YERİ VE ZAMANI

AYM, maden yasasında yürütmeyi durdurmayı görüşecek

Radyo Sputnik’te gazeteci Güçlü Özgan’ın hazırlayıp sunduğu Yeri ve Zamanı programının bugünkü konuğu, EGEÇEP Eş Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı oldu.
Sitede oku
Zeytin ağaçlarının taşınmasına ve madencilik faaliyeti yürütülmesine izin veren kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açıldı. İkizköylüler yüksek mahkemenin 8 Ekim’de vereceği kararı bekliyor.
Konuyla ilgili Yeri ve Zamanı’nda değerlendirmelerde bulunan EGEÇEP Eş Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı, gazeteci Güçlü Özgan’ın sorularını yanıtladı.
Cangı, yasanın adrese teslim ve kişiye özel olduğunun altını çizerek şöyle konuştu:
“İtirazlarımız yaşam alanlarına büyük zarar verileceği yönünde oldu. Meclis görüşmelerinde yasanın pek çok maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu konusunda bir ortak kanı oluşmuştu. Anayasa’ya aykırılığını bile bile yasama organından yasanın çıkması başka bir sorun. Çünkü Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak başvurunun belli bir süreci var. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde dava açılabilir. 17 Eylül’de başvuru yapılabildi. Muhalefet milletvekillerinin ortak imzasıyla yapılan bu başvuru bir ilkti. Bu yasayı hazırlayanlar Anayasa Mahkemesi’nin iptal edeceğini bile bile iptal edilinceye kadar ‘Atı alan Üsküdar’ı geçsin’ mantığıyla hazırlamıştır. Koordinatlar ve krokisi belirlenmiş zeytinliklerin sökülüp yerine maden ocağı açılması öngörülüyor. Yani adrese teslim ve kişiye özel bir yasa. Şirket geçtiğimiz günlerde Akbelen’deki zeytinlikleri söktü. Özel mülk içindekilere henüz dokunamıyorlar ama her an dokunabilirler.”

‘Verilecek karar toplumsal barış açısından önemli’

“Anayasa Mahkemesi 8 Ekim’de ilk incelemesini yapacak. O bakımdan Anayasa Mahkemesi oldu bittileri önleyecek bir yaklaşım içinde. Eğer mahkemeden karar alma şansı kalmazsa insanlar kendi yaşam alanlarını kendileri korumaya kalkarlar. Direniş başlar, bu da haktır. O nedenle Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar toplumsal barışın da korunması açısından son derece önemlidir. Bu karar her gün kaygıyla uyuyan İkizköylülerin kaygılarını da ortadan kaldıracaktır. Sadece bizi değil doğadaki tüm canlıları hatta gelecek kuşakları etkileyen bir karar olacak. Köylüler daha önce görüşmeler devam ederken açlık grevi yapmışlardı. Açlık grevi son çaredir. Artık başka yolu kalmadığı için kendi yaşamını ortaya koymaktır. Öyle bir umutsuzluk halinden ayağa kalkıldı ve dava açıldı. Şu an herkesin beklentisi Anayasa Mahkemesi’nden yürürlüğü durdurma kararı çıkması.”
Yorum yaz