Nükleer Santraller Zirvesi'nde kadın liderler: 'Kadınlar nükleer gelecekte başrolde olacak'
Sputnik Türkiye’nin bu sene de medya partnerliğini yaptığı 11. Nükleer Santraller Zirvesi, 1-2 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti. Zirvede ulusal ve uluslararası pek çok iş birliği masaya yatırılıren sektörle ilgili bilgilere de yer verilirken nükleer sanayide kadının görünürlüğü de ele alındı.
Sitede okuTürkiye, Afrika ve Ortadoğu’nun en büyük nükleer enerji buluşması olan 11. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES 2025), 1-2 Temmuz’da Hilton Bomonti Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Zirvede yerli ve yabancı birçok şirket bir araya gelirken; temiz enerji, yapay zeka ve enerji açlığı konuşuldu. Ayrıca "Nükleer Endüstrisinde Yüksek Teknoloji ve İnovasyon Gelişiminde Kadın Liderliği" konulu uluslararası bir oturum düzenlendi. Oturum, küresel nükleer enerji sanayisinin sürdürülebilir gelişimi için kadın profesyonelleri güçlendirmenin önemini ortaya koydu. Peki dünyada ve Türkiye’de nükleer alanda çalışan kadın oranı ne? Kadınlar nükleer sanayide nasıl fark yaratıyor? Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin Sevimli, Sputnik’e anlattı.
‘Kadınlar nükleer gelecekte başrolde olacak’
Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin Sevimli, kadınların nükleer sektördeki varlığının temsil düzeyinde değil sürdürülebilir kalkınmanın ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmesi gerektiğinin altına çizerken konuya ilişkin şunları söyledi:
“Bugün nükleer teknoloji sadece enerji üretmekle sınırlı bir alan değil; stratejik kararların alındığı, ileri mühendisliğin hayat bulduğu, çevresel sorumluluğun üstlenildiği ve insan odaklı inovasyonun geliştiği bir merkezdir. Bu dönüşümün tam kalbinde artık kadınlar var. Hem sahada hem masada, hem inovasyonda hem iletişimde kadınlar yön veriyor, dönüştürüyor ve geleceği inşa ediyor. Kadınların nükleer sektördeki varlığı artık temsil düzeyinde değil; stratejik aklın, sürdürülebilir kalkınmanın ve etik liderliğin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmelidir. Bu bir eşitlik söylemi değil, bir gerçeklik çağrısıdır. Çünkü bugün, nükleer geleceği hayal etmek kadınsız imkansızdır.”
Nükleer sektörde kadınların oranı nedir?
Sevimli, sunduğu verilere kadın liderliğinin gerçekliğini ortaya koydu:
📌Dünya genelinde nükleer sektörde kadın çalışan oranı hala yüzde 22
📌Karar alma pozisyonlarında bu oran yüzde 11’in altında. IAEA, bu oranın 2030’a kadar yüzde 30’un üzerine çıkarılması için politika geliştiriyor
📌STEM alanında kadın mühendis oranı yüzde 28
📌Nükleer mühendislikte bu oran yalnızca yüzde 19
📌Füzyon projeleri gibi çığır açan bilimsel alanlarda kadın bilim insanı oranı yüzde 14
Türkiye’de oranlar ne söylüyor?
📌2024 itibarıyla, nükleer mühendislik eğitimi alan lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin yüzde 38’i kadın
📌Akkuyu NGS için Rusya’da eğitim gören 300’ü aşkın Türk öğrencinin yaklaşık yüzde 40’ı kadın
📌TAEK ve NDK gibi kurumlardaki kadın teknik uzman oranı yüzde 28
📌Hacettepe, İTÜ ve Sinop gibi üniversitelerde kadın akademisyen oranı hızla yükseliyor
“OECD verileri açık; kadın liderliğinde yürütülen Ar-Ge projeleri, sürdürülebilirlik ve insan odaklı çıktılarda yüzde 48 daha başarılı sonuç üretiyor”
Kadınlar hangi alanlarda fark yaratıyor?
Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin Sevimli, kadınların sektörde fark yarattığı alanları şöyle sıraladı:
"ITER ve KTM gibi dünyanın en gelişmiş füzyon projelerinde baş araştırmacı kadınlar, sadece bilim üretmiyor; aynı zamanda güvenliğin ve etik hassasiyetin yeniden tanımlanmasını sağlıyor. SMR – Küçük Modüler Reaktörler gibi yeni nesil enerji üretiminde düşük maliyetli, çevreye duyarlı ve esnek çözümler sunan kadın mühendisler, özellikle güvenlik sistemleri ve çevresel etki analizlerinde belirleyici roller üstleniyor. Yapay zeka ve dijital güvenlik sistemlerin yalnızca teknik değil, etik güvenilirlik açısından da bir denge unsuru taşıdığı gerçeğini kadın liderler güçlü biçimde ortaya koyuyor."
“Kadın bakış açısı, teknolojiyi yalnızca hızlandırmıyor. Aynı zamanda onu daha kapsayıcı, daha duyarlı ve daha insani hale getiriyor”