MUSTAFA HOŞ İLE YOL ARKADAŞI

CHP'li Rızvanoğlu: 'Ülke, orman yangınlarıyla mücadele edemeyen bir hükümet tarafından yönetiliyor'

Mustafa Hoş'la Yol Arkadaşı'nın bugünkü konukları Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Yatırım ve Finans Danışmanı Emre Şirin ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Duran Tok oldu.
Sitede oku
CHP Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, orman yangınlarından sonra Bursa’da maden ocağı açılma olasılığını değerlendirdi. Yatırım ve Finans Danışmanı Emre Şirin ise ekonomideki son gelişmeleri anlatırken; Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Duran Tok ise Sakarya’da kedi tüğü ciğerlerine kaçması nedeniyle yaşamını yitiren kişinin ölümü hakkındaki tıbbi bilgileri paylaştı.
‘Bu ülke şu anda orman yangınlarıyla mücadele edemeyen bir hükümet tarafından yönetiliyor’ diyen CHP Milletvekili Evrim Rızvanoğlu şunları söyledi:
Gece görüşlü helikopter hiç görmedim. Açıklama yapılıyorsa doğru olduğuna inanmak istiyoruz. Bu açıklamaları Türkiye’yi yöneten kurumlar yapıyor. Ama malesef görüyoruz ki verilen bu bilgilerin altının ne kadar boş olduğunu görüyoruz. En son Cumhurbaşkanı ne demişti? 45 dakikadan 15 dakikaya yangın söndürme müdahalesini azalttık demişti. Son 3 günlük yangınlara bakalım kaç dakikada yangına müdahale ettiler. Bu rakamlar doğru değil. Söylenilen birçok şey doğru değil. Yine aynı kurumun söyledi yeni hava filomuz var dendi. Dönüyorsunuz aynı Bakan ‘cebimizede helikopter yok’ dedi. Bu çelişkilerden sonra biz bu ülkede kime inanacağız. Bu ülke şu anda orman yangınlarıyla mücadele edemeyen bir hükümet tarafından yönetiliyor. Bu doğa olayları siyasi felakete dönüştü. Çok üzülerek söylüyorum ki bu hükümetin orman yangınlarını önümüzdeki senelerde iktidarda kalmaları durumunda iyi bir sınav vereceklerine dair hiçbir umudum yok.

'Ormanlar daha da yangına açık hale gelecek'

'Ormanların araziye açma yasası AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edildi' diyen Rızvanoğlu, 'Ormanlar daha da yangına açık hale gelecek' dedi. CHP'li Rızvanoğlu, şunları söyledi:
Türkiye’nin dört bir yanından orman yangınları haberleri geliyor. Orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı. İklim değişikliği yüzünden bunu yaşıyoruz denmesi yeterli olmuyor. Ormanların içini araziye açmaktan bahsedildi ve bu yasa AKP-MHP oylarıyla kabul edildi. Biz bununla nasıl mücadele etmemiz gerektiğini konuşmamız gerekirken ormanların araziye açılma yasası ortaya çıktı. Bu yasa varken siz orman yangınlarıyla nasıl mücadele edeceksiniz? Ormanları daha da yangına açık hale getirdiler. Mevcut durumda bile doğru mücadeleyi yapamazken bu yasa uygulanmaya başladığından sonra nasıl olacak?
'Orman Genel Müdürlüğü'nde kadro azaltıldığına' dikkat çeken Rızvanoğlu, bütçenin oranının da düşük olduğunu belirterek, 'Bütçe artmadan nasıl mücadele edeceğiz?' diye sordu. CHP'li Rızvanoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
Bizim bir gerçeğimiz var. Mücadele etmemiz gereken bir sorun var. Genele baktığımızda öncesi neler yapılacağı eksik olan bir Türkiye’den bahsediyoruz. Esnasında ne yapacağımızı bilmiyoruz ek olarak da müdahalede hassas bir süreçten geçmiyoruz. Bu konuyla ilgili soru önergelerimize 2 senedir yanıt verilmedi. Şu anki iktidarda liyakat sorunu var. Doğru karar alamayan bir sürü yönetici var. Ne uçaklar doğru, ne sayısı yeterli ne de orman işçilerinin eğitimi yeterli. Orman Genel Müdürlüğü bütçesini yüzde 3.1’e düşürdüler. Bütçe artmadan nasıl mücadele edeceğiz? Orman Genel Müdürlüğü’nde 2 bin 300 kişilik kadro azalttılar. Artan bir soruna azalan yöntemler öneriyoruz. Uçak sayıları havalarda uçuşuyor, yetmiyor. Yetmediğini görerek bunu doğru bütçelerle artırarak gitmemiz gerekiyor. Bugün bunu konuşuyoruz emin olun seneye daha fazlasını konuşacağız.

