Türkiye'nin günlerce konuştuğu Diyarbakır'da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının ikinci gününe girildi. Davada dün tutuklu sanıklar; anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve cesedi taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar dinlendi. 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülmeye başlayan davanın 2. gününde tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.
Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşma kamerayla kayıt altına alınıyor. Davanın 2. gününe tanıkların dinlenmesiyle başlandı. Bugünkü duruşmada ilk olarak ağabey Baran Güran tanık sıfatıyla dinleniyor.
Duruşma salonunda gerginlik: Arif Güran hastaneye kaldırıldı
Tanıkların dinlendiği mahkeme salonunda eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren tanık Enes Baran'a soru sorduğu esnada baba Arif Güran sinir krizi geçirdi. Baba Arif Güran, ”Kızımdan bahsederek anlatmayın. Yeter. Allah için. Yeter yeter yeter. Gözümün içine baka baka anlatıyorlar” diyerek sinir krizi geçirerek mahkeme salonundan çıktı. Güran ailesi bu duruma tepki gösterirken mahkeme başkanı Güran ailesini sakinleştirmeye çalıştı.
Arif Güran, mahkeme salonundan çıktıktan sonra fenalaştı. Bunun üzerine adliye yakınlarında bekleyen ambulans çağırıldı. Arif Güran, sağlık ekipleri tarafından ambulansta ilk müdahalesi yapıldıktan sonra hastaneye kaldırıldı. Arif Güran, Diyarbakır Adliye Sarayı önüne getirilen ambulans ile tedbir amaçlı hastaneye götürüldü.
Narin Güran davasında gerginlik
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Narin'in ağabeyi Baran Güran’a soruyor: Biz sorgu yaparken sen dışarıdaydın. Salim Güran "Sen neyin peşindesin" dedi. Baran'ın da peşinde olduğu şeyin peşindeyim.
Arif Bey lütfen benim neyin peşinde olduğumu söylemem lazım benim amacım; yaşamıma da neden olsa 3 çocuk babası olarak mis gibi kokan Narin'in katilinin peşindeyim. O yüzden Baran sana Adli Tıp'ta kardeşini göstermedim o kokuyu alma diye sen de mis kokusuyla kalsın diye.
Arif Güran haykırarak Kürtçe konuşmaya başladı. Güran "Kızım katledilmiş sen ne diyorsun" diye bağırdı. Ardından duruşma salonundan çıkartıldı.
Habertürk'ün aktardığına göre, duruşmayı takip eden Güran ailesi mensupları, Nahit Eren'e isyan edip, "Onu istemiyoruz" dedi. Sanık avukatları da "Böyle yargılama yapılamaz" diye tepki gösterdi. Mahkeme başkanı da duruşmayı izleyen Güran ailesi fertlerinin yanına gitti ve kendilerini sakinleştirmeye çalıştı.
Duruşma salonu karıştı. Mahkeme başkanı, avukatlara "Soruyu direkt soracaksınız. Direkt sorulmazsa salondan çıkartırım" dedi.
Aile arasında gizli toplantı yapıldı mı?
Mahkeme başkanının 'aile arasında gizli toplantı yapılmış' sorusuna yanıt veren Baran Güran, "Olayda bazen bakanlar geliyordu, misafirler geliyordu, evi boşaltın diyorlardı. Görüşeceklerdi. Ben kendim şahit olmadım. Küçük yer olduğu için herkes patlıyordu, sinirleniyorlardı. Kadınlar bilseydi söylerlerdi. Ortada küçük bir kız var. Olay günü bazı kişiler bir araba geldiğini söylediler. Acaba kaçırıldı mı diye düşündük. 3-4 gün geçtikten sonra şeyhe danıştılar. Bir ağabeyi, bir kız kardeşinin önünde 7-8 saat beklettiniz Adli Tıp önünde. Kardeşim daha 18 yaşında, hayatı boyunca karakola gitmemiş. Cezaevi görüntülerinde 'dik dur Allah büyüktür' dedik. O görüntüyü kim yaymış onu da bilmiyorum. Kardeşim tepeye çıkmadan önce bu pislik tarafından (Nevzat Bahtiyar) kaçırıldı. Ailem, hayatı boyunca karakol görmemişler. Bundan dolayı farklı ifadeler vermişler. En son Narin’i öptüm acaba benim DNA’da bulaşmış mıdır diye düşündüm. Konu Narin olunca annem kimseyi korumaz. Köyde birkaç kez duydum, Nevzat Narin’e para vermiş. Çok soğukkanlıdır, işleyebilir. Birkaç çocuk içinde sadede Narin’e para vermiş. Nevzat, babamla araba ticaretinden dolayı bu işi yapmış olabilir. Olayın şoku ile Osman telefon kırdı, ben kafamı duvara vurdum. Annem duymasın diye gece dama çıkıp sessizce ağlıyordum. Salim Güran, amcamdır. Arama sırasında jandarma onu yanından ayırmıyordu" diye konuştu.
