Olayın iki boyutu var: Hukuki hata ve TSK’nın itibarını zedeleyen nahoş bir tablo. Askeri personel üzerinde arama yapılacaksa buna Merkez Komutanlığı yetkilidir; hangi yönetmelik ya da kanuna dayanarak polislerce bu işlem yapıldı, protokolden kim sorumlu?
Rütbeli personelin törene girerken polis tarafından aranması, listede olmayanların ve aileleriyle gelenlerin içeri alınmaması, 30 Ağustos’un TSK’nın bayramı olduğu gerçeğiyle bağdaşmıyor. Yakın zamanda ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyen genç teğmenleri, TSK’nın itibarını zedelediği gerekçesiyle ihraç eden anlayış, bugün bizzat itibarı zedeleyen bir pratiğe imza atıyor. Madem arama yapılacak, en azından TSK hiyerarşisini bozmayacak biçimde Merkez Komutanlığı mensuplarınca ve kameralardan uzak bir alanda yapılabilirdi.