ANKARA FARKI

Prof. Dr. Gökçe: Türkiye’nin etrafında ‘hazırlık’ yapılıyor

Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe, Yunanistan’ın Ege’de gerçekleştirdiği tatbikata dikkat çekerek Türkiye’nin etrafında ‘hazırlık’ yapıldığını söyledi. Türkiye’nin etrafının üslerle sarıldığını dile getiren Prof. Dr. Gökçe, “Hedefte Türkiye var, ona göre tatbikat aşamasına geçtiler. Şu anda planlarının nasıl uygulanacağını test ediyorlar.” dedi.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olan Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe dış politika ve bölge dengelerini değerlendirdi. Prof. Dr. Gökçe, şu mesajları verdi:

‘Hedefte Türkiye var’

“Etrafımızı üslerle sardıklarını biliyoruz. Şu anda da tatbikat aşamasına geçtiler. Rum kesiminde, Ermenistan’da yaptılar, şimdi de Yunanistan’da yapılıyor. Dedeağaç’a asker, tank yığdılar. Tatbikatlar ne için yapılır? Muhtemel yapılacak bir harekatta taarruz ve savunma harekatının silahlarını test etmek için yapılır. Bu tatbikattaki planlara bakmak lazım. Savunma mı, taarruz mu? Nerede olursa olsun sonuç itibariyle hazırlıklar var. Dolayısıyla bu hazırlıklar harbe hazır olmak için yapılır. O zaman bir harp düşünüyorlar. Kime karşı? Yunanistan tutup da Arnatuvluk’a, Karadağ’a karşı bir harekat yapacak gibi gözükmüyor. O zaman Türkiye’ye karşıdır. Hedefte Türkiye var, ona göre tatbikat aşamasına geçtiler. Şu anda planlarının nasıl uygulanacağını test ediyorlar. Bir sonraki aşamaya her an geçilebilir düşüncesinde hazır olmaya çalışıyorlar. Üsleri kurdular, etraf çevrildi, Suriye’de farklı bir politika izleniyor, Güney Kıbrıs silahlandırılıyor, Yunanistan tatbikat yapıyor. Daha fazlasını söylemeye gerek yok sanırım.”

‘Bartholomeos suç işliyor’

“Onların istediği bir rol var ve bu rolü Oval Ofis’e gitmesi, bugüne kadar yapmış olduğu toplantılar, kurduğu ilişkiler onun meşruiyetini sağlıyor. Buna izin vermemek lazım. Hem içeriden hem dışarıdan izlenen politikalar bu kilisenin kendi istediğinin meşru hale gelmesini sağlıyor. Dolayısıyla bu durum daha sonra Türkiye’nin başını ağrıtacaktır. Bu kiliseyi karşımıza da almamak lazım. Bu kilise hiçbir zaman ülke içinde birlik-beraberliği düşünmemiştir. Böyle bir şeyi tarihte hiç okumadım. Buna göre daima hazır olmak lazım, attıkları her adıma kuşku ile bakmak lazım, gittikleri her seyahati takip etmek lazım, neden, ne için gidiyor, kiminle görüştü... Bunları mutlaka tespit etmek lazım. Oldukça tehlikeli işler yapabilirler, zaten niyetleri o. Bunlar istedikleri pozisyonu meşru hale getirebilmek için bir çaba içindeler.

Azınlıkların haklarını görüştük diyorlar. Siz onları orada görüşerek çözmek istiyorsanız o zaman bölünmek istiyorsunuzdur. Tarihi tecrübelerimiz bunu gösteriyor. Vance, Rubio ile bunları görüşmek ‘Bize destek verin, biz burada sıkıntı yaşıyoruz’ demektir. İstanbul’da hangi sıkıntıyı yaşıyorsunuz? Diye sormak lazım. Dolayısıyla tarihi tecrübelerimiz yaptıkları görüşmelerin arka planını gizleyip, bu şekilde masumane bir açıklamalar olduğunu düşünüyorum. Bunlar masumane bir durum değil. Arka planı eminim ki çok farklıdır.”

‘İsrail ve Türkiye, Suriye ve Kıbrıs’ta karşı karşıya gelebilir’

“İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin topraklarına hava savunma sistemleri yığdı. O sistemler şu anda orada. Onlar üzerinden bir tedbir almaya başladı. Zaten Suriye potansiyel ama Kıbrıs’ta da bir hazırlık var. Oraya çok dikkat etmek lazım. Suriye’de oradaki etnik yapıları kullanmak isteyecektir, ama Kıbrıs’ta vekil güç olarak silahlı güçlerini kullanarak doğrudan bir çatışmaya girebilir ama Suriye’de de SDG ve diğer yapılar üzerinden bir politika izleyebilir İsrail. Biz eninde sonunda bir çatışma bekliyoruz, ama nerede olur, oralar potansiyel yerler diyebiliriz.”

