olaylarının İsrail’in ABD’yi Ortadoğu’ya çekmek için düzenlediğini söyledi. Bunlar şu anda MAGA içinde karşılık vurmaya başladı. En hakiki siyonist olan evanjelistlerde dahi ‘Önce ABD olmalı, önce İsrail olamaz’ fikri giderek büyüyor. İsrail, yakın zamanda Amerikalı influencerlara ciddi ödeme yapmış. Yedi bin dolarlık maaş ödüyorlarmış. İsimleri açığa da çıkmıyor. İsrail bu işi çok önemsiyor. Gazze’deki operasyonları önemsedikleri kadar Amerika’daki operasyonları da önemsiyorlar. İsrail politikalarında bir değişiklik olacaksa önce ABD’de değişiklik olacaktır.”