‘Bir adım geri atmayacağız’
“TÜRK-İŞ Genel Başkanı Sayın Ergün Atalay bize çok önemli bir şey söyledi. ‘Siz bir kâğıdın altına imza atacaksınız, bir ücret belirleyeceksiniz. Biz o ücretle masaya oturacağız ve bir adım geri atmayacağız’ dedi. Biz asgari ücretliler olarak aslında TÜRK-İŞ’in teklifini belirleyeceğiz.”
‘Geçinemeyeceğimiz bir artışı kabul etmeyiz’
“Asgari ücretli burada enflasyona ezdirilirse bunu Ergün başkan da söyledi biz de söyledik, o zaman o ücrette ortaklaşmak mümkün değil. Nihayetinde biz milyonlarca vatandaşımızı temsil ediyoruz ve onları 2025 yılında kredi ile geçinmesine zorlayacak bir ücreti kabul etmemiz mümkün değil. Benim şahsi fikrim anlaşmanın biraz zor olacağı yönünde. Çünkü bazı şeyler konuşuluyor ‘beklenen enflasyon yüzde 25 bandında bir şey düşünüyoruz’ diye. Yine buna benzer şeyler söylendi. Gelecek olan teklifin bu bantta olacağını tahmin ediyoruz. Dolayısıyla bu bandın kabul edilmesi mümkün değil. Bizim ilkemiz şu; biz geçinilebilecek bir ücret belirleyeceğiz, o ücretin altını da kabul etmeyeceğiz. O yüzden o düzeyde bir teklif gelirse uzlaşma şansını çok zayıf görüyorum. Ama onun dışında bir teklif gelirse tabii ki en temel dileğimiz bir uzlaşı ile çıkabilmek.”
‘Enflasyonun sorumlusu asgari ücretli değil’
“Biz kabaca şunu söyledik; zaten zor koşullarda yaşıyoruz, zaten asgari ücretlinin üzerine büyük bir yük binmiş durumda. Siz bu yükü, enflasyonun, ekonominin yeni yüklerini tekrar asgari ücretlinin sırtına düşük bir ücretle yüklerseniz zaten geçinme sorunu yaşayan işçiyi hiç geçinemez hale sokacaksınız. Enflasyonun sorumlusu işçiler değil.”
‘Ay sonunu getirmek için kredi çekiyoruz’
“Geçen sene öyle bir ücret belirlendi ki Eylül ayına geldiğimizde biz asgari ücretliler kredi çekerek kendimizi öbür aya atmak zorunda kalıyoruz. Eskiden kredi ev, araba alabilmek için çekilen bir şeydi, şimdi kredi Eylül, Ekim ayı itibariyle kendimizi bir dahaki aya atabilmek, kira, fatura ödeyebilmek, eski çekilen kredileri ödeyebilmek için çekilen bir şey haline geldi. Bu sene öyle yapmayalım. Bu sene öyle bir ücret belirleyelim ki asgari ücretli Eylül, Ekim ayına geldiğinde kredi çekmek zorunda kalmasın. Temel vurgularımız bunlardı.”
‘Pazartesi günü hükümetten ve işverenden teklif bekliyoruz’
“Pazartesi günü teklifin gelmesini bekliyoruz, rakam çıkması gerekiyor. Çünkü Hazine Bakanlığı ve TÜİK bir rapor sunacak toplantıda. O raporun ardından hükümet tarafından bir rakam gelmesini bekliyoruz. Öncelikle işveren tarafından, asgari ücreti belirleyecek olan taraftan bir ücret gelmesini bekliyoruz ki ona göre bir değerlendirme yapalım. Onlara da şunu söyledik; barınma, gıda, zorunlu giderler, çocuklu ailelerin giderleri… bunları alt alta sıralayın ve deyin ki ‘siz asgari ücretli olarak şu ücretle geçinebilirsiniz’ bize altını söylemeyin. Şimdi gelecek teklife bakacağız, gelen teklifle geçinilebilir mi değerlendireceğiz.”
‘Asgari ücretli geleceğe ilişkin plan yapabilmeli’
“Asgari ücretli vatandaş ikinci sınıf vatandaş değil. Nasıl bir memur geleceğe ilişkin planlar, yatırım planları yapabiliyorsa asgari ücretli de bu planları yapabilmeli. Karayolları işçimiz 8 ya da 10 yıldır Karayollarında çalışıyor ve asgari ücret alıyor. Yine aşçı arkadaşımız 8 yıldır aynı yerde çalışıyor ve asgari ücret alıyor. Asgari ücretle ömür boyu geçinmeye çalışıyor. Bu asgari ücreti minimumda tuttuğumuzda geleceğe ilişkin yatırım yapması, aile kurma planları yapması mümkün değil.”
‘Haziran’da asgari ücretliye zam yapılmadı ama enflasyon yine arttı’
“Asgari ücrete ne kadar zam yaparsak enflasyon da o kadar artar deniyordu ve bunun da yanlış olduğu ortaya çıktı. Asgari ücrete ara zam gelmedi ama bütün fiyatlar artmaya devam etti. Haziran’da zam gelmiyorsa o zaman hükümet de diyecekti ki ‘benzine de elektriğe de suya da doğalgaza da zam yapmıyorum’ diyecekti ve o zaman bu inandırıcı olacaktı. Ama siz bunlara zam yapıp da asgari ücrete yapmayınca bütün yükü zaten geçinemeyen asgari ücretlinin sırtına bindirmiş oluyorsunuz.”