5 Mart'ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 'Rusya tehdidi' iddiası ve ABD'nin Ukrayna ve NATO konusundaki tutumundaki değişikliği gerekçe göstererek tüm Avrupa Birliği'nin korunması için Fransız nükleer silahlarını teklif etmişti. Kremlin ise Macron'un konuşmasını çatışmacı olarak nitelendirmiş, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bu açıklamayı bir 'tehdit' olarak tanımlamıştı.
Macron'un önerisi yorumlayan Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Nükleer konularda yakın ortaklarımızla derin bir diyaloğa güçlü bir ilgi duyuyoruz ve bunu gizlilik içinde yürütüyoruz" dedi.
'Almanya'nın savunma konularında ABD'ye güvenmeye devam ediyor'
Bu hususu kamuoyu önünde tartışmanın yanlış olduğuna inandığını belirten Pistorius, "Her şeyden önce ABD'nin Avrupa'ya yönelik nükleer şemsiyesinin öngörülebilir gelecekte değiştirilemeyeceği doğrudur ve farklı bir izlenim yaratmamalıyız" cümlesini kaydetti.
Pistorius, ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinin ardından Transatlantik ilişkilerde 'yeni bir belirsizliğin' ortaya çıktığını ancak buna rağmen Almanya'nın savunma konularında ABD'ye güvenmeye devam ettiğini söyledi.
Pistorius açıklamasını, “ABD'nin Avrupa'dan ya da nükleer caydırıcılıktan çekileceğine dair şu ana kadar kayda değer bir işaret yok” cümlesiyle sonlandırdı.
Trump, NATO'nun savunma kapasitesine yaptığı düşük katkı nedeniyle Avrupa'yı defalarca eleştirmiş ve tüm üye ülkelerden savunma harcamalarını GSYH'nin yüzde 5'ine çıkarmalarını talep ederek Avrupalı ortakların güvenlikleri için daha fazla mali sorumluluk üstlenmemeleri halinde ittifaktan çekilmekle tehdit etmişti.