Geçtiğimiz günlerde ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) Yiyecek ve içeceklere parlak, kiraz kırmızısı bir renk veren Kırmızı No.3 yani eritrosin adlı sentetik gıda boyasını yasakladı. FDA tarafından yapılan yazılı açıklamada, potansiyel kanser riski sebebiyle kozmetik ürünlerde kullanılması yaklaşık 35 yıl önce yasaklanan Kırmızı No.3'ün gıdalarda kullanılamayacağı bildirildi. Daha çok şekerlemelerin renklendirilmesinde kullanılan sentetik gıda boyasının ülkenin gıda tedarik zincirinden çıkarıldığı belirtilirken boyanın laboratuvar farelerinde kansere neden olduğunun tespit edildi.
Tüm bunlar olurken Türkiye’de yönetmeliğin kısıtlamasına rağmen bu maddeye internette rastlamak mümkün. Öyle ki birçok sitede satışı gerçekleşiyor. Peki eritrosin nedir? Nasıl bir risk faktörü oluşturuyor? Türkiye'de mevcut düzenlemeler neler? Gıda Mühendisleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yusuf Esen Sputnik’e özel anlattı.
‘Eritrosinin popülerliği zor olan canlı renkler üretebilme yeteneği, dayanıklılığı ve uygun maliyetinden kaynaklanmakta’
Gıda Mühendisleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yusuf Esen, bu maddenin gıdalara ve içeceklere parlak, kiraz kırmızısı bir renk vermek için kullanıldığını belirterek genellikle şekerlemeler, unlu mamuller, pasta süslemeleri ve hatta bazı ilaçlarda bulunduğunu söyledi:
“Eritrosinin popülerliği, doğal alternatiflerle elde edilmesi zor olan canlı renkler üretebilme yeteneği, dayanıklılığı ve uygun maliyetinden kaynaklanmaktadır.”
Uzun vadede kullanıma dikkat
Gıda Mühendisleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yusuf Esen, gıdalarda kullanılan düşük doz eritrosinin uzun süreli maruziyetlerde sorunlara yol açacağını söyledi:
“Gıdalarda kullanılan dozlar, düşük olmasına rağmen, özellikle boyalı şekerlemeler ve içecekleri fazla miktarda tüketen çocuklar için uzun süreli maruziyet konusunda riskler bulunmaktadır. Ayrıca, bazı araştırmalar, eritrosin gibi sentetik gıda boyalarının çocuklarda hiperaktivite veya davranış sorunları ile olası bir bağlantısı olabileceğini öne sürse de, bu konuda kesin bir kanıt bulunmamaktadır fakat bu da ciddi risk faktörleri arasındadır.”
‘Türkiye’de kullanımı sınırlandırıldı’
Gıda Mühendisleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yusuf Esen, Türkiye'de, potansiyel sağlık riskleri nedeniyle eritrosinin (E127) gıdalarda kullanımı oldukça ileri düzeyde sınırlandırıldığını belirterek kullanım alanlarını şu şekilde sıraladı:
“Türk Gıda Kodeksi’ne göre sadece tenekelerin laklanması işleminde ve kokteyl kirazlar ve kiraz şekerlemelerinde sınırlı kullanımına izin verilmektedir. Bunların dışında hiçbir şekilde kullanımına izin verilmemektedir. Bu sınırlandırma, özellikle kanserojen etkileri ve davranışsal etkileri konusundaki riskler göz önüne alındığında, tüketici sağlığını korumak amacıyla alınmış proaktif bir adımdır. Ancak, eritrosin içeren ürünlerin internet üzerinden satışı hâlâ bir endişe verici şekilde devam etmektedir. Online platformlar genellikle idari olarak yurtdışında faaliyet gösterdiği için yerel düzenlemelerin uygulanması zorlaşmaktadır.”
“Çevrimiçi ortamda yaşanan bu durumun çözülmesi için online pazar yerlerinin daha sıkı bir şekilde denetlenmesi ve yasağı ihlal eden satıcılar için daha katı cezaların uygulanması, hatta bu konuda hapis cezasının düşünülmesi gerekmeli ve Tüketicilerin eritrosinin riskleri hakkında bilgilendirilmesi ve ürün etiketlerinde yasaklı katkı maddelerinin nasıl tespit edilebileceğinin öğretilmesi, gıda okuryazarlığının yaygınlaştırılması lazım.”
‘Tüketici bilinçlendirilmeli ve doğal alternatiflere yönelmeli’
Gıda Mühendisleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yusuf Esen, bu maddeye karşı tüketicilerin bilinçlendirilmesini ve doğal alternatiflere yönelmesi gerektiğini belirtti:
“Gıda sektörünün, giderek daha fazla mevcut olan ve etkili doğal renklendiricileri kullanmasını teşvik ederek daha güvenli alternatiflere yönlenmesi gerek. Ayrıca Eritrosin (E127) gibi tüm sentetik gıda boyalarının, “yapay renklendirici” gibi belirsiz terimler yerine, ürün etiketlerinde özel isimleriyle (örneğin, “Eritrosin” veya “E127”) açıkça belirtilmesi zorunlu hale getirilmeli.Bilinen riskleri olan boyalar için, alerjenler için kullanılanlara benzer uyarı etiketlerinin eklenmesi düşünülmelidir. Örneğin, “Çocuklarda aktivite ve dikkat üzerinde etkisi olabilecek sentetik boyalar içerir” gibi ifadeler kullanılmalı.”