İstanbul'da özel bir okulun, ilkokul bölümüne 4 yıl boyunca devam eden dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan öğrencinin, aynı okulun ortaokul kısmına kaydını 'yapımız, şartlarımız uygun değil' diyerek yapmaması mahkemelik oldu.
Anaokulu ve ilkokulu bitirdiği okula kaydı yapılmadı
DEHB tanılı Y.M.'nin ailesi, Beşiktaş'ta bulunan özel bir okulun ilkokulu kısmını bitirdikten sonra ortaokul kaydı için okula başvurdu. Fakat okul yönetimi, "yapımız, şartlarımız uygun değil" gerekçesiyle öğrencinin kaydının yapılamayacağını belirtti. Bunun üzerine aile konuyu hem Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne hem de mahkemeye taşıdı. Ailenin okula defalarca kayıt için gitmesine rağmen öğrencinin kaydı henüz gerçekleşmedi. Beşiktaş Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu çocuğun kendi okuluna ve kendi sınıfına yerleştirmesine karar verirken, mahkeme süreci ise devam ediyor.
Çocuklarının DEHB tanısını çok erken aldığını, gereken tüm tedavi ve özel eğitim süreçlerinin eksiksiz yerine getirildiğini anlatan anlatan anne Y.K.M., anaokulu ve ilkokulu tamamladığı okulun çocuklarını kabul etmemesinden dolayı büyük üzüntü yaşadıklarını dile getirdi. Anne, ortaokula devam için başvuruda bulunduklarında beklenmedik bir cevap aldıklarını ve gerekçe olmadan oğlu Y.M'nin ortaokul kaydının yapılmayacağının iletildiğini söyleyerek, "Okul yönetimi çocuğumun ortaokula devamının uygun olmadığını bize iletti. 4. sınıftan 5. sınıfa aşamasında yaşadığımız bu zorluktan dolayı, bize daha küçük bir okul bakmamızı önerdiler. Evet dikkat eksikliği var, ilaç kullanımı var. Yapımız, şartlarımız buna uygun değil dendi. Çocuğumuzun kendi alıştığı yuvada arkadaşların arasında kabul gördüğü ortamda devamını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynaştırma öğrencisi olarak kendi okuluna yerleştirildi ama
Y.K.M, okulun kayıt yapmamak konusunda kararlı olduğunu gördükten sonra durumu resmi makamlara taşıdıklarını anlatarak,
"Rehberlik Araştırma Merkezi'ne başvurarak RAM raporu aldık. Gelişimsel olarak kendi yaşıtlarıyla devam edecek bilişsel seviyede olduğu için kaynaştırma öğrencisi olarak kendi okuluna yerleştirildi. Buna rağmen okulumuz ortaokula devam etmesini uygun bulmadıklarını söyledi. Arkadaşları onu hiçbir zaman dışlamadı, farklılaştırmadı. Oğlumun okulda devamıyla ilgili velilerden ve arkadaşlarından tüm desteği alıyor olmamıza rağmen o manevi desteği hissetmemize rağmen aynı şeyi okuldan göremedik."
Çocuğun okula alınmaması kanunlara aykırı
Ailenin avukatı Cansu Korkmaz ise bu kararın hiçbir hukuki dayanağının olmadığını ve kaydı yapmak zorunda olduğunu söyledi. Çocuğun okula kaydıyla ilgili gerekli resmi kararların verildiğine dikkati çeken Korkmaz, "Aile Rehberlik Araştırma Merkezi'nden eğitsel değerlendirme ve tanılama aldılar. Buna ek olarak İlçe Milli Eğitim Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu da çocuğu kendi okuluna ve kendi sınıfına yerleştirme kararı verdi. Fakat kayıt sürecinde okula devamı için okul tarafından bir adım atılmadı. Biz de konuyu mahkemeye taşıdık" diye konuştu.
Korkmaz, yönetmeliklerin çok açık olduğunu belirterek şunları dile getirdi:
"Çocuk şu anda okula gidemiyor. Bu tamamıyla çocuğu bulunduğu eğitim ortamından ayrıştırmadır. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğine göre çocuğun ana eğitim ortamı kendi sınıfıdır. Bu işlemin yapılmasının geciktirilmesi çocuğun üstün yarar ilkesine aykırı olduğu gibi idari ve ceza hukuku açısından da suçtur. Bu sebeple biz derhal aslında çocuğun eğitim ortamından koparılmadan yerleştirilmesini, kayıt işlemlerinin yapılmasını istiyoruz ve bu olayı da artık arkamızda bırakmak istiyoruz ki bir an önce çocuk okuluna başlasın, akranlarıyla kaynaşsın, bütünleşsin."
İddialarla ilgili okul yönetimi ise sorulara yanıt vermedi.