SAĞLIK

Hasta olmamak için 10 altın kurala dikkat: Ani hava değişikliklerinde ne yapılmalı? Gizli mikrop yuvaları nerede?

Kış aylarında hasta olmak istemeyenler için uzmanlar bazı önerileri sıraladı. Özellikle bağışıklığınız düşükse mutlaka dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat çekilirken, hijyen ve beslenme ön plana çıktı.
Sitede oku
Kışın kendini göstermesiyle birlikte nezle, farenjit, larenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, grip salgınları, bronşit ve zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı da arttı. Özellikle kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmak zorunda kalanlar ise risk altında. Uzmanlar ise alınabilecek basit önlemlerle bu hastalıklardan uzak durulabileceğini dile getirdiler. Nasıl üst solunum yollarından korunulabilir? Hasta olmamak için hangi önlemlere dikkat edilmeli? Grip olmamak için ne yapılmalı? Üst solunum yollarında hangi hijyen kurallarına uyulmalı?

Uzmanından hastalığa karşı 10 önemli tavsiye

Alınacak sağlık tedbirlerinin bu tür enfeksiyonlara karşı koruyucu olabileceğini dile getiren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gültekin Barut, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için alınabilecek önlemleri anlattı, önerilerde ve uyarılarda bulundu. Enfeksiyon hastalıklarının birçoğu el ve ağız aracılığıyla bulaşıyor. Dr. Barut, bu nedenle enfeksiyonlardan korunmak için ellerin sık ve doğru şekilde yıkanmasının önemine vurgu yaparak şu bilgileri paylaştı.

Ellerinizi sık ve doğru şekilde yıkayın

Özellikle kişiler, eşyalar, araç ile gereçler ve yüzeylerle temas ettikten sonra, en kısa zamanda, bileklerimizi kapsayacak şekilde ellerimizin tamamını; avuç içleri, parmak araları ile parmaklar dahil olmak üzere, bol su ve sabunla, en az 20 saniye süreyle yıkamalı. El yıkama imkanımızın olmadığı durumlarda ise uygun el antiseptikleri ve dezenfektanlar kullanabiliriz.

Gizli mikrop yuvalarına dikkat

Günlük hayatımızda kapı kolları, yürüyen merdivenler, asansör butonları, toplu taşıma araçlarındaki tutacaklar, market arabaları ve kapı zilleri gibi sıkça dokunduğumuz bu yüzeyler adeta gizli mikrop yuvalarına dönüşebiliyor. Dolayısıyla, bu yüzeyleri tutarken kağıt peçete kullanmayı alışkanlık edinin. Eğer bu mümkün olmamışsa elinizi yıkamayı ya da dezenfektan ile temizlemeyi ihmal etmeyin.

Grip ve zatürre aşınızı yaptırın

Özellikle kronik hastalıkları olanlar, 65 yaş üstü kişiler ile sağlık çalışanlarının grip aşısı; risk grubunda olanların zatürre aşısı olmaları, önemli korunma yöntemi olarak tavsiye ediliyor.

Evde hasta kişiyle yakın temasta bulunmayın

Eğer aile bireylerinden hasta biri varsa, kişisel hijyen ve izolasyon kurallarına uymanız çok önemli. Hasta bireyle yakın temastan kaçınmak, bir arada bulunurken maske takmak, ortak kullanılan mutfak malzemelerini iyi yıkamak ya da ayırmak ve ortak havlu kullanmamak gibi alacağınız önlemler, mikropların bulaşma riskini büyük oranda önlüyor.

Kapalı ortamlarda ağız ve burnunuzu kapatın

Havaların soğumasıyla birlikte iş ile sosyal hayatımızda kapalı ve kalabalık ortamlarda daha çok zaman geçirmemiz bakteri ve virüslerin yayılımını kolaylaştırıyor. Dışarıya çıktığınızda, özellikle soğuk havalarda ağız ve burnunuzu kaşkol veya atkıyla kapatırsanız en azından soluduğumuz hava ısınırken bir yandan da havadaki mikroplar da kısmen bloke oluyor. Yine aynı şekilde, kalabalık ve kapalı ortamlarda, toplu taşımalarda ağız ve burnu kapatan maske kullanmamız da mikroplardan korunmamızda fayda sağlayacaktır.

