’Suriye küresel aktörlerin rekabet alanı’
‘Silahlı gruplar yeni Suriye yönetiminin meşruiyeti konusunda tereddüt yaratıyor’
“Suriye yeni yönetimi geçici yasama konseyi oluştursa da meşruiyetini daha belirginleştirebilmesi için kavrayıcı, kucaklayıcı, tüm kesimleri bünyesine alan bir yapı olması lazım. Ama şu anda ülkenin birleşik bir pozisyonu yok. Çünkü Dürzilerin Güneyde ayrı bir beklentileri var, İsrail onları destekliyor. Öte yandan eski yönetimin kitlesinin büyük bir kısmı Lazkiye Havzası’nda yeni yönetime tereddütle bakıyor. Diğer yandan Fırat’ın Doğusunda terör örgütü YPG/PKK’nın pozisyonu henüz orada merkezi yönetime entegre olmuş bir yapıda değil. Görüşmeler, müzakereler var, onu biliyoruz. Türkiye YPG üzerinde silah bırakma yönündeki iradesini ortaya koydu. Önümüzdeki süreçte bu olursa ya da olmazsa Türkiye’nin operasyon yapma ihtimali yüksek. Suriye Milli Ordusu (SMO) henüz kendisini feshetmiş, silahları bırakmış değil. Bir taraftan YPG ile çatışma devam ediyor. Suriye sahasına baktığımızda Şam yönetiminin tam bir meşruiyeti elinde barındırabilmesi için Suriye’nin bütün coğrafi alanındaki yapılara hâkim olması lazım. Ama şu anda öyle bir durum yok.
Yeni açıklamalar, ulusa sesleniş konuşmaları yapıldı; burada silahlı yapıların feshedilmesi, 2012 Anayasası’nın yürürlükten kaldırılması gibi bir dizi karar alındı. Öte yandan İdlib’in Kuzey’inde hava saldırısı yapıldı. Amerika’nın bakışı açısından orada silahlı grupların varlığının yarattığı başka bir tehdit de var demek ki. Bölgede böyle bir istikrarsızlık var. Meşruiyet açısından evet, bir Şam yönetimi var; evet, uluslararası anlamda da bölgesel anlamda da şu anda destek görüyor. Ama bir taraftan da geleceğe dair Suriye’nin yapısı, coğrafyası üzerindeki hakimiyeti, üniter yapı şeklinde bir bütünlük içerisinde bir Suriye tablosunun görülüp görülmeyeceği konusunda tereddüt var. Bu onun meşruiyetini berraklaştırmıyor. Bence böyle bir sıkıntı var, ama önümüzdeki süreçlerde göreceğiz.”
‘HTŞ kadrolarının devlet yönetiminde görev alması kolay değil’
‘İsrail ‘güvenlik endişeleri’ bahanesi ile sınırlarını genişletme peşinde’
’Trump’ın Suriye’ye bakışı Pentagon raporu sonrası netlik kazanacak’
‘ABD ve İsrail’in stratejisi savaş ve çatışma yoluyla ‘sessiz göç’ yaratmak’
“İsrail'in Gazze ile ilgili amacı tehcir. Kendi ifadeleriyle Filistinlileri gönüllü göçe zorlamak. 'Gazze'yi teknoloji merkezine çevireceğiz' şeklinde söylemler de var. Bunlar arka planda konuşulan ifadeler. Demek ki kafalarında bunlar var. Gazze sahil kenarında, güneşli bir yer; bunu Trump da Kushner de söyledi. Bu söylemin tarihsel bir derinliği var; ‘Halkı olmayan bir toprak, toprağı olmayan bir halk için' diye bir söylemleri var. Bu 1840'lı yıllarda söylenmiştir. Aslında bunun yolunu açanlar da İngilizler. Bu söylediği söz üzerinden meşruiyet kazanmak isteyen bir İsrail bakış açısı var maalesef. Yani sürekli savaş, çatışma yaratmak ve bunun üzerinden Filistinlileri adım adım yerlerinden göçe zorlamak. Yani savaşın dinamikleriyle sorunu çözmek. Bir diğer ifadeyle şöyle de söyleniyor 'sessiz göç' yaratmak.
Gönüllü göç diye bir şey olmaz, hep iki devletli çözümden yana olduğumuzu söylüyoruz. Gönüllü göçten kastları bir aklama projesidir. Mısır, Ürdün, Endonezya, Kanada, Avusturya gibi birçok ülke ismi zikredildi. Trump Mısır ve Ürdün için 'Benim bu dediğimi yapmıyorsanız o zaman siz proje önerin' diyor. Özetle bunları sıkıştıracak. Tabii önümüzdeki günlerde Filistinlilerin kendi topraklarında kalıp yaşamlarını sürdürmeleri, BM kararları çerçevesinde iki devletli çözüm noktasında, barışa giden, sükûneti sağlayacak bir anlaşmaya gidilmesi arzu edilendir. İsrail ve ABD'nin o bölgede yürüttüğü strateji sürekli savaş ve çatışma ortamı yaratarak adım adım oradakileri boşaltmak. Zaten aşağı yukarı 7 milyon Filistinli bu alanın dışında. Çoğu Ürdün'de, Lübnan'da, Suriye'de. Yüzde 25'e yakın Filistinliler orada 1947 - 1967 yılında göçe zorlanan 7 milyon civarında Filistinli. Sonuçta İsrail’in önümüzdeki dönemde uygulayacağı Filistinliler üzerinde çatışmaları belki tekrar göreceğiz. İkincisi İsrail’in Suriye sahası üzerinde yeni bir etki üretme arayışı olabilir, özellikle Dürzilerin hamiliğini alarak, onların korumacılığını üstlenmek suretiyle orada bir tampon bölge oluşturmak gibi bir hamlesi olabilir, onu da Amerika destekleyebilir. O zaman bu durum Yeni Suriye yönetiminin varlığını tehdit eder.”