Şiddetin nedeni eşitsizlik
Son 10 yıla ait veri yok
"Maalesef “birden fazla” oldukça iyimser bir söylem, tahmin. Türkiye’de, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü ile iş birliği yapılarak gerçekleştirilmiş ülke genelini kapsayan iki şiddet raporu bulunuyor. “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet” araştırması olarak adlandırılan bu çalışmalar 2008 ve 2014 yıllarında yayımladı. On yıldır elimizde kapsamlı resmi veri yok. Ancak gazete haberlerinden ve ulaşabildikleri kaynaklardan veri toplayan kadın örgütlerinin raporlarından gördüğümüz kadarıyla her gün en az üç kadın öldürülüyor. Buna şüpheli kadın ölümleri dahil değil. Yani sayı muhtemelen çok daha yüksek ve giderek artıyor. Çünkü kamunun en üstünden en altına kadar eşitsizliği pekiştiren, kadını ikinci sınıf gören, aşağılayan, hayatın dışına iten ve eve hapsetmeye çalışan söylem ve uygulamalar artıyor. Bu söylem ve uygulamalar herhangi bir yaptırımla karşılaşmıyor. Bu da, topluma kadınlara karşı şiddetin kabul edilebilir bir şey olduğu, şiddetin meşrulaştırılabileceği ve benzeri mesajları empoze ediyor. Şiddeti önlemeye yönelik neredeyse hiçbir şey yapılmazken, şiddet gerçekleştiğinde de failler cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Sorun ceza yasalarından ziyade yasaların cinsiyetçi şekilde uygulanması ve infaz düzenlemeleri. Şiddet faili erkekler, infaz düzenlemeleri nedeniyle verilen cezanın çok küçük bir kısmını yatıyorlar. Şiddet cezasız kalıyor, failler cesaretleniyor."
Şiddetle nasıl mücadele edilir?
"Devletler kadın erkek eşitliği ilkesini anayasalarına ve yasalarına dahil etmelidir. Ancak yasalarla yetinmemeli diğer uygun tüm yolları da kullanarak eşitlik ilkesini hayata geçirmelidir.
Kadına karşı şiddetle mücadele yasası olan 6284 etkin uygulanmalı.
7 gün 24 saat çalışan, kadınlara özgülenmiş, ücretsiz AloŞiddet hattı açılmalıdır.
Her semte kadın danışma merkezi, her 100 bin nüfusa en az bir sığınak, her 200 bin nüfusa en az bir cinsel şiddetle mücadele kriz merkezi açılmalı.
Şiddet mağdurlarına yönelik tıbbi, psikolojik ve hukuki danışmanlık hizmetleri ücretsiz olarak sağlanmalı ve bunlar tüm kadınlar için erişilebilir hale getirilmeli.
Kadınlara barınma, iş bulma, kreş ve maddi yardım gibi destekler sağlanmalı.
Kadın cinayetlerini önlemek için risk değerlendirme ve yönetim birimleri kurulmalı.
Ekonomik şiddet, psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ısrarlı takip, dijital şiddet, cinsel taciz, tecavüz dahil cinsel şiddet, zorla evlendirme, eziyet gibi kadınlara ve çocuklara yönelik suçlarda cezasızlık politikasından vazgeçilmeli.
Kadına karşı şiddet olguları ile ilgili olarak yeterli sayıda ve çoğunluğu kadın olmak üzere meslek içi eğitimden geçirilmiş kolluk ve yargı üyesi görevlendirilmeli.
Kültür, gelenek, din ve sözde “namusun” şiddet eylemlerine bahane olarak ileri sürülemeyeceği, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği dahil kimseye ayrımcılık yapılamayacağı temel ilke olarak kabul edilmeli.
Kadın örgütlerinin kadına yönelik şiddetle ve ev içi şiddetle mücadeledeki bilgi ve deneyimi dikkate alınmalı."