TÜRKİYE

Milli Eğitim Bakanı Tekin'den LGS açıklaması: 'Bir ihmal varsa öğretmen arkadaşımızın okula cep telefonuyla girmesidir'

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav sorularının sızdırıldığı" iddialarına ilişkin, "PDF'in matbu materyalden çekilen fotoğraftan elde edilen PDF olduğunu herkes tespit etti, hal böyleyken bunun üzerinden bir algı operasyonu yürütmek gerçekten haksızlık." dedi.
Sitede oku
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, kapsamlı bir basın toplantısı düzenledi ve LGS'ye yönelik soru sızdırılması iddialarına yönelik bir kez daha konuştu.

'PDF matbu materyalden'

Tekin, sınavla ilgili en önemli kriterlerinden birinin öğretmenler dahil sınav binasına cep telefonlarının sokulmaması olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Piercing ve küpeler de yasaklandı. Onun tek sebebi de artık kameralar yani görüntüleme cihazları çok minimal hale geldi. Oradan böyle bir sorun ortaya çıkabilir diye sınava girişte bunların hepsini de yasakladık yani burada olağanüstü bir tedbir süreci aldık. Şimdi hal böyleyken bütün bunlardan sonra bir ihmal varsa bir öğretmen arkadaşımızın okula, sınıfa cep telefonuyla girmiş olmasıdır. Şimdi sınavla ilgili birinci şey, diyorlar ki 'Elimizde bir PDF var. Bu PDF sınav sonrasında değil sınavdan önce ele geçirildi.' O PDF, bizim elimizde de var. Biz, hem kendimiz hem de ilgili siber uzmanları, bununla ilgili analizimizi yaptık ve o PDF'in matbu materyalden çekilen fotoğraftan elde edilen PDF olduğunu herkes tespit etti, hal böyleyken bunun üzerinden bir algı operasyonu yürütmek gerçekten haksızlık.

Yusuf Tekin'den 'geri zekalı' açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Tekin, LGS'ye ilişkin 'pis kokular geliyor' yorumuna sert tepki göstermiş ve "Geri zekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz. Ama yetinmiyorlar, hala devam ediyorlar" ifadelerini kullanmıştı.
Tekin, geri zekalı tabirine ilişkin "Benim şahsımla ilgili bugüne kadar Özgür Özel ve CHP'li bir sürü kişinin konuşmalarında kullandığı çok ağır ifadeler var. 'Cumhuriyet düşmanı'ndan tutun, 'kazma', 'liyakatsiz', 'yeteneksiz', 'kötü niyetli', 'Yüce Divanda yargılayacaksın, alnını karışlayacağız'. Bunların hiçbirisiyle ilgili ağır bir ifade kullanmadım. Tamamen politik sınırlar içerisinde ifade kullandım fakat şimdi yaklaşık 13-14 yaşında 1 milyon çocuğumuz, bu ülkenin geleceği diye tanımladığımız çocuklar. Bu çocukları kendi siyasi çıkarlarınıza alet etmeyin, bunu bizim üzerimizden yapın, bize hakaret edin, bizi itham edin ama bir noktadan sonra artık o ifadeyi kullanmak durumunda kaldık." diyerek açıklama yaptı.

'Sorular tamamen bizim okullarımızda okutulan ders kitaplarından'

Tekin, "O günlerde hep beraber CHP'li belediyelerdeki operasyonlar, baklava kutuları vesaire bunları konuşuyorduk. Birdenbire bu çocuklar üzerinden böyle bir gündem oluşturuldu ve bu gerçekten rahatsız edici, bence ahlaki açıdan da tartışmalı, tutarsız bir durum." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Tekin, bu yıl yapılan merkezi sınavda 66 ildeki 582 sınav binasında tam puan yapan öğrencilerin bulunduğuna dikkati çekerek, toplam 211 ilçeden 500 tam puan yapan öğrencilerin çıktığını belirtti.
Ziyaret ettikleri bütün okullarda Bakanlık tarafından dağıtılan ders kitapları, yardımcı kaynaklar ve öğretmenlerin anlattığı derslerin bu sınava referans olduğunu söylediklerini vurgulayan Tekin, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanımız diyor ki: 'Çocuklarımızı okul dışında başka bir şeye muhtaç hale getirmeyin.' Milli Eğitim Bakanı olarak okullar ve öğretmenler üzerinden vesayet uygulayan mekanizmaları elimine etmek de benim görevim. Bu sınavdaki sorular tamamen bizim okullarımızda okutulan ders kitaplarından hazırlandı. Bakın, burada da bir algı operasyonu var. 'Yardımcı kaynaklardan soru soruldu.' deniliyor. Arkadaşlar, bizim okullarımıza ücretsiz dağıttığımız yardımcı kaynaklarımız var. Biz bu kaynakları, öğretmenlerimizin ders kitabı dışında çocuklara egzersiz yaptırabilsinler diye ilave materyal olarak gönderiyoruz. Dolayısıyla bizim için ders kitabı neyse öğretmenlerimize verdiğimiz materyal de aynı şeydir yani çocuğumuzun para vererek dışarıdan aldığı herhangi bir kaynakla uzaktan yakından bir ilgisi yok."

