SAĞLIK

Modern dönemin rahatsızlığı 'dijital istifçilik' psikolojik sorunların habercisi mi? Siz de dijital istifçi misiniz?

Kişilerin gerekli gereksiz fotoğraf, video, ses kaydı ve e-posta gibi birçok dijital verisini saklaması ve silememesiyle kendini gösteren psikolojik rahatsızlığa “dijital istifçilik” deniyor. Dijital istifçilik giderek artıyor mu? Kimler tehdit altında?
Sitede oku
Telefonunuzda aynı kareden 50 tanede olsa birini bile silmiyor musunuz ya da on yıl önce gelen e-posta hala bir gün lazım olur düşüncesinde misiniz? Belki de telefonunuzun bilgisayarınızın hafızası dolduğu için sürekli harici saklama alanlarına ihtiyaç duyuyorsunuz ya da silmeyi hiç aklınızdan bile geçirmiyorsunuz? Peki siz dijital istifçi olabilir misiniz? Günümüz modern insanının yaygın rahatsızlıklarından biri haline gelen 'dijital istifçilik' nedir? Neden dijital istifçilikten vazgeçemiyoruz? Cep telefonu ya da bilgisayarından hiçbir şey silemeyen herkes dijital istifçi midir?
Bilgisayar

Başka psikolojik sorunların da habercisi olabilir

Gündelik hayatın gittikçe dijitalleşmesiyle son dönemlerde adını sıkça duymaya başladığımız “dijital istifçilik” hakkında merak edilen soruları Sputnik Türkiye için yanıtlayan VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Uzman Psikolog Müge Olgun, dijital istifçiliğin biriktiricilik bozukluğunun alt tiplerinden biri olarak sınıflandırıldığını anlattı. Olgun, “Dijital istifçilik, normal istifçilik gibi, günlük yaşamda yoğun bir karmaşa ve depolama sorununa yol açabilir. Genellikle bu karmaşaya rağmen depolama isteğinin devam etmesi, kişilerin bu verilerle güçlü duyusal bağ kurmasından kaynaklanmaktadır. Dijital istifçilik aslında arkada yatan başka psikolojik sorunların da habercisi olabilir dedi.
Uzman Psikolog Müge Olgun

Peki dijital istifçilik nedir? Ne zaman sorun haline gelir?

Uzman psikolog Olgun bu sorumuzu şöyle yanıtlıyor:

Kişilerin gerekli gereksiz fotoğraf, video, ses kaydı ve e-posta gibi birçok dijital verisini saklaması ve silememesiyle kendini gösteren psikolojik rahatsızlığa “dijital istifçilik” denmekte. Dispozofobi, yani bir diğer adıyla biriktiricilik bozukluğunun alt tiplerinden biri olarak sınıflanmakta.

Birçok kişi herhangi bir eşyayı ya da dijital bir veriyi daha sonra ihtiyacı olabilme ihtimaliyle saklamak isteyebilir. Ancak, bu biriktirme ve saklama durumu kişinin ve çevresindekilerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek boyutta olduğu zaman bunu psikolojik bozukluk sınıflandırmasının içine alabiliriz.

Dijital istifçilik, normal istifçilik gibi, günlük yaşamda yoğun bir karmaşa ve depolama sorununa yol açabilir. Genellikle bu karmaşaya rağmen depolama isteğinin devam etmesi, kişilerin bu verilerle güçlü duyusal bağ kurmasından kaynaklanmaktadır. Yapılan klinik gözlem ve araştırmalarda sevdiklerinin kaybı ve ölümü gibi ruhsal bağlamda travma yaratan olaylar sonrasında bu gibi kompulsif eylemlerin ortaya çıktığı söylenebilmektedir.

Cep telefonu ya da bilgisayardan hiçbir şey silmeyen herkes dijital istifçi midir?

Bu soruyu ise Olgun şöyle yanıtladı:
"Hemen hepimizin telefon ya da bilgisayarında gereksiz içerikler vardır. Bunların bir kısmı ayıklamaya vakit ayıramamak ve zamanla çoğalması ile birlikte ertelemeden kaynaklı olabilir. Eğer kişi vakit bulup bunları temizlemesi gerektiği ile ilgili düşünceye sahipse, bu duruma dijital istifçilik denmeyebilir. Bir kişinin dijital istifçi olduğunu söyleyebilmemiz için, o kişinin ayıklama ve silme isteğinin olmaması ve duygusal bağ kurması gibi durumlarla birlikte güçlü bir depolama arzusunun söz konusu olması gerekmektedir."

Dijital istifçilikten nasıl kurtulunur?

Genellikle istifçilik gibi kompulsif yani, takıntılı düşüncelerin neden olduğu yoğun sıkıntıyı ve huzursuzluğu azaltmak ya da kaçınmak için gerçekleştirilen tekrarlayıcı eylemlerle seyreden durumlara sahip olan insanların kendi durumlarının ciddiyetinin farkında olmayabileceğine dikkat çeken Olgun, "Hatta kişiler mevcut durumlarıyla oldukça mutlu bile olabilirler. Bu yüzden, çevresindeki kişilerin bunu fark edince kişiyi uygun şekilde bilinçlendirip terapiye yönlendirmesi oldukça değerlidir.Henüz net bir tedavi yönteminin olmamasıyla birlikte, bilişsel davranışçı terapiler ve travma perspektifli terapiler ile dijital istifçilikten kurtulmak ya da en azından belirtilerini azaltıp kişinin yaşam kalitesini artırmak mümkün olabilir. Her ruhsal rahatsızlıkta olduğu gibi sorunu çözmek için alanında uzman ruh sağlığı profesyonellerinden destek alması oldukça değerlidir. Dijital istifçiliğe eşlik eden başka psikolojik rahatsızlıklar da olabilir. Rahatsızlığın düzeyine göre psikoterapi, ilaç tedavisi ve gerekirse diğer yardımcı tedavi yöntemlerinden destek alınabilir." bilgilerini verdi.
Uzman psikolog Olgun, gerek istifçiliğin gerekse dijital istifçiliğin başka psikolojik sorunların habercisi olabileceğinin altını çizerken şunları da sözlerine ekledi:
Psikolojide bazen belli başlı rahatsızlıklar diğer sorunlardan kaçınmak için bilinç dışı şekilde geliştirilebilir. Okuduğumuz kitaplarda ve izlediğimiz yayınlarda buna örnek hikâyelere denk geldiğimiz olmuştur. Örneğin, annesi tarafından terk edilen bir çocuk, ileride obsesif-kompulsif bozukluk gibi rahatsızlıkların belirtilerini gösterebilir. Bu yüzden ruh sağlığına bütüncül bakarak herhangi bir sorun için bizi biz yapan bütün öykümüzün bir psikoterapist tarafından analiz edilip, uygun terapi yöntemi ile desteklenmesi oldukça önemlidir
YAŞAM
Umutsuzluk, karamsarlık, mutsuzluk ruhsal hastalıkları artırıyor, 'damgalanma korkusu' ise teşhisi zorlaştırıyor
Yorum yaz