SAĞLIK

Prof. Dr. Özkaya'dan, 'Yoğun bakım yatakları kritik hastalar yerine, bakım hastalarına hizmet vermeye başladı' çıkışı

Türkiye'de yoğun bakımların amacından fazla hizmet verdiğini söyleyen Prof. Dr. Şevket Özkaya, yoğun bakımların kritik hastalar yerine yakınları olmayan veya bakılmak istemeyen yaşlılarla dolu olduğunu söyledi
Sitede oku
Türkiye'de yoğun bakımlarla ilgili tartışmalar sürerken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, yoğun bakımların amacından fazla hizmet verdiğini belirtti. Prof. Dr. Özkaya, "Maalesef yoğun bakım üniteleri, organ yetmezliği ve hayati tehlikesi olan hastaların yerine, bakılmayan ve bakım desteği ihtiyacı olup bu desteği verecek yakınları olmayan veya bakılmak istenmeyen yaşlılarımız ve insanlarımız ile dolu." dedi.

Yoğun bakım üniteleri yerine acil servislere alınıyorlar

Yoğun bakımların ileri teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış, 24 saat yaşamsal göstergelerin gözleminin ve tedavisinin yapıldığı birim olduğunu söyleyen Dr. Şevket Özkaya şunları söyledi:
"Yoğun bakım ünitesini, hayatı tehlikesi olup, yoğun takip ve uygun tedavi ile hayati tehlikesi olan hastalarımızı tekrar sağlıklarına ve sevdiklerine kavuşturmak için özel dizayn edilmiş hastane içindeki hastane olarak tanımlayabiliriz. Ancak bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde maalesef yoğun bakım üniteleri, organ yetmezliği ve hayati tehlikesi olan hastaların yerine, bakılmayan ve bakım desteği ihtiyacı olup bu desteği verecek yakınları olmayan veya bakılmak istenmeyen yaşlılarımız ve insanlarımız ile dolu. Bu durum, gerçekten tıbbi tedavi ile hayati tehlikesi olan hastalarımızın yoğun bakım üniteleri yerine acil servislerde ek yataklarda hayata tutunmaya çalışıyorlar".

Kritik hastalar yerine, bakım hastalarına hizmet vermeye başladı

Prof. Dr. Özkaya sözlerini şöyle sürdürdü;
Kişi başına yoğun bakım ünitesi yatak sayısını 100 bin kişi başına 40 ile dünya sıralamasında zirvede yer almakta. Avrupa ortalaması ise 11,5.Yoğun bakım yatak sayısı 2002 yılında sadece 2 bin 214 kadar iken, bugün Sağlık Bakanlığımızın ve hükümetimizin bu konuda atılım yaparak 2020 yılında 20 binlere kadar ulaştırmıştır. Ancak, ortalama yaşam sürelerinin hızla yükselmesi, yaşlı nüfusun da artması ile, ekonomik ve sosyal yönden bakım ihtiyacı olan yaşlılara gerekli bakım verilmemesinden dolayı bu yoğun bakım yatakları kritik hastalar yerine , bakım hastalarına hizmet vermeye başladı.
Bakım ihtiyacı olan yaşlılar ve hastalar ile, tedavi ihtiyacı olan hastalar ayırt edilmeli ve iş gücü, teknoloji ve hastane masrafları daha etkin bicinde kullanılmalıdır. Bunun için sadece sağlık sistemimiz değil, toplumumuz, insanlarımız ve hastane dışı yeni oluşturulması gereken kurumlarımızın da elini taşın altına koymaları gerekmektedir. Bu kurumlar özellikle başta Avrupa ve gelişmiş ülkelerde orta çağdan beri var olan 'Hospis' denilen ve sağlık sorunları olan insanlara ağrı ve acılarını azaltıcı sağlık hizmetlerinin verildiği tesislerle verilmektedir. Hospis benzeri, başta kanser hastalarımız olmak üzere, ev veya özel bakım evlerinde de bakımlarının aynen felçli, bunama teşhisli veya benzeri bakım hastaları gibi bakılacağı, iyileştirici tedavilerinin sonucunda, doktor kontrolünde bakımlarının gerçekleştiği, hasta yaşam standartlarının üst seviyede tutulduğu, ağrı ve acılarının azaltılmaya çalışıldığı, hastaların günlük bakım tedavilerinin yapıldığı hastane/kliniklerdir. Hastanın iyileştirici tedavisi tamamlanmış ve bundan sonraki süreçte, ağrılarını azaltacak, hayatını kaliteli ve konforlu şekilde geçirmesinin sağlanması amacıyla sağlık personeli tarafından bakımlarının yapılmasını gerektiren bu hastane dışı profesyonel merkezlerin açılması ile yoğun bakımlarımızın daha amacına uygun hizmet vermesi amaçlanmalıdır."
TÜRKİYE
Yenidoğan Çetesi'nin kan donduran konuşmaları ortaya çıktı: 'Kestim nefesini haberiniz olsun'
Yorum yaz