'Fakirlikte eşitlendik'

Yatırım ve Finans Danışmanı Emre Şirin ise ekonomideki son gelişmeleri anlattı. ‘Toplum olarak gülerek anlatıyoruz ama izahı olmayanın mizahını yapıyoruz’ diyen Şirin, şöyle konuştu:
Bu sene kiraz ben de yiyemedim. Yoksullukta sürdürülebilirlik var, fakirlikte eşitlendik. Bakan Nebati döneminde epistokomejik bir kopuş yaşadık, bir koptuk bir daha onu bağlayamadık. Mehmet Şimşek de onu koparmaya devam ediyor. Vatandaşı da vatandaşın ekonomisini de. Toplum olarak gülerek anlatıyoruz ama izahı olmayanın mizahını yapıyoruz. O kadar zihnen yorulduk ki... Biz nefes alabilmek için sürekli savaşır haldeyiz. Anlamayan bir topluluk da var. Bazen mutlu azınlık tarafına geçip kanal değiştiriyorum günde iki doz sabah-akşam. Bir rahatlama geliyor. O rahatlamanın etkisiyle günü tamamlayabiliyorum. O dozu alırken Mehmet Şimşek’e güvenmeye çalışıyoruz, anlattıklarıyla mutlu oluyoruz. Enflasyon düşüyor diyor, paramız yetiyor diyor. Refah artacak toplumda diyor. Harika yaşıyorsunuz diyor. Bu tarafa inanmaya çalışarak yaşantımızı sürdürmeye çalışıyoruz.
'TÜİK'in açıkladığı enflasyonla gerçek yaşam arasındaki farkın açıldığını' söyleyen Ekonomist Emre Şirin, şunları söyledi:
Bugün yaşam koşulları noktasında ciddi sıkıntı yaşayan toplum yarın da aynı sıkıntıyı yaşayacak. Daha fazlasını yaşayacak, alım gücü daha da düşecek. Baktığımızda dün fakirdik, bugün fakirleşiyoruz, yarın fakirleşeceğiz. Bu kaçınılmaz bir son. İşin ilginci bunu düzeltmesi gerekenlerin çok da umurunda değilmiş gibi bir tablo var. Bize anlatılanla, TÜİK’in açıkladığı enflasyonla, Mehmet Şimşek’in ifadeleriyle, markette pazarda gerçekleşenler arasında dağlar kadar fark var. İşte bu farkı yaşayan halk, karşı taraftan bir şey duyduğunda güvenmiyor. Mesela enflasyon beklenti anketleri açıklandı. Hane halkına baktığımızda 1 buçuk puan yükseleceğini düşünüyor. 12 ay sonraki enflasyon oranı yüzde 54 buçuk. Siz 2 senenin üzerinde bir sıkı para politikası uygulayıp ekonominin daralmasına sebep olup yüksek faiz verip hala hane halkının enflasyon beklentisini 54 buçukta tutuyorsanız ve aşağıya gelmiyorsa çok ciddi bir problem var demektir. Yönetenlerin bunu görmesi lazım ama görmezden geliyorlar. Fakat siz ne kadar kafanızı kuma gömerseniz gömün dışarıda kar fırtına varsa ondan vücudunuz etkilenir. Siz bunu görmüyorsunuz diye kar fırtına yok sayılmıyor bunu anlamaları lazım.
Önümüzdeki süreçte iktidarın desteğinin daha da azalacağının altını çizen Emre Şirin, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
Sürdürülemez bir hale geldi onun da farkındalar. Şimdi araştırma şirketlerinin verileri de bunu ortaya koyuyor. Yoksulluğu önceden bir şekilde yönetebiliyorlardı. Şimdi daha farklı bir tablonun içine girdik. Şirket iflasları, konkordatolar, şirketlerin küçülmesi ve işsizliğin artması. Bu hükümetler açısından en tehlikeli şey işsizliğin artıyor olmasıdır. Zaten bu yüzden ücretlere artış yapamıyorlar. Artış yapıldığında daha fazla işçi çıkarılması gündeme gelecek. Bu çok önemli bir nokta. Enflasyonla mücadeleyle başarılı olunamamasına rağmen şirketlerin durumundan ötürü ve işsizliğin artması kaygısından ötürü faiz indirimlerine de tekrar başlandı. 2 senelik enflasyonla mücadelenin sonuna geldik. Enflasyonda ve hayat pahalılığında bir başarı elde edilemedi. Tekrar kredi muslukları açılacak, faiz tekrar inecek ve bu şartlar altında enflasyon nasıl düşecek? Türkiye’nin önünde yeni anayasa ve seçim süreci oluşacak. Başka çare de yok. Buna en çok iktidarın ihtiyacı var. Çünkü günden güne ekonomik koşullar zorlaştıkça halk desteğini daha da kaybeden bir iktidar olacak önümüzde...
Yorum yaz