'İmam hatip ortaokulları normal ortaokullara göre daha başarılı'

Bakan Tekin, LGS'de imam hatip ortaokulları ve imam hatip lisesi bünyesindeki ortaokullarda tam puan alan öğrencilere ilişkin iddialara da değindi.
Sınavdaki genel başarıyı değerlendirirken imam hatip ortaokullarının normal ortaokullara göre daha başarılı olduğunu gördüklerini söyleyen Tekin, "Bu, bir gerçek ama bu soruların imam hatipli çocuklara dağıtıldığı anlamına gelmez. Bu, şu anlama gelir: İmam hatip ortaokulları ve imam hatip liseleri, son yıllarda veliler tarafından yoğun bir şekilde tercih edilen, talep edilen okullar ve bu okullarımızda uygulanan eğitim programı ve o okullardaki öğretmenlerimizin fedakarlıkları sayesinde bu okullarımızın başarı çıtası yükseliyor. Bu kadar basit." diye konuştu.
Öğrencilerin ücretsiz olarak istedikleri öğretmenden kurs alabildiklerini dile getiren Tekin, Destekleme ve Yerleştirme Kurslarına (DYK) ilişkin bilgi verdi.

LGS'de tam puan alan öğrenciler: Ders ortalamaları 100'e yakın

Bakan Tekin, tam puan yapan öğrencilerin ders ortalamalarını çıkarttıklarına dikkati çeken Tekin, "Bu 719 çocuğumuzun tamamının yani ortalama notları 100'e yakın, 99,7 ve 99,8 gibi." dedi.
Uluslararası standartların sınavın ayırt edicilik düzeyinin yeterli olduğunu gösterdiğini dile getiren Tekin, bu yıl yapılan sınavın zorluk düzeyinin daha önceki sınavlarla aynı zorluk düzeyine sahip olduğunun altını çizdi.

'63 tane imam hatip okullarından tam yapan öğrencimiz var'

Tekin, "Diyarbakır'da 300 birinci çıktı çünkü Terörsüz Türkiye'yi oradaki insanlara kabul ettirmek için torpil yapıldı." iddialarına ilişkin şunları söyledi:
"Diyarbakır'dan 10 tane öğrencimiz var ve bunların hepsi farklı farklı okullardan. Bunun da altını çizeyim. O kadar çok tuhaf argümanlar ileri sürüldü ki bunların bir kısmı siz belki görmediniz, paylaşıldı, sosyal medyada tutuldu, sonra silindi çünkü aleni yalandı. Mesela, bunlardan bir tanesi Bursa'daki Mahmut Celalettin Öktem İmam Hatip Ortaokulu. Okul müdürü bir paylaşım yapıyor, paylaşımda toplam imam hatip öğrencilerinin başarısından bahsederken ilgili arkadaşımız alıp bunu farklı bir şekilde lanse etti. Bu da olayın bir başka boyutu. Biliyorsunuz, toplamda bizim 63 tane imam hatip okullarından tam yapan öğrencimiz var."

'4 tane tam puan alan öğrenci var aynı okuldan'

Trabzon'daki Mahmut Celalettin Ökten Anadolu İmam Hatip Lisesi bünyesinde ortaokuldaki iddialara ilişkin Tekin, şunları kaydetti:
"2019 yılında 1 öğrenci çıkarmış, yüzde 1'lik dilimde 11 öğrencisi var, yüzde 5'lik dilimde 65 öğrencisi var. 2020 yılında tam yapan öğrencisi yok ama yüzde 1'lik dilimde 27 öğrencisi var, yüzde 5'lik dilimde 94 öğrencisi var. 2023 yılında 5 tane tam puan alan öğrenci çıkmış, 29 tane yüzde 1'lik dilimde öğrencisi var, 121 tane de yüzde 5'lik dilimde öğrencisi var. Bu yıl da 4 tane tam puan alan öğrenci var aynı okuldan, yüzde 1'lik dilimde 30 öğrencisi var, yüzde 5'lik dilimde 111 öğrencisi var. Aslında baktığımızda son 2 yıla göre yüzde 5'lik dilimdeki öğrenci sayısı azalmış."
Bakan Tekin, soruları Bakanlık görevlileri dışındaki kişilerin hazırladığı iddiasını da yalanladı.

