Sosyal medya hem Türkiye hem de dünya genelinde estetik ameliyatı başta olmak üzere birtakım tıbbi müdahaleleri adeta "yeni güzellik normları" haline getirmede önemli rol oynuyor. 2019'dan bu yana yürütülen çeşitli araştırmalarda, Türkiye en çok estetik işlem ve cerrahi müdahalelerin yapıldığı ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Badem göz, hokka burun, çene ve dudak dolgusu, liposuction operasyonlarına zar zor alışmışken belli kesimler, kalıcı göz rengi değiştirmeye geldi ve insanlar harıl harıl göz rengini kalıcı olarak değiştirmek için doktor arayışına girişti. Peki göz rengini kalıcı bir şekilde değiştirmek mümkün mü? Göz rengi değiştirme ameliyatı nasıl yapılır? Bu ameliyatın riskleri neler? Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akman anlattı.
‘Bu yöntemleri kullanarak görme yetisini kaybetmiş 4-5 hasta gördüm’
Göze rengini, göz bebeğinin içinde bulunan melanin denilen pigmentler veriyor ve rengi bu pigmentin oranı belirliyor. Gözümüzde bulunan pigment oranı bize genetik yollarla aktarılırken çok pigment içeren gözler kahverengi, orta düzey içerenler yeşil, az pigment içeren gözler ise mavi rengini alıyor. Evet göz rengini kalıcı olarak değiştirmek mümkün ancak bu operasyonlar göz tansiyonundan, körlüğe kadar çeşitli riskleri de barındırıyor.
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akman ise kalıcı göz rengi değiştirme operasyonlarının üç yöntemle gerçekleştiğini belirtirken “İlk iki yöntem çok tehlikeli ve zararlı yöntemler, ben kişisel olarak bu yöntemleri kullanarak görme yetisini kaybetmiş 4-5 hasta gördüm” diyerek bu operasyonların yöntemlerini ve risk boyutunu şu sözlerle ortaya serdi:
“Göz rengini değiştirme operasyon yöntemlerinden birincisi; herhangi bir kazada göz bebeğini kaybetmiş insanlar için geliştirilen gözün içine konan suni göz bebekleri. Bu normal göze konduğunda yüksek göz tansiyonu ve kornea hasarı oluşturarak kalıcı körlük sebebi olabiliyor ve dünyanın hiçbir yerinde tıbben göz rengi değiştirmek için uygulanması önerilmiyor. Bu yöntemi bazı merdiven altı denebilecek kaçak merkezlerde uygulayan insanlar var. Hatta Amerika’da ‘Türkiye ve Venezuela gibi ülkelerde uygulanıyor aman kanmayın’ diye haberler çıkmıştı.”
göz rengi değiştirme operasyonu
© Fotoğraf : Bu fotoğraf yapay zeka ile oluşturulmuştur
‘Göz bebeği lazerle yakılarak rengi veren pigment parçalanıyor’
Prof. Dr. Ahmet Akman, göz rengini kalıcı olarak değiştirmek için kullanılan ikinci yöntemin lazerle göz bebeğini yakarak bulunan pigmentin parçalamak olduğunu “Bu yöntem de çok tehlikeli çünkü o pigment o renkli madde gözü boşaltan kanallara gidiyor, lavabonun tıkanması gibi siz musluğa bir araba çöp dökerseniz burası tıkanıyor ve göz tansiyonu yükselerek kalıcı glokom ve körlük gerçekleşiyor. Bu yöntemi de dünyanın hiçbir yerinde hiçbir mantıklı göz hekimi ve göz hekimi dernekleri önermiyorlar.” sözleriyle ifade ediyor.
‘Nispeten en zararsız yöntem keratopigmentasyon yani kornea dövmesi olarak görünse de çoğu göz hekimi tarafından doğru bulunmuyor’
Uzman Akman, kullanılan üçüncü yöntemin nispeten daha zararsız olduğunu ancak çoğu göz hekimi tarafından doğru bulunmadığını kaydetti:
“Üçüncüsü ise yeni bir yöntem; bu miyop tedavisinde kullanılan lazer ile kornea yani ön saydam tabaka ikiye ayrılıyor ve içine çeşitli renklerde dövme boyalarıyla yeni göz rengi yapılıyor. Bu yöntem gözün içine uygulanmadığı için ilk iki yöntem kadar tehlikeli değil ama yine de belli aralıklarla tekrarlanması gerekiyor. Gözün en kıymetli tabakalarından olan korneada kalıcı bir dövme, göz dibi muayenelerini zorlaştırması ve ileride bazı göz ameliyatlarını zor hale getirmesi riskleri de barındırıyor.”
“Uygulanan yöntemler arasında nispeten en zararsızı olarak görünse de çoğu göz hekimi tarafından doğru bulunmuyor ama ilk iki yöntem kadar mantıksız ve uygulanamaz da değil. Ülkemizde de bu yöntemi uygulayan çeşitli merkezler var, yavaş yavaş popüler oluyor. En son katıldığım Avrupa Katarakt Kongresi’nde Barcelona’da bu yöntemin eğitimini veren, bu yöntemi tanıtan ve bunun boyalarını satan çeşitli firmalar legal olarak Avrupa Katarakt Cemiyeti Kongresine de katılmışlardı. Ancak ben kişisel olarak çok tercih etmiyorum.”
‘Sağlık Bakanlığı bu işlemleri onaylamıyor’
Prof. Dr. İlke Bahçeci Şimşek ise bu operasyonları tehlikeli bulduğunu ve onaylamadığını belirtirken “Göz rengi değiştirmede kullanılan cihazlar, Avrupa CE ve Amerika FDA onaylı değil. İnsan üzerinde testleri henüz tamamlanmadı. Sağlık Bakanlığı ve Türk Oftalmoloji Derneği de bu işlemleri onaylamamakta." dedi.