Çalışma masanızı düzenli olarak temizleyin

Ortak kullanılan ofis malzemelerinin, sabit telefon ahizelerinin, kapı kollarının, mouse ve bilgisayar klavyelerinin, masa ile yüzeylerin sık aralıklar ve uygun şekilde silinerek temizlenmeleri, mümkünse ortak kullanımın azaltılması gerekiyor. Zira, özellikle öksürmenin ve hapşırmanın olduğu ortamda mikroorganizmalar yüzeylere de yayılabiliyor. Dolayısıyla her sabah işe başlamadan önce masa ve bilgisayar klavyesi gibi sık temas ettiğiniz yüzeyleri temizlemeniz, enfeksiyonlardan korunmanızda yarar sağlıyor.

Kaliteli uyuyun ve sağlıklı beslenin

Sağlığımız için çeşitli türden ve mevsime özgü sebze ile meyveleri yeterli miktarda tüketmeli, dengeli beslenmeli, her gün 2- 2.5 litre su içmeli ve doğal ürünlerle beslenmeyi alışkanlık edinmeliyiz. Her gün yeterli ve kaliteli bir şekilde uyumak da önemli.

Her gün 7 – 10 bin adım atmayı alışkanlık edinin

Düzenli egzersiz yapmanız, örneğin günlük 7 bin-10 bin bin adım arası yürümeniz, özellikle uygun havalarda açık hava yürüyüşleri yapmanız, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskinizi azaltıyor.

Odanızı her saat 5 dakika havalandırın

Kapalı ortamın kalabalık veya havasız olması, solunum yoluyla ilgili hastalığı olan kişilerin konuşma, öksürük ve hapşırık yoluyla virüs veya bakterileri bulaştırma riskini artırıyor. Bu nedenle, ev ve işyerinizi, ortalama olarak her saat 5 dakika gibi bir süre düzenli olarak havalandırmayı ihmal etmeyin.

Kaleminizi kimseye vermeyin

Günlük hayatımızda banka, alışveriş merkezi ve işyeri gibi birçok ortamda sık sık kalem kullanıyoruz. Böyle durumlarda kendi kaleminizi kullanmayı alışkanlık edinin. Bu mümkün değilse, kullanım sonrasında el dezenfektanıyla elinizi mutlaka temizleyin.

Ani hava değişimleri hastalığa davetiye çıkarıyor

Sık sık yaşanan ani hava değişikleri de hastalıkların artışını tetikliyor. Gün içindeki ani ısı değişiklerinin insanları 'hazırlıksız' yakaladığını belirten Uzman Dr. İrem Özçelik de, dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle anlattı:

"Bol sıvı tüketmek şart. Gün içinde yeşil ve sarı meyveleri tüketmek C vitamini açısından zengin bir beslenme sağlayacaktır. Özellikle boğazda duyulan hassasiyet ya da öksürük için bu meyveler oldukça faydalı olabiliyor. Günün geri kalanında ise bitki çayları tüketmek sıvı alımını sağlarken, güçlü bir koruma için metabolizmaya destek olmakta. Vücudun savunma sisteminin işlevini yapabiliyor olması için burun ve ağızdan başlayan giriş yollarının sağlıklı olması büyük önem taşır. Bu sistemin düzgün çalışması için günde ortalama 2-3 litre su tüketilmelidir.

Günde en az 7-8 saatlik kaliteli bir uyku vücudun dinlenmesi ve ertesi gün için gerekli enerjiyi toplaması için önemlidir. Uyuduğunuz ortamın özelliklerine dikkat etmek önemlidir. İyi havalandırılmamış, nemli, çok sıcak veya çok soğuk bir ortam, uyku kalitenizi düşüreceğinden bağışıklık sisteminizi de olumsuz etkileyecektir.

Vücudun savunma mekanizmasını desteklemek için düzenli egzersiz yapmak bağışıklık sistemini güçlendiren bir etken. Haftada 3-4 gün yapılan düzenli yürüyüşlerin yanı sıra; yaş ve fiziksel özellikler göz önünde bulundurularak tercih edilecek çeşitli sporlar hastalıkları önlemeye yardımcı olacaktır.

SAĞLIK
Poliklinik ve acil servislere başvurular arttı, soğuk hava ile artış gösterdi: ‘Solunum yetmezliğine yol açabiliyor’
Yorum yaz