Türkiye, son yıllarda yaptığı yatırımlarla dünya sağlık turizminin gözdesi lokasyonlardan biri haline geldi. Sağlık turizminde küresel bir merkez olurken, aynı zamanda sağlık turizmine yönelik yurt dışında yayınlanan olumsuz örnekler ve trajik haberler, ülkemizin bu alanda yıllar içinde inşa ettiği güveni sarsma riskini taşıyor. Türk markalarına yurt dışında bilinirlik ve algı yönetimi konusunda hizmet veren FL PR & Communications'ın Kurucusu Furkan Lüleci, "Türkiye’nin sağlık turizmindeki bu güçlü konumu, rakip ülkelerin pazar payını kaybetmesiyle birlikte artan dezenformasyon tehditlerine maruz kalıyor. Bu duruma, etkin iletişim stratejileri ve güvenilir sağlık kuruluşları ile yanıt vermeliyiz" ifadesini kullandı.
Lüleci, şöyle devam etti:
“Sağlık her geçen gün büyüyor. 2024 yılında 44 milyon kişi sağlık turizmi kapsamında seyahat ettiği biliniyor. Sağlık turizminin getirisinin 2025’te 180 milyar doları aşması bekleniyor. Türkiye bu konuda henüz potansiyelini kazanmış değil. Bu potansiyel ilerleyen yıllarda kar topu etkisiyle büyüyecek gibi görünüyor.”
İçerde ve dışarda atılması gereken adımlar
Türkiye’nin sağlık turizminde yetkin, uzman ve her aşamada denetimden geçen kişi ve kurumlarla markalar oluşturması gerekliliğini vurgulayan Furkan Lüleci, aynı zamanda Türkiye'nin taşıdığı sağlık turizmi potansiyeli ile rakip ülkelerin hedefi durumunda olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle İngiliz basınında BBC, The Mirror, The Sun, Daily Mail, The Independent'in de aralarında yer aldığı kuruluşlarla Türk sağlık kuruluşları aleyhinde dezenformasyona dayalı haberler yaptığını da belirtti.