‘Personel eğitimli olsaydı yangın büyümeden söndürülürdü’
“Çalışan personel eğitim almış olsalardı yangına kolaylıkla müdahale ederek söndürebilirlerdi. Olmadı. Alarm sistemi çalışmadı, insanlar geç uyandı. Bunlar da olmadı. Yangın kaçış merdivenleri güvenli olsaydı insanlar hayatta kalabilirlerdi. Buraların kapıları sızdırmaz olacak, yangına 90 dakika dayanıklı olacak, o alan 50 pascal daha fazla basınçlandırılmış olacak, böylece duman içeri giremez, sadece basınç farkından dolayı içerideki hava dışarı çıkabilir, güvenli alan haline gelir tabii kapıların sızdırmaz ve kapalı olduğu sürece. En üst kattan dahi o merdiven boşluğuna girdiğinizde artık dışarıda ve kurtulmuş sayılırsınız. Burnunuz bile kanamaz, olması gereken de buydu.”
‘Yangın kaçış merdivenleri ardiye gibi kullanılmamalı’
‘Yağmurlama sistemi yangını baskılar’
“Bu sistemlerin genel adına yangın baskılama sistemleri denir. Dikkat ettiyseniz söndürme demiyor, ısıları düşürmeyi hedefler. Yangınlarda esas konu ısı ile alakalıdır. Isı hem yangının yayılma hızını değiştirir hem de nelerin yanacağını belirler. Etrafımızda gördüğümüz her şey yanabilir, hangi ısıda yandığı fark eder. Dolayısıyla sıcaklıkları düşürmek birçok şeyin yanmasını engeller, yangını ciddi anlamda yavaşlatır. Bu sırada tahliyeye zaman tanır, müdahale edip söndürmeye zaman tanır. Müdahaleyi her halükârda insan gücü yapacaktır. Ama bu sprinkler sistemleri diye duyduğunuz baskılama sistemleri herkese zaman vermek içindir. Su ile olması gerekmiyor bunların. Otomatik tahliyeli gaz sistemleri de olabilir, köpük sistemleri olabilir. İhtiyaca göre. Örnek veriyorum mutfak bir otel için en tehlikeli yerdir. O yüzden yönetmelik der ki; mutfak davlumbazının içinde otomatik söndürme sistemi olmak zorundadır ve bunun otomatik modda çalışır halde olması gerekiyor. Yani kimsenin bunu tetiklemesine ihtiyaç olmadan yangını algıladığında boşaltması gerekiyor der. Bu söndürücü ajanlar pahalı malzemeler olduğu için işletmeler hatalı boşaltmayı engellemek için bunları otomatikten manuel konuma alıyor. ‘Ben yangını göreyim öyle boşaltayım’ diyorlar. Bu doğru bir yöntem olmamakla birlikte bu yapılmış olsaydı yine yangın söndürülürdü.”
‘Kartalkaya felaketi sürpriz değil, çok sayıda hatanın sonucu’
“Bunun olması da büyük bir sürpriz değil maalesef. Böyle bir yangının felakete dönüşmesi birçok hatanın arka arkaya yapılması, birçok sorumlunun bu işe dahil olmasıyla olabilecek şeyler. Yangından sonra herkes birilerini parmakla işaret etmeye çalıştı bu işin sorumlusu olarak ama bu işin sorumlusu tek bir noktada veya kişide değil, aslında toplumda bir sorumluluk var. Aslında toplumda bir eksiklik var. Toplum olarak hepimizin üstüne düşen şey önlemi zamanında almak. Bu kültürü kazandırmanın yolu hükümetin birtakım zorlamaları, baskılarıyla başlayacaktır. Bu kendi kendine oluşabilecek bir şey değil. Şu an hepimiz hassasız ama iki ay sonra bu hassasiyetlerimiz tekrar erozyona uğrayacak, unutmaya başlayacağız. Dolayısıyla yönetmeliklerin daha regüle edici, sınırlayıcı ve talepkâr olması gerekiyor.”
‘Yönetmeliklere göre acil eylem planı şart’
“Yangının başlangıç aşamasından sonraya kadar baktığımızda birçok hata var. Normalde işletmelerin yönetmeliklere göre acil durum eylem planları olması gerekir. Bu eylem planları yangın, sel, deprem gibi herhangi bir olay anında kim ne yapacak? İşletme buna nasıl reaksiyon gösterecek? Bunu tanımlamak içindir. Neden böyle bir plana ihtiyaç var? Çünkü uluslararası yaklaşımda da böyledir. Bütün olaylar kaos aşamasıyla başlar, müdahale ile devam eder, müdahale tamamlandıktan sonra da nekâhat devresine geçersiniz. Bu kaos süresinin ne kadar süreceği tesisin böyle bir olaya ne kadar hazır olduğu ile alakalıdır. Tesisin hazır olması için öncelikle neler lazım? Herkesin ne yapacağını bilmesi lazım. Bunu yapmanın en iyi yolu bunu yazmaktır. Bizim işimizde yazılı olmayan bir şey yok demek gibidir. Yazarsınız, böylece herkesin aynı şekilde anlayacağından emin olursunuz. Örneğin; Mehmet ile Ahmet yangını söndürmek için müdahale edecek, Osman tahliyeye yardımcı olacak, Ayşe ‘yangın var’ diye bağıracak, ihbar sistemini devreye sokacak gibi. Basitçe bu şekilde anlatabiliriz. Ayrıca her şeyin bir yedek planı olması gerekir. Onları da yazarız hatta. Burada sulu söndürme, baskılama sistemi çalışmıyorsa veya otomatik algılama sistemi çalışmıyorsa ben oradaki devriyelerimi arttırırım, oraya bir hortum hattı çekerim, monitörünü koyarım, hızlı müdahaleye hazır hale getiririm.”