Güneş Sistemi’nin uç noktalarında sessizce dolanan yeni bir gökcismi tespit edildi. “2017 OF201” olarak adlandırılan bu cisim, Neptün’ün ötesindeki trans-Neptün bölgesinde yer alıyor ve yaklaşık 700 kilometrelik çapıyla bilim dünyasında heyecan yarattı.
Bu gizemli nesne, Güneş'e en yakın noktasında 45 astronomik birim (AU) mesafede bulunurken, en uzak konumda tam 1.629 AU'ya kadar uzaklaşıyor. Bu mesafe, onu şimdiye dek keşfedilen en uç yörüngeli cisimlerden biri yapıyor. Karşılaştırılma yapılırsa, Plüton ortalama 39 AU mesafede dönüyor.
Astronomlar, bu keşfin Güneş Sistemi'nin sınırlarını yeniden düşünmemize neden olabileceğini söylüyor. 2017 OF201’in yörünge yapısı, uzun süredir varlığı tartışılan 'Dokuzuncu Gezegen'in etkilerini taşıyor olabilir. Yani bu küçük gökcismi, aslında dev bir gezegenin izini taşıyor olabilir.
Dokuzuncu gezegen nedir?
Güneş Sistemi’nde var olduğu öne sürülen, ancak henüz doğrudan gözlemlenemeyen 'Dokuzuncu Gezegen', bilim insanlarının uzun süredir izini sürdüğü gizemli bir gökcismi olarak tanımlanıyor.
2016 yılında Caltech'teki gökbilimciler tarafından ortaya atılan bu teoriye göre, bu gezegen Neptün'ün çok ötesinde, Güneş'e aşırı uzak bir yörüngede dolanıyor. Varlığı, Kuiper Kuşağı'ndaki bazı cisimlerin olağandışı yörüngeleriyle açıklanmaya çalışılıyor.
Dokuzuncu Gezegen'in, Dünya'dan 5 ila 10 kat daha büyük ve Güneş çevresindeki bir turunu yaklaşık 10 ila 20 bin yılda tamamladığı tahmin ediliyor.