ANKARA FARKI

Emekli Kurmay Albay Atabay: HTŞ'ye alkış tutma terör suçudur

Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay Radyo Sputnik’te Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Terör örgütü Heyet Tahrir El Şam’ın (HTŞ) Türkiye Cumhuriyeti tarafından da bir terör örgütü olarak kabul edildiğine vurgu yapan Atabay, “YPG ve PKK’ya alkış tutabilir miyiz? Aynı şekilde HTŞ’ye de alkış tutamayız. Bu konuda bir bilinçsizlik var” dedi.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına Güvenlik ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı, Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay konuk oldu. Programda Suriye’de yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Atabay, şu mesajları verdi:

‘Kartları kimin kardığı iyi okunmalı’

“Türkiye Cumhuriyeti’nin terör örgütü olarak kabul ettiği, bir kararname ile yayınladıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin Resmi Gazetesinde yayınlanmış bir örgüte alkış tutmak bence bir terör suçu. YPG ve PKK’ya alkış tutabilir miyiz? Aynı şekilde HTŞ’ye de alkış tutamayız. Bir defa bilinçsizlik var anladığım kadarıyla, saha dinamiklerini bilmemekten kaynaklı. Kimin eli kimin cebinde olduğunu öngörememekten kaynaklı, kartları kimler karıyor, kartları karanların cebinde kimlerin parmağı var bunların iyi okunamaması ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Tabii çok yakından takip edip derinlemesine değerlendirme yapan çok değerli çevreler de var, ama bunun yanında böyle bir çelişki de var.”

‘SMO’da Suriye’nin Türkiye ile normalleşmesine karşı olan gruplar var’

“HTŞ ve beraber hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) unsurlarından bahsediyoruz. Suriye Milli Ordusunun hepsi uyumlu, birbirleriyle aynı istikamette ilerleyen unsurlar değil. Bunların içinden zaman zaman ayrılmalar yaşanıyor. Bunlar yaşandı, olabiliyor. Zaten bunlar Suriye’nin Türkiye ile normalleşmesine karşı olan gruplar. Bunlar HTŞ ile birlikte hareket edip bizim kontrolümüzün dışında gelişen başıbozuk giden gruplar.”

‘Türkiye’nin Rusya ve İran ile ilişkisinin kopması İsrail’e yarar’

“Halep’te Türk bayrağının asılması bizim gururumuz ama arka planı da iyi okumak lazım, duygusal olarak bakmamak lazım. Bu bizim inisiyatif ve kontrolümüzde yapılan bir şey değil. Burada Türkiye’yi İran ve Rusya’nın karşısında konumlandırmak için bir tezgâh da olabilir. Bunun karşısında konuşlandırdığınız zaman bizim İran ve Rusya ile ilişkilerimiz kopar. Ben Türkiye Cumhuriyeti olarak ulusal çıkarlarıma bakıyorum. Bu ilişkilerin kopmasından Amerika ve İsrail istifade edecek. Amerika ve İsrail’in istediği tam da budur.”

‘Türkiye oyunun parçası olmamalı’

“Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir askeri olarak diyorum ki; ben kendi ulusal çıkarlarım açısından hangisi uygunsa ona bakarım her zaman. Sahadaki dinamiklerle birileri oynuyorsa ben neden bu oyunun parçası olayım? Oyunu ben kurarım.”

‘İdlib’te 51 ülkeden 21 bin cihatçı var, bunlar muhalif olamazlar’

Muhalif gruplar toparlanıp İdlib’in içine gönderildi. Bu defa İdlib sahası kontrol edilemez hale geldi. 51 ülkeden toplam 23 bin cihatçı İdlib sahasına geldiği iddia ediliyor. İdlib sahasındaki muhalif gruplar hep o toprakların insanları değiller. Muhalif insan kendi yaşadığı coğrafyasında başkaldıran insandır. Buradakiler nasıl bir muhalif unsur anlamış değilim. Muhalif tanımıyla ilgili de bir sorun var. Ben tabii ki muhalif olanlara da saygı duyarım. Bu başka bir şey. Ama muhalif dediğimiz insanlar o ülkenin insanları değil, başka ülkenin insanları.”

‘ABD ve İsrail terör örgütünü meşrulaştırma peşinde’

Terör örgütlerini meşrulaştırmak, terör örgütü yapısından sıyırmak, daha ılımlı, özgürlük mücadelecisi gibi bir görünüme büründürmek için adımlar atılabilir. Bunun amacı ve hedefi de İsrail’in güvenliği ile ilgili olacaktır. Yani İsrail’e bir duvar oluşturacaklar. İran’ın milis gruplarının Lübnan’a uzanmasına, Hizbullah ile bağının koparılmasına hizmet edecek bir yapı amaçlanıyor. HTŞ burada Esad’a karşı bir ‘sopa’ olarak kullanılıyor olabilir. Amerikan-İsrail eksenine kaydırılması için bir tehdit olarak da kullanılıyor olabilir. Saha çok karmaşık.”

Yorum yaz