Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya ve Polonya savunma bakanları arasında Almanya'da gerçekleştirilen görüşmenin ardından açıklama yapan Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanı Sebastien Lecornu, Ukrayna’ya yeni silah yardımının Avrupa’da dondurulan Rus varlıklarından elde edilen gelirle sağlanacağını dile getirdi.
“Ukrayna’ya desteğimizi sürdüreceğiz” diyen Lecornu, Fransız vergi mükelleflerinin bu desteği finanse etmek için yeni seçeneklerin bulunduğunu bilmekten memnuniyet duyacaklarını belirterek şunu dedi:
Önümüzdeki haftalarda bu yönde adımlar atacağız. Özellikle de, dondurulan Rus varlıklarından elde edilen gelirlerle Kiev'e Mistral hava savunma füzelerinin yanı sıra İtalya ile ortaklaşa üretilenler dahil diğer silahları tedarik edeceğiz.
Avrupa Birliği ve G7 ülkeleri, Rusya'nın Ukrayna'daki özel operasyonunun başlamasından bu yana Rusya'nın yaklaşık 300 milyar euroluk döviz rezervinin neredeyse tamamı dondurmuştu. Bunun, 200 milyar euro'dan fazlası AB'de, çoğunlukla da dünyanın en büyük takas ve mutabakat sistemlerinden biri olan Belçika'nın Euroclear şirketinin hesaplarında tutuluyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Avrupa'daki Rus varlıklarının dondurulmasını defalarca hırsızlık olarak nitelendirip ve AB'nin sadece özel fonları değil Rus devlet varlıklarını da hedef aldığını belirtmişti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ayrıca, Ukrayna'ya gönderilen silah içeren tüm yüklerin Rusya için yasal hedef haline geleceğini ifade ederek, ABD ve NATO'nun çatışmaya doğrudan dahil olduğunu, yalnızca silah göndermeyle değil, aynı zamanda Birleşik Krallık, Almanya, İtalya ve diğer ülkelerde personel eğitimiyle de bu dahiliyetin gerçekleştiğini ifade etmişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NATO ülkelerinin şu anda sadece Ukrayna'nın Batılı uzun menzilli silahları kullanımıyla ilgili tartışmalar yürütmediğini, aslında doğrudan Ukrayna çatışmasına dahil olup olmayacaklarını da kararlaştırdıklarını belirtmişti. Ayrıca Putin, Batılı ülkelerin Ukrayna çatışmasına doğrudan katılımının, çatışmanın doğasını değiştireceğini ve Rusya’nın kendisine yönelik yaratılan tehditlere dair kararlar almak zorunda kalacağını eklemişti.