Trump yönetimi tarafından iklim değişikliğinin ciddiyetini sorgulamak üzere kurulan tartışmalı bir çalışma grubu, bilimsel topluluktan gelen yoğun tepkiler ve yasal baskılar sonucunda feshedildi. Bu gelişme, iklim bilimcileri arasında büyük bir zafer olarak karşılanırken, küresel çapta yaşanan iklim değişikliği tartışmasının gidişatı açısından da kritik bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Konuyu Radyo Sputnik’teki Yeni Şeyler Rehberi programında değerlendiren gazeteci Serhat Ayan, şunları aktardı:
“Trump yönetimi iklim değişikliğinin ciddiyetini sorgulayan rapor grubunu feshetti. Uzmanlar bilimsel güvenirliğin aşındığını savunmaya başladı. Bilim dünyası rapora dair eleştiri raporu hazırlayıp eleştirmişti. Bilim insanları raporda kullanılan metodolojinin zayıf olduğunu; verilerin özenle seçildiğini (ya da eksik seçildiğini), kaynakların yanlış yorumlandığını; bazı sonuçların daha önceki bilimsel çalışmalara uygun olmadığını söylüyorlar. Ayrıca raporun hakem değerlendirme sürecinden geçmemesi büyük bir eleştiri noktası oldu. Çevre ve sivil toplum örgütleri raporun ve grubun oluşturulma şeklinin şeffaflık ilkesine aykırı olduğunu; kamusal politikalar üzerinde etkisi olabilecek bir girişim olduğunu, halk sağlığı, doğa ve gelecekle ilgili risklerin gereksiz şekilde küçümsendiğini vurguluyorlar. Devlet programlarının iklim değişikliğine karşı hazırlıklı olmasını sağlayan kurul ve raporlar gibi araçların baltalanmış olmasından endişeliler.”
‘Fesih kararı bilim çevreleri tarafından zafer olarak görülüyor’
“Trump yönetimi bu raporun bilimsel bir tartışma başlatmak ve iklim bilimi konusunda “endişe ve kesinlik” üzerine daha dikkatli bir diyaloğu teşvik etmek için hazırlandığını, mevcut düzenlemelerde bazı aşırı ve ideolojik yaklaşımların eleştirildiğini savunuyorlar. Ayrıca şeffaflık konusundaki itirazları, raporun kamu yorum süreciyle tetiklediği tartışmalar ve belgelerin erişilebilir oluşu üzerinden karşılamaya çalışıyorlar. Fesih kararı, bilim çevreleri ve çevre örgütleri açısından bir zafer olarak görülüyor; çünkü bu tür grupların politika belirleme sürecindeki rolünün soru işaretleri doğurması, demokratik süreçler ve bilimsel güvenilirlik açısından risk olarak algılanıyor. Ancak fesih raporun etkisini tamamen ortadan kaldırmıyor. Rapor hâlâ kamuoyunda ve politik düzeyde tartışılıyor; EPA tarafından “endangerment finding” gibi iklim düzenlemelerini dayandıran temel bilimsel bulgular üzerinde etkisi olabilecek bir referans olarak kullanılması tehlikesi hâlâ var. Ayrıca bu tür girişimler, iklim değişikliğinin bilimsel olarak tartışma dışı olması gerektiğini savunanların söylemlerine alan yaratıyor. Halkın bilimsel konsensüse güvenini sarsabileceği; hükûmet tarafından fonlanan bilimsel kurumların bağımsızlığı ve güvenilirliği konusundaki şüpheleri artırabileceği uyarısı yapılıyor.”