'Olaydan haberdar olur olmaz hemen o gün soruşturmamızı açtık'

Bu yıl LGS'ye ilişkin analiz raporunun yayımlanıp yayımlanmayacağına ilişkin soru üzerine Tekin, sınava ilişkin bir rapor yayımladıklarını, ayrıca başka bir rapor daha yayımlayacaklarını söyledi.
Bakan Tekin, çocukları yarıştırma felsefesinden uzaklaştırmak istediklerini belirterek, "Geçtiğimiz yıllarda 'Şu kadar birincimiz var.' denmiş olabilir Bakanlıktan. 'Şu ilden şu kadar birinci var.' denmiş olabilir. Ben bunları pedagojik olarak doğru bulmuyorum." diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan LGS soruşturması

LGS kapsamındaki merkezi sınava ilişkin 29 kişiyle ilgili açılan soruşturmanın hangi aşamada olduğuyla alakalı soru üzerine Tekin, şu yanıtı verdi:
"Şimdi diyorlar ki 'Bakanlık, sınav açıklandıktan sonra soruşturma açtı'. Bu da külliyen yalan. Bu kadar kuyruklu bir yalanı nasıl söylerler, anlamıyorum gerçekten. Biz, bu olaydan haberdar olur olmaz hemen o gün soruşturmamızı açtık. Diyarbakır Valimize, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün siber ekiplerine özellikle teşekkür ediyorum. Biz, o gün hemen ilgililerle ilgili cep telefonlarını alıp gerekli değerlendirmeleri yaptık ve sınavın güvenliği ile ilgili herhangi bir sorunun ortaya çıkmadığını gördük. Soruşturma süreci devam ediyor. Bizimki de devam ediyor ama ilk planda yaptığımız şey, yapılan bu ihlalin sınavın güvenliği ile ilgili bir sıkıntı ortaya çıkarıp çıkarmadığını tespit etmekti. Orada bu tespit yapıldıktan sonra sınavla ilgili biz çıktık, kamuoyuna açıklama yaptık, 'Sınavla ilgili bir sorun yoktur. Vatandaşlarımız endişe etmesinler.' diye açıklamamızı yaptık. Hem bizim soruşturmamız hem de bu konuyla ilgili adli soruşturma süreci devam ediyor."

'Bu yıl 100 liraya verdiği hizmeti önümüzdeki yıl 500 liraya veriyorsa bu, bir sahtekarlıktır'

Bakan Tekin, özel okul ücretlerine ilişkin soru üzerine, Türkiye'deki yaklaşık 12 bin özel okulun ücret skalasını takip ettiklerini söyledi.
Tüm çocuklara devlet okulu seçeneği sunduklarını anlatan Tekin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Veli, okulu beğenmiyor veya 'Ben devlet okuluna çocuğumu göndermeyeceğim, özel okula göndereceğim.' diyor, saygı duyuyorum. Ortalama özel okul fiyatları 200 bin lira bandında. Veli, 'Ben, ona göndermeyeceğim.' diyor. Niye göndermiyorsunuz? 'Onun yüzme havuzu yok ya da onun ana dili İngilizce olan İngilizce öğretmeni yok'. Bunu istiyorsun da bunun da bir maliyeti var. Bunları özel okul sahipleri, sundukları hizmetin fiyatına ekliyor. Siz hizmeti satın alırken özgürsünüz. Seçenekleriniz var, istediğinizden satın alabilirsiniz. Biz kamu olarak şunu denetleyebiliriz. Hizmeti satın aldınız, bu yıl 100 liraya verdiği hizmeti önümüzdeki yıl 500 liraya veriyorsa bu, bir sahtekarlıktır. Bunu kontrol ediyoruz biz. Biz diyoruz ki: Sizinle bu yıl bir hizmet sözleşmesi yapılmış, önümüzdeki yıl bunu siz bizim mevzuatımızda tanımladığımız enflasyonla orantılı rakamın dışında artıramazsınız. Bu şekilde artış yapanlar varsa onları zaten biz elektronik ortamda görüyoruz ve hemen müdahale ediyoruz.
2025 yılının başından itibaren özel okulların kıyafet, yemek ve kırtasiye giderlerini de enflasyona orantılı biçimde artırabileceklerini yine kayıt altına aldık. Onun üstüne çıkarlarsa okullarla ilgili ceza işlemleri uygulayacağız."
Yorum yaz