NATO'nun yarın nasıl bir şekil alacağını bilmiyoruz. Avrupa, ABD ile ilişkilerindeki çalkantıdan sonra Rusya’ya nasıl karşı koyacağı konusunda endişeli. Tıpkı Avrupa'nın Amerika ve hatta Çin ile bir gümrük vergisi savaşına nasıl tepki vereceğini bilmemesi gibi. Belirsizlik her yerde artıyor. Ve biz ‘sıfır noktasında’ bulunuyoruz. Etrafımızda, her biri ayrı ayrı siyasi gündemlerini terk eden ve hep birlikte ‘woke gündemine’ katılan ‘mutant’ merkez sağ, merkez sol ve sol siyasi partilerden oluşan siyasi sistem çöküyor.
Savaştan sonra barış olacağını göz ardı etmememiz ve bu barışa hazır olmamız gerekiyordu. ‘Ukraynalıdan daha Ukraynalı’ çıktık. Ve şimdi Amerika, yeni yönetimiyle çizgisini değiştirirken, kendimizi her yerden izole edilmiş buluyoruz. Rusya'dan izole, ABD'nin kendisinden ve yeni çizgisinden izole, ama aynı zamanda ABD olmadan Ukrayna'yı nasıl destekleyeceklerini anlamaya çalışan Avrupalılardan da izole. Hatta Londra, Türkiye’yi davet ederken, Yunanistan’ı davet etme gereği duymadı. Bu politika başından sonuna kadar yanlıştı.