OKAN ASLAN İLE GÜN ORTASI

Özgür Erdursun: "2026 ortasında seçim ekonomisi başlar"

Milyonlarca memur ve memur emeklisini ilgilendiren, 2026-2027 dönemini kapsayan zam pazarlıklarında hükümet teklifini açıkladı.
Sitede oku
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, Radyo Sputnik’te yayınlanan Okan Aslan’la Gün Ortası programına konuk oldu.
Memur maaş zamları, asgari ücret, enflasyon ve ekonomik politikalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdursun, şunları söyledi:

2025 yılı için hedeflenen enflasyon yüzde 24, 2026 yılı için yüzde 12, 2027 yılı için tek haneli yüzde 8 olarak belirlendi. Asgari ücret ve diğer ücret artışları artık bu hedefler doğrultusunda yapılıyor. Memur sendikaları 10 bin TL taban aylığa zam, yüzde 10 refah payı ve yüzde 20 artış talep etti. 2026’nın ikinci dönemi için de taban aylığa 7 bin 500 TL zam, seyyanen artış ve yüzde 20 talep sundular. Ancak hükümet yüzde 6+6 şeklinde bir teklif verdi. Daha önce de söylediğim gibi taban aylığa zam yapılmayacak, yüzde 20+20 artış da olmayacak. Hakem heyetine gidilirse 2026’nın ilk dönemi için yüzde 7-9, ikinci dönem için yüzde 6-8, 2027’nin ilk dönemi için yüzde 5-7, ikinci dönem için ise yüzde 4-6 oranında zam çıkacaktır.

Bir öğretmen şu anda 61 bin 126 TL maaş alıyor. Sendikanın talebi önce 10 bin TL ekleyip 71 bin TL’ye çıkarmak, ardından yüzde 10 refah payıyla 78 bin TL yapmak, üzerine de yüzde 20 zamla 93 bin TL’ye ulaştırmak. Hükümet ise bu maaşı 64-65 bin TL’ye çıkarmayı teklif ediyor. Aradaki fark çok büyük. Benzer şekilde 58 bin TL maaş alan bir polis için sendika 90 bin TL talep ederken, hükümet 61-62 bin TL öneriyor. Asgari ücrete de 2026’da en fazla yüzde 20, hatta yüzde 15 zam yapılacak. Emekli maaşlarındaki artış yüzde 10-12 seviyelerinde kalacak.

‘Alım gücü düşecek, talep daralacak’

“Bundan sonraki artışlar memurlarda yüzde 10’u, emeklilerde yüzde 10-12’yi, asgari ücrette ise yüzde 20’yi geçmeyecek" diyen Erdursun, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu oranlar gelirlerin giderlerden daha az artması anlamına geliyor. Kiralar, okul ve servis ücretleri, gıda fiyatları çok daha yüksek oranda artıyor. Hükümet talebi kısmayı, böylece enflasyonu düşürmeyi hedefliyor. Ancak cebinde para olmayan vatandaş alışveriş yapmayacak; bu da esnafı, üreticiyi, işvereni olumsuz etkileyecek. Daha az üretim, işten çıkarmaları beraberinde getirebilir. 2026 yılı sabit gelirli, esnaf ve üretici açısından daha kötü bir yıl olacak.Memur sendikaları masadan kalksa bile hakem heyeti hükümetin teklifini onaylıyor. Bu nedenle sendikaların tek çıkar yolu grev. Grev bir haktır ve toplum olarak desteklenmelidir. ‘Devlette para yok’ söylemi doğru değil; vergi gelirleri hedefe çok kısa sürede ulaşıyor. Ancak grevler milli güvenlik gerekçesiyle ertelenebiliyor. Bu da hak aramanın önüne geçiyor.

‘TÜİK enflasyonu düşük açıklıyor’

“ENAG verileriyle TÜİK verileri arasındaki fark çok büyük. 2021’de en düşük emekli maaşı bin TL idi, bugün 16 bin 881 TL" diyen SGK Uzmanı Özgür Erdursun, şunları kaydetti:

ENAG hesaplamasına göre bu artış çok daha yüksek olmalıydı. Gelirler TÜİK’in açıkladığı düşük enflasyona göre artarken, gerçek hayatta fiyatlar çok daha fazla yükseliyor. Servis ücretleri yüzde 46, okul ücretleri yüzde 60, gıda ürünleri yüzde 80’e varan oranlarda zamlandı. Gelirler giderleri karşılamayınca vatandaş kredi kartına ve krediye yöneliyor. Ancak kredi kartı ve kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı yüzde 233 arttı. İşletmeler de zor durumda, batma noktasında olan çok sayıda firma var. Yeni işletmeler açılmıyor. Bu tablo, hükümetin vatandaştan daha fazla vergi ve harç almaya odaklı, günü kurtaran ekonomi politikalarının sonucu.

‘2026 ortasında seçim ekonomisi başlar’

2026 ortasından itibaren seçim sürecinin başlayacağını söyleyen Erdursun, şunları kaydetti:

Bu dönemde memura ve emekliye seyyanen zam, düşük faizli krediler, vergi düzenlemeleri gibi adımlar atılabilir. Ancak bunlar kalıcı çözüm olmaz. 5-10 yıllık kapsamlı politikalar gerekiyor. Siyasi iktidarın tüm gücü tek elde toplama çabası ekonomiye ve toplumsal güvene zarar veriyor.

Yorum yaz