Hindistan'ın tarihi başkenti Yeni Delhi, geçmişin izlerini taşıyan mimari yapıları ve doğal güzellikleriyle hem yerli halkın hem de dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
16. yüzyıldan kalma Babür anıtı olan Hümayun Türbesi ziyaretçilerden ilgi görüyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve 73 metre yüksekliğiyle dünyanın en uzun tuğla minaresi olan Kutub Minar, başkente gelen turistlerin ilk duraklarından biri olmayı sürdürüyor.
Zengin kültürel mirasıyla dikkat çeken şehir, özellikle Hint-İslam mimarisinin göz alıcı örneklerine ev sahipliği yapıyor.
Cuma Camii (Jama Masjid) ise Hindistan’ın en büyük camilerinden biri olarak, özellikle cuma günleri büyük bir kalabalığı ağırlıyor.
1986 yılında tamamlanan ve çiçek açmış bir nilüferi andıran mimarisiyle Lotus Tapınağı, yalnızca Bahai inancına mensup ziyaretçilerin değil, tüm dinlerden turistlerin ortak buluşma noktası haline gelmiş durumda.
Kalindi Kunj bölgesinde bulunan Yamuna Nehri'nde turistler, kayıklarla gezinti yapabiliyor.
Lodi Bahçelerinde bulunan tarihi yapılar da ziyaretçilerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.
Tarihe tanıklık eden yapılardan biri olan Hümayun Türbesi, 16. yüzyılda Babür İmparatorluğu döneminde inşa edilen ve Tac Mahal'e de ilham verdiği söylenen zarif mimarisiyle dikkat çekiyor.