‘Memurun ve emeklinin enflasyonu ayrı ölçülmeli’
“Yaptığımız araştırmalara göre memurun 14 kalemde harcaması var. En fazla harcama yaptığı iki kalem kira ve gıda. Gelirinin yüzde 65’ini buraya harcıyor. Dolayısıyla memurun, ücretlilerin ve emeklinin enflasyonu ayrı ölçülmeli. O zaman daha yüksek bir enflasyonla karşı karşıya kalacağımızı görebiliriz. TÜİK’in enflasyonu çarşı-pazar enflasyonuyla örtüşmüyor.”
‘Alım gücü eriyor’
“1.5 yıl önce marketten bir ürün sepeti belirledi AR-GE’deki arkadaşlarımız. O gün itibariyle o ürünleri satın aldılar. Yıllar içerisinde 3 ayda bir ürünlerin takibi yapıldı. En son geçen ay aynı sepeti aynı marketten aynı raflardan aldık; artış yüzde 249. Onun için de özellikle meseleye kira ve gıda açısından bakarsanız emekli ve memurun geçim sıkıntısı yaşadığını görürsünüz. Piyasada fiyat istikrarını kesinlikle sağlamak lazım. 2 sene önce belki maaşınız 5 bin liraydı, şimdi 50 bin lira oldu ama 5 bin liranın alım gücü 50 bin liradan çok daha fazlaydı.”
‘Bu zamla karın doymaz’
“Yapılacak tek şey kamu çalışanlarına ve emeklilerimize ek zam yapıp üzerine de bir refah ücreti vererek biraz nefes aldırmak lazım. Hazine ve Maliye Bakanlığı önündeki açıklamamızda ‘Ek zamsız refah olmaz, bu zamla da karın doymaz’ dedik.”
‘En düşük devlet memuru maaşı yoksulluk sınırının üstünde olmalı’
“Şu anda 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 21 bin lira, yoksulluk sınırı 68 bin lira. Dolayısıyla kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz en düşük devlet memuru emekli maaşı da asgari ücreti bile bulamadı. Memurlar da ücret olarak açlık sınırı ile yoksulluk sınırının arasında sıkışmış durumda. Oysa bizim yıllardır talebimiz; en düşük devlet memuru maaşı yoksulluk sınırının üzerinde olsun. Ama maalesef o rakamlara yaklaşmak şu an itibariyle mümkün görünmüyor. Küçük illerde dahi kiranın 15-20 bin lira olduğunu ve diğer büyük illerde daha fazla olduğunu dikkate aldığınızda elbette geçim zor. Bu ücret politikası vatandaşı her geçen gün mağdur ediyor.”
’Yüksek ücret artışı ekonomiye can suyu olur’
“Yüzde 11.54 ücret artışı ekonomik göstergelerle uyumlu değil. Kiralar yüzde 58, gerçekleşen enflasyon yüzde 44. Ocak ayında yüzde 6, Temmuz ayında yüzde 5 alacağız. Hedeflenen enflasyon 17.5. Ki bugüne kadar hedeflenen enflasyonun tuttuğunu görmedim. Biz enflasyonun düşmesini, fiyat istikrarının sağlanmasını canı gönülden istiyoruz. Ücretliler için en uygun ortam o. Çünkü memura, emekliye, işçiye zam veriyorsunuz ama piyasa sürekli artıyor. 2025 zamları mutlaka revize edilmeli. Baskıcı ücret politikasıyla harcamaları baskılayarak enflasyonu düşüremiyoruz netice itibariyle. Talebi artırmadığınız, harcama olmadığı sürece üretimin ne anlamı kalacak? Kamu görevlilerine verilecek ücret artışı ekonomiye can suyu olur.”
‘Ücret artışları revize edilmeli’
“Zam baya düşük oldu. Makroekonomik göstergelere baktığınız zaman cari açığın düştüğü, büyümenin olduğu Maliye Bakanı tarafından zaman zaman kamuoyu ile paylaşılıyor. 2024 yılı gerçekleşen enflasyonu da yüzde 44 oldu. Çarşı-pazar enflasyonu bu değil. Temel gıda maddeleri bundan çok daha fazla artış gösteriyor ki asgari ücrete yüzde 30’luk artış yapıldı diye bunun fırsata çevrilerek etiketlerin değişmeye başladığını görüyoruz. Dolayısıyla TÜİK’in enflasyonunu dahi dikkate almış olsak yüzde 44 iken kamu görevlilerine 2025 yılı için yüzde 6 artı 5’lik bir zam vermek çok hakkaniyetli ve doğru değil. Enflasyon farkını memur ve emeklilere zam yapılıyormuş gibi göstermek çok doğru değil. Çünkü bize göre enflasyon kadar zam yapmak zaten sıfır zam yapmak anlamına geliyor. Yüksek enflasyon olduğu dönemlerde enflasyon farkı her ay yansıtılmalı. Bizim talebimiz çok net. Kamu çalışanları ve kamu emeklilerine yüzde 43.93 olan yeniden değerleme oranı kadar ücret artışları revize edilmeli. Refah payı olmadan da alım gücünü artıramayız.”
‘Vergide adalet sağlanmalı’
“Vergiyle ilgili bir düzenleme talebimiz var. Sadece memurlar değil tüm ücretliler açısından. Vergide bir adalet sağlansın. Ocak ayı itibariyle enflasyon farkının haricinde yüzde 6’lık bir ücret artışı aldık. Memurlarımız Nisan ayı itibariyle büyük ihtimalle bir üst vergi dilimine girerek o zammı kaybedecekler. Çünkü vergi matrahları da istenen oranda yükselmediği için üç ay sonra bir üst vergi dilimine giriyor ve altıncı, yedinci ayda yüzde 27’lik vergi dilimine girecek. Dolayısıyla siz Ocak ayında aldığınız ücreti Temmuz ayına kadar bile muhafaza edemiyorsunuz.”