CEYHUN BOZKURT'LA BÖLGENİN KALBİ

Suriye'nin kuzeyinde neler oluyor

Ceyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi programında bugün Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar, Rusya ve Türkiye'nin Suriye'deki sorunların çözülüşünde oynaması gereken rol ve diplomatik ilişkiler konuşuldu.
Sitede oku
Ceyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi programında bugün Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar, Rusya ve Türkiye'nin Suriye'deki sorunların çözülüşünde oynaması gereken rol ve diplomatik ilişkiler konuşuldu. Astana formatlı 4'lü bir zirvenin toplanmasının mümkün olduğunu belirten Bozkurt şu ifadeleri kullandı:
'Fırat'ın batısında Münbiç, son derece stratejik bir nokta. Türkiye zaten Münbiç'ten hemen sonra Fırat Kalkanı Harekatı'na başlamıştı. 2016 Temmuz ayında FETÖ saldırısını püskürtmüştük fakat Türk Silahlı Kuvvetleri'nde ciddi bir tahribat oluşmuştu. Türkiye bir tarafından ABD'nin emperyalist politikalarıyla mücadele ediyordu. Tam o dönemlerde Türkiye'ye, PYD Fırat'ın batısına geçmeyecek diyen Amerikalıların desteği ile PYD, Fırat'ın batısında Münbiç'e geçti. Neyi amaçlıyorlardı? ABD İsrail koridoru kapsamında, Münbiç ve Afrin'i birleştirmeyi. DAEŞ'e karşı girişilecekti. Uzun dönemde Hatay hedef alınacaktı. 15 Temmuz saldırısından 30 gün sonra ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye'yi ziyaret etti ve o gün DEAŞ terör örgütüne karşı Fırat Kalkanı Harekatı başlamıştı. Münbiç o açıdan önemli. Münbiç PYD'den önce DEAŞ tarafından işgal edilmişti. O dönemde Süleyman Şah Türbesi'ndeki Saygı Karakolu'nun taşınması zorunlu olmuştu. Orası Suriye'de Türk toprağı sayılan yerdi. Daha sonra o coğrafya PYD terör örgütünün eline geçmişti. Batısında PYD'nin tamamen temizlenmesi gerekiyor mu? Evet, gerekiyor. Burada ben Türkiye ve Suriye arasında diyalogla adım adım, hem Fırat'ın batısında ama esas olarak da Fırat'ın doğusunda terör örgütünün işgal ettiği alanlardan çıkartılması taraftarıyım. Burada Şam'ın elini tutması gereken güç terör örgütü mü olmalı yoksa Ankara mı olmalı? Rusya, örnek olarak son derece akıllı bir hamleyle Ankara ile iletişimi devam ettiriyor. Ankara da aynı şekilde. Ben, bu işin içinde Rusya'nın Suriye'ye ve İran'a Türkiye ile ilgili bir şekilde yapıcı mesajlar aktardığını düşünenlerdenim. Suriye'yle ilgili diplomaside Rus lider Putin ve İranlı lider Mesud Pezeşkiyan bir telefon görüşmesi yaptı. Pezeşkiyan, Esad ile de görüştü. Bu görüşmeden sonra Kremlin basın birimi açıklama yaptı. Açıklamanın tamamı şu; Suriye'nin meşru otoritelerinin, ülkenin anayasal düzenini ve toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmesine yönelik eylemlerine koşulsuz destek ifade edildi. Çalışmaların Astana formatı çerçevesinde, Türkiye'nin katılımıyla koordine edilmesinin önemi vurgulandı. Önümüzdeki günlerde bir üçlü zirve olursa şaşırmam. Hatta, o zirve bir anda dörtlü zirveye dönerse de şaşırmam. Esad, bugün Pezeşkiyan'la yaptığı görüşmeden önce İran Dışişleri Bakanı ile görüştü. Görüşmesinde Esad, teröristlerin mevcut tırmanışının uzun vadede hedefleri yansıttığını vurguluyor. Cumhurbaşkanlığı ofisinden yapılan açıklamada, bölgeyi ve ülkeleri parçalamak ile haritaları Amerika'nın ve batının çıkarları ve hedefleri doğrultusunda yeniden çizmek amacıyla bunların gerçekleştiğini söylüyor. Suriye lideri, terörist grupların mevcut yoğunlaşmasının Suriye'ye, ülkede terörün ortadan kaldırılmasına kadar onlara direnme konusunda daha fazla kararlılık kazandıracağını vurguluyor. Bu noktada satır arasındaki mesajları görmek lazım. Örneğin Esad'ın konuşmasında Türkiye'ye yönelik sert bir eleştirinin olmaması önemli. Türkiye'yi hedef almıyor. Artı Esad, bir açıklama daha yapıyor ve Amerika'yı hedef alıyor. Bir detay şu; İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de bu gelişmelerden sonra 'Türkiye Suriye'deki gerilimin kontrolünde yapıcı bir rol oynadı' diye açıklama yapıyor. Ben önümüzdeki dönemde bir Astana formatlı görüşme olursa, üç liderin yanı sıra dördüncü lider Esad da olursa hiç şaşırmayacağım. Çünkü bu bölgede Türkiye'nin, Rusya'nın, İran'ın, Şam'ın ve hatta uzun vadede Bağdat'ın zirvesinin önümüzdeki dönem Suriye'de yapıcı bir rol oynayacağına inanıyorum'
Suriye'nin PYD/YPG'den, Türkiye destekli muhaliflerden, Esad'ın meşru Suriye hükümetinden ve HTŞ'nin egemenliğindeki alandan oluşmak üzere dört etki alanına bölünmüş olduğunu söyleyen Bozkurt, çözüm için Suriye'nin muhaliflerle masaya oturması gerektiğini, aracılık etmesi gereken ülkenin de Türkiye olduğunu söyledi. Bozkurt, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
'Suriye yönetiminin Suriyeli muhaliflerle oturup bir şekilde çözüme ulaşması, bunu Suriye'nin dostu olan Rusya'nın, İran'ın ve aynı zamanda Suriye'deki muhalefetin dostu olan Türkiye'nin desteklemesi gerekiyor. Uzun vadede Irak ve Körfez ülkeleri de destekleyebilir. Burada emperyalistlerin ise devre dışı bırakılması gerekiyor'
Yorum yaz