‘İsrail’in saldırganlığı kontrolden çıktı’

“İsrail hala daha Amerika’nın güdümünde, kontrolünde. Ama saldırganlık konusunda kontrolden çıktı mı? Dersek. Evet, kontrolden çıktı. Saldırganlığı artık boyutları aştı. 7. İslam ülkesine saldırdı Katar’da Doha’ya, sekizincisi sırada. Acaba kime? Doha saldırısından sonra Katar başbakanı şöyle bir açıklama yaptı ‘Netanyahu Ortadoğu’daki haritaları değiştireceğiz deyince biz bizi kast ediyor zannetmiyorduk’ demişti. Biz zaten Amerika’ya para veriyoruz, bize dokunmaz. Bize dokunmayan yılan bin yaşasın diye hareket etti Körfez Ülkeleri maalesef. Amerika da duymadım gibi çeşitli bahanelerle suçu İsrail’in üzerine atıyor. Çünkü körfez Ülkeleri ile arasındaki ilişkileri koparmak istemiyor. Emperyalist ülkelerden aldığınız silahlarla savunmanızı tahkim ederseniz onların istediği zaman ve istediği kadar görürsünüz, duyarsınız. Burada görmek ve duymak radar sistemleriniz, gözetleme sistemleriniz, hava savunma sistemlerinizin çalışıp çalışmadığıdır. Katar’da hava savunma sistemi yok mu? Var. İsrail uçakları Suudi Arabistan’ın üzerinden geçip Katar’ı bombalıyor, onun radarları görmüyor… Biz radarları kapatmakla suçlayamayız ama Amerika radarları kapatmadı ve onlar da görmemezlikten geldiyse işte bu çok vahim. O zaman şunu diyoruz; Amerika’ya milyarlarca dolar vereceğine onu savunma sanayine harca, savunma sanayisi güçlü olan Müslüman ülkelerle iş birliği yap, teknoloji üret, İsrail’e kafa tut. Ama öyle bir şey söz konusu değil. Çünkü o ülkelerin iktidarları koltuklarını sağlamlaştırabilmek için bu ilişkiyi sürdürmeye mecburlar.”

‘İsrail’e karşı havanda su dövülüyor’

“Mısır Cumhurbaşkanı Arap NATO’su kurulsun diyor. Siz bugüne kadar ne yaptınız ki Arap NATO’sunun kurulmasını istiyorsunuz? Arap NATO’su kurulsa sen Mısır olarak ne kadar asker vereceksin, verdiğin askere ne kadar taarruz emri vereceksin? Senin koltuğunu sağlamlaştıran Amerika. Bir de Arap NATO’su çok yanlış bir isim. Sadece Müslümanlar Araplardan mı oluşuyor? Türkler var, Güneydoğu Asyalılar var, Afrika kökenliler var, Balkanlardakiler var. Ortak İslam Ordusu deyin o zaman. Ama siz Arap NATO’su deyip yine ayrımcılık yapıyorsunuz. Peki bu kurulsa hangi silahla tespit, teşhis edeceksiniz ve hangisi ile vuracaksınız? Bunlar sadece havanda su dövüyorlar, başka hiçbir şey yaptıkları yok. Olan Filistin halkına oluyor. Netanyahu Arap ülkelerinden bir şey olmayacağını çok iyi bildiği için de böyle saldırganlığa devam ediyor. O zaman Körfez Ülkeleri şapkalarını önlerine koyup ‘Biz ne yaptık, ne yapmamız lazım?’ diye düşünmeleri gerekiyor diyebilirim.”

‘İsrail’in hedefindeki 8. ülke Türkiye olabilir’

“İsrail, 7 tane İslam ülkesine saldırdı ‘Sekizincisine de saldıracağım’ diyor. Gerçekçi düşünmek lazım. Türkiye hedefte. Hangi yöntemlerle Türkiye’yi hedef alabilir bunu düşünmemiz lazım. Evet çelik kubbemiz var, kara kuvvetlerimiz güçlü, bizle sıcak çatışmaya girmeye cesaret edemez, füze atsa karşılık göreceğini bilir, uçağını getiremez, hava savunma sistemimiz oldukça güçlü. Başka yöntemler yok mudur? Onlara tedbir almamız lazım. Düzensiz göçün sebep olmuş olduğu ülke içerisinde kayıtsız göçmenlerin olduğunu hepimiz kabul ediyoruz. Bunlar manipüle edilebilir mi? Edilebilir. Bunlar kullanılabilir mi? Kullanılabilir. Onun dışında yerli iş birlikçileri var mıdır? Vardır. Hadi onu da geçtik. DEAŞ’ın uyuyan hücreleri olduğunu hepimiz bas bas bağırıyoruz, bunlar kullanılabilir. Bu saldırı illa ki gökyüzünden bomba yağdırmakla olmaz. Bu sığ bir düşüncedir. Sekizinci ülke Türkiye olabilir. Zaten Suriye’yi, Katar’ı vurdu. Geriye Türkiye kalıyor. Amerika’nın Katar’ın vurulmasına göz yumması bize bir işaret olmalı. Türkiye’nin vurulmasına da göz yumar.”

‘Barack’çılara’ güvenenler büyük hata yaptı’

“Barack çok iyi bir provakatör. Tamamen küresel sermayenin elinde. Federasyon diyemiyorum, ‘federasyon altı’ diyor. Bu bölgede federasyon falan olmaz, bu bölgede federasyonlar bölünmeye, parçalanmaya gider. Niyet belli, politika belli. Bunu alıştıra alıştıra yapmak istiyorlar.“
Yorum yaz