YERİ VE ZAMANI

Antalya Müzesi’nin yıkımı için neden acele edildi?

Radyo Sputnik’teki Yeri ve Zamanı programında Güçlü Özgan’ın bugünkü konuğu Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Dipova oldu. Dipova, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımında neden acele edildiğini anlattı, bina için çıkarılan raporları değerlendirdi.
Sitede oku
Antalya Arkeoloji Müzesi'nin, içinde bulunan 100 bine yakın eserin uzman ekiplerce paketlenmesi ve taşınmasının ardından başlanan yıkımı tamamlandı. Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan müze için sunulan raporlar ise uzmanlar tarafından yetersiz bulunuyor. Peki Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımında neden acele edildi?
Yeri ve Zamanı programında gazeteci Güçlü Özgan’ın konuğu olan Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Dipova, Radyo Sputnik’e şu değerlendirmelerde bulundu:
“16 Temmuz’da müzemiz ziyarete kapatıldı. Kapatılacağı duyurusu da o anda yapıldı. Kimse kapatılacağını bilmiyordu. Turistler ziyarete geldiler çünkü internette hala açık görünüyor. Haftalarca turistler gelip geri döndüler. Antalyalılar neden kapandığına bir türlü anlam veremedi. Konu yargıya taşındı. 2021 tarihli deprem performans analizi raporu adı altında 4 belge sunulmuş. Böylece kapandığı tarihte bu analize dikkat çekilmiş. Yıkım kararı depreme dayanıksız olmasına dayandırılıyor. Temmuz ayı sonuna doğru İnşaat Mühendisleri Odası bir açıklama yaparak halihazırda bir rapor yok ama hazırlanıyor dedi. Alt firmalardan rapor için teklif almışlar. Ardından basında depreme dayanıksız olduğuna dair haberler yapıldı. Raporlar talep edilmeye devam edildi. Rapor incelendi ve görüldü ki son hazırlanan raporda da eksiklikler ve çelişkiler var. Sonunda bir cumartesi akşamı hava karardıktan sonra apar topar bina yıkılmaya başlandı.”

'Raporlar ve numune sayısı yetersiz'

“2021’deki raporlara baktığımızda hem yetersiz hem de aykırı olduğunu görüyoruz. 9 bin 500 metrekare kapalı alanı bulunan bir müze binasının zeminini anlamak için 30’un üzerinde sondaj yapmak gerekiyor. 2 sondaj yapıldığı ifade edilmiş ve yerleri de gösterilmiş. Müzeyi bilenler orada sondaj makinesinin çalışmasının mümkün olmayacağını, girip çıkamayacağını bilir. 9 bin 500 metrekarelik alan için zemin etitünde sadece 1 karot var. Numune sayısı da son derece yetersiz. 2025 tarihli bir belge 2021 tarihli raporların içine yerleştirilmiş. Acaba 2021 tarihinde deprem analiz çalışması yapılmadı mı 2025 tarihli belge ekleniyor? Veya yapıldı da gösterilmek mi istenmedi?”

‘Toplumu depremden korkutup çıkar sağlamak deprem istismarıdır’

“Eğer Temmuz 2025’te sondaj yapıldıysa orada neden kimse sondaj makinesi görmedi? Halk o müzede vakit geçirmeyi çok seviyordu. Antalyalılar dışarıdan gelen misafirleri de müzeye götürmeyi çok severdi. Sondaj noktalarında tarih yok. Sondaj makinesinin iş sırasında çekilmiş fotoğrafı yok. Zemin etitü yapan firmaya telefon edip sormuşlar. Firma ‘Bizim verdiğimiz raporda hepsi vardı’ demiş. Ama açıklanan raporda bunlar yok. Bu raporu bu şekliyle ben yazsam geri çevrilir. Bu kabul işlemi nasıl yapıldı, aydınlatılması gerekiyor. Toplumu depremden korkutup bir takım kişilerin çıkar sağlaması deprem istismarıdır. Antalya şehir merkezinde hasar vermiş bir deprem yok. Evet Antalya’da deprem oluyor ama odakları o kadar uzakta ki sadece avize sallanıyor. O nedenle Antalya’da eğer müze binası depreme dayanıksız deniyorsa bunu çok iyi irdelemek lazım. O binanın çok rahat güçlendirilebileceğini ifade etmiştik. Binanın mimari değeri, kültürel miras değeri varsa maliyet hesabı yapılmaz. Antalyalı’nın gönlünde o bina tescillidir.”
Yorum yaz