‘Çalışma hayatında emekçiyi kötü günler bekliyor’
“OVP’de emekçiye hiçbir şey yok. Emekçi tamamen unutuluyor. Hatta emekçiyi çalışma hayatında kötü günler bekliyor. İki kez belirlenen asgari ücreti bir kez belirleyince zaten yöntem olarak mağdur ediyorsun. O bir kez belirlemede de son derece düşük bir artış yapıyorsun. Tartışmaya gerek yok.”
‘Dolar suni olarak düşük tutuluyor’
“GSYH 12. Kalkınma Planı’nda gerçekleşme tahmini olarak 25 trilyon 483 milyar verilmiş. Peki 2023’te gerçekleşme ne olmuş? 2025-26-27 dönemini kapsayan OVP bize 2023 yılının gerçekleşme rakamlarını da verdi. Milli gelir 25,5 trilyon hesaplanmış, gerçekleşme 26 buçuk olmuş. Nereden baksan 1 trilyona yakın sapma var. Bunun izah edilmesi lazım. Kişi başına düşen gelir 2023 yılında 12 bin 415 dolarmış, gerçekleşme ise 13 bin 243 dolar olmuş. Aslında bayram etmeleri lazım. Ama yapamıyorlar, çünkü böyle bir sapma olmaz. Gerçekleşen ortalama dolar kuru tahmin edilenin altında. Suni yollarla doları tutmaya kalkarsan başına bu gelir. Cari işlemler açığı gerçekleşme tahmini 48,9 milyar dolar, gerçekleşen 45 milyar dolar. Neredeyse 4 milyar dolara yakın cari işlemler açığı var. Buna da bayram etmeleri lazım, ama söyleyemiyorlar. Çünkü bu kadar sapma açıklanamaz. Daha plan döneminin başlangıç yılı çöpte. Gelelim 2028’e… 12. Kalkınma Planı hedefi 1 trilyon 589 milyar dolar. Yeni açıklanan OVP’de ne olmuş? 1 trilyon 886 milyar dolar. Kur ile manipülasyon yaptıkları için söyleyemiyorlar. 2028 hedefi 17 bin 554 dolar. Bu yeni OVP’de 20 bin 987 dolara çıkarmışlar. Olacak şey değil. Nereye baksan elinde kalıyor. Hem 2023 başlangıç hedefleri hem de dönem sonu hedefleri çökmüştür. Yani 12. Kalkınma planı ile uyumlu bir OVP hazırlanmamış.”
‘Yatırıma kaynak yok ama faize, rantiyeye var’
“Sermaye giderleri 2025’te gerçekleşme tahmini 1,3 trilyon, sermaye transferleri de 0,3 trilyon. Yatırım gideri sermaye giderleri ile sermaye transferlerinin toplamından oluşuyor. 1,6 trilyon yatırıma gidecek. Bu gerçekleşme tahmini. 2026’da 1,8. 1,6 olan sermaye gideri 1,8’e yükseltilmiş. Bununla hiçbir şey yapamazsınız. Yatırım vizyonu olmayan bir bütçe var. Çünkü 14,7 trilyonluk bütçenin içinde yatırıma 1,6 ayırılmış; şimdi 18,9’luk bir bütçede 1,8 trilyonluk yatırım yapıyorsun. Bu ‘dişinin kovuğuna’ yetmez. Bu bütçe ‘Benim biricik vazifem var; rantiye kesimine kesintisiz kaynak ayıracağım. Geçmiş borçlanmaların bedelini bu kuşaklara ödeteceğim’ diyor. Bir yandan nüfus artıyor, bir yandan yabancılar var. Hem kişi başına düşen gelirimiz düşüyor hem de ciddi bir refah kaybı ile karşılaşacağız. Artan nüfusu siz bu yatırım ile karşılamaya çalışıyorsunuz. Buna gücünüz yetmez. Burada sadece rantiye kesimini mutlu edersiniz. Sanayiciyi de burada mutlu etmeniz mümkün değil.”
‘Vergi gelirlerinden sermaye lehine vazgeçiliyor’
“2025’te öngörülen vazgeçilen vergi tutarı 3 trilyon, 2026’da 3,3 trilyon olacak. Halbuki OVP’de bazı sonuç yaratmayan, etkili olamayan vergi muafiyeti sistemden temizlenecek deniyordu. Buradan vergi muafiyet tutarının az olacağını anlarız. 2026 yılında 13,8 trilyon vergi toplanacakmış, bunun 3,3’ü vergi muafiyeti olacakmış. Bu orada kalmayacak, bütçe gelince göreceğiz. 2026 yılında toplayacağımız vergi gelirlerinin 4’te 1’inden ağırlıklı olarak sermaye lehine vazgeçiyor. Şu manzarada yatırım yetmezliği, rantiye ile kuşatılmış bir bütçe varken bizim sosyal harcamalara para aktarmamız lazım. Bunun kaynağı da vergidir. Yatırımın iki katı vazgeçilen vergi var. Mehmet Şimşek’e buradan çağrı yapalım, buna izin verme.”
‘Kıdem tazminatına çökme girişimi var’
“Mali sürdürülebilik sözünün ekonomik olarak anlamı daha çok gelir daha az gider. Zaten maaşlarda kemer sıkma vardı, şimdi sosyal güvenlikte de kemer sıkma. Sosyal haklarda da müthiş bir gasp demektir. Amaç şu; çalışanların daha uzun süre sistemde kalmasını sağlamak ve daha fazla gelir gelmesini sağlamak. Ama ödeme olunca da mümkün mertebe düşük tutalım. Bu insanları mağdur etmek anlamına gelmiyor mu? Böyle bir program öngörülüyor. TES beklentileri karşılayamayacak. Bu, kıdem tazminatına çökme arayışı. OVP’nin emekçilere verebileceği bir şey yok. Çalışma hayatı açısından daha da geriye gitme söz konusu.”