EKONOMİ

İsrail’e ticaret kısıtlaması: ‘Türkiye’nin siyasi pozisyon ve bölgedeki beklentisini ortaya koyuyor’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin İsrail ile ticaretinin tamamen sonlandığını ve bu konuda kararlı olduklarını açıkladı. Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendiren Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Oytun Orhan Türkiye’nin İsrail’i eleştiren ama somut adım atmayan ülkelerden ayrıştığını belirtti.
Sitede oku
Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilerle konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İsrail ile ticaretin sonlandığını ifade etti. Erdoğan “Biz İsrail ile ticareti de ilişkileri de kestik, nokta. Biz Filistin’in sonuna kadar haklı davasında yanındayız” ifadesini kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Mayıs'tan bu yana İsrail’le ilgili rakamlar ihracatta da ithalatta da sıfır” ifadelerini kullanarak ihracat ve ithalat rakamlarını paylaştı.
Türkiye’nin İsrail ile ihracatı durdurmasının ekonomiden çok siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Oytun Orhan şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye 7 Ekim'den sonra İsrail’in Gazze’ye dönük saldırılarının şiddetlenmesi, sivillere dönük katliamların artmasına paralel olarak İsrail’e yönelik eleştirilerin dozunu artırmıştı. İlk aşamadaki söylemsel eleştiriler zaman içinde somut yaptırımlara dönüşmeye başladı. Enerji alanındaki muhtemel iş birlikleri sonlandırıldı. Siyasi alanda sürdürülen normalleşme süreci tamamen rafa kaldırıldı ve daha sonraki aşamada ekonomik yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Türkiye ilk aşamada belli ürün gruplarına ilişkin olarak İsrail’e ihracatı yasakladı. Daha sonra ise Mayıs 2024 ayında Türkiye İsrail ile ithalat ve ihracatı tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurduğunu açıkladı. Bu adımın ilk olarak ekonomik etkisinden öte siyasi bir anlamı var.

Türkiye her şeyden önce burada siyasi pozisyonu ile uyumlu ve tutarlı bir duruş ortaya koymak istiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son İslam işbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde bunu dile getirmesi esasen bölgedeki ülkelere dönük dolaylı bir eleştiri de içeriyor. Zira Arap ülkeleri ve Orta Doğu ülkeleri her ne kadar İsrail'i eleştirse de somut anlamda İsrail’e karşı bir yaptırım uygulamadılar hatta kendi aralarında bir birlik sağlayamadıkları da görülüyor. Türkiye İsrail’in dengelenmesi için öncelikle bölge ülkeleri arasında bir politika olması gerektiğini düşünüyor. Türkiye ekonomik yaptırım kartını kullanarak bu anlamda ayrıştığını ve bölge ülkelerinin de benzer bir tutum geliştirmesi gerektiğini ortaya koymaya çalışıyor.”

‘Türkiye bu konuda diğer ülkelerden ayrışıyor’

Türkiye'nin, İsrail’i eleştiren ama somut adım atmayan ülkelerden ayrıştığına da dikkat çeken Orhan sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye İsrail’i eleştirmenin ötesinde onu davranış değişikliğine yöneltecek somut adımların koordineli bir şekilde atılmasını savunuyor. Ekonomik anlamda bakıldığında sadece Türkiye’nin yaptırım kararı almasının İsrail'in davranışlarını değiştirmesine neden olacağını söylemek mümkün değil. Bu karar esasen ekonomik anlamda iki taraf açısından da sonuçları olacaktır. Ekonomik anlamda İsrail açısından ciddi bir karşılığı olmayacaktır. Türkiye'nin ihracatında inşaat malzemelerinin öne çıktığı görülüyor dolayısıyla bu da İsrail’in inşaat sektöründe fiyat artışlarına neden olmuş olabilir ancak siyasi sonuç beklentisi çok iyimser olur. Ancak burada esas mesele Türkiye'nin kendi siyasi pozisyonunu ortaya koyması ile ilgili diye düşünüyorum. Türkiye kamuoyunda da İsrail’e dönük artan bir tepki söz konusu bu da Türkiye’nin İsrail üzerinde kademeli olarak baskıyı artırmasında etkili oluyor. Sonuç olarak alınan bu kararın ekonomik anlamda ve İsrail’in davranışlarını değiştirme açısından etkisi sınırlı olsa da Türkiye’nin kendi siyasi pozisyonunu ve bölgedeki ülkelerden beklentisini ortaya koyması açısından anlamlı diye düşünüyorum.”
TÜRKİYE
DDM, Türkiye'nin İsrail ile ticaretinin devam ettiği iddialarını yalanladı
Yorum yaz