'Salim'in anne ile bir ilişkisi olsa Enes kafasına sıkardı'
Mahkeme başkanının 'evin içinde Enes böyle bir ilişkiyi görseydi ne yapardı' şeklindeki sorusuna da cevap veren Baran Güran, "Ev içinde Salim'in anne ile bir ilişkisi olsa Enes, Salim ve Nevzat'ı görseydi kafasına sıkardı, silah olmasaydı bıçakla öldürürdü" ifadelerini kullandı.
İfadesine başvurulan Narin'in amcasının oğlu Osman Güran ise, "Enes’le sadece o gün görüştüm. Enes’le beraber o gün köylülerle aramaya çıktık kaybolduğu zaman. 6 kez gittiğim yolda kırmızı terliği görmedim. Kadınların kavgasını duydum. 1 gün kolluktaydım, 6 gün nezaretteydim. Kolluk kuvvetlerinde işkence gördüm. Kolluk kuvvetleri terliğin numarasını sormuştu. Numara olarak uyuşmadığı bir gün sonra anlaşıldı" dedi.
Başka bir konudan dolayı tutuklu bulunan tanık Muhammet Kaya, "Köyde aramaya başladık. Terliği bulduğum gün, ikinci gündü. Süt almaya gidiyordum, yaklaşık 2,5 kilometre es geçtim. Dönüşte aldım, belki onundur diye düşündüm. Kimsenin bana terliği oraya koy talimatı olmadı. Benim geçtiğim esnada biri oraya atmış da olabilir. Dönüşte tekrar üstünden geçtim. Terliği bulduğumda direkt Baran’ı aradım. Sonra ağabeyimi aradım. 2-3 dakika geçmedi Baran aradı. Bayram astsubay vardı. Geldi '8 yaşındaki kız 25 numara ona ait olmadığını hiç mi anlamadınız?' dedi. Terliği ben buldum. Yol üstünde jandarma yoktu. Köye gittik kalabalık vardı. Orada gösterdik artık" şeklinde konuştu.
Çocukların ifadeleri alındı
Narin’in 7 yaşındaki kardeşi tanık M.E. Güran, "15.00 gibi yengem geldi. Narin camiye giderken Enes ağabeyimle oyun oynuyorduk. Ben annemin, o da kendi telefonuyla oynuyordu. Saat 16.00-17.00 gibi aşağı bakkalın yanına gittim. Annem işini bitirmişti. Uyandığımda annem evdeydi, hatırladığım kadarıyla ağabeyim evdeydi. Kardeşim Eren, Hediye yengenin geldiğini söyledi, elbiseleri bıraktı. Daha sonra bir tarafta ben, bir tarafta ağabeyim köyde soruyorduk. Okulun kamerasına bakarken saat 20.30-21.00 arasındaydı. Salim amcamı okulun yanında gördüm. Daha sonra evlerine gittik, Gizem Güran kapıyı açtı. Nevzat onlar da dışarı çıktı. Hediye yenge eve geldiğinde kapıyı Eren açtı. Ben o sırada evde yatıyordum. Salim amcam bize gelmedi. Narin, dışarıdan geldiğinde tek başına kapıyı açabiliyor, açamazsa kapıya çalıyor" dedi.
İfadesi alınırken ağlamaya başladı
Narin'in kardeşi M.E. Güran ifadesi alınırken ağlamaya başladı. Mahkeme başkanı, ağlayan çocuğun ifadesini yarım bırakarak diğer tanıkları dinlemeye başladı.
9 yaşındaki tanık M.K. ise, "Narin’i kaybolduğu gün camide gördüm. Eve geldim, dinlendim. Narin’in caminin ardından bakkaldan çıktığını gördüm. Bir de sarı ot toplarken gördüm" diye konuştu.
Salim Güran'ın kızı 16 yaşındaki G. Güran ifadesinde, "Çarşıya gittik, 14.30 gibi eve geldik. Babama yemek hazırladık. Aldığımız elbiseleri babamıza gösterdik. Babam yemek yedi, sonra uyudu. Saati tam hatırlamıyorum. Sonra 15.30 gibi çıktı. Babam evden çıktıktan sonra biz evde kaldık. Olay günü Enes evimize hiç gelmedi. Ben de hiç evden çıkmadım. Nevzat’ın babamla araları iyiydi, birlikte vakit geçirirlerdi. Narin kaybolduktan sonra babam hiç eve gelmedi" şeklinde konuştu.
Tutuklu kadın tanık Maşallah’ın kızı 16 yaşındaki M. Güran da, "Annemler çok ifadeye gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu. Olayın olduğu gün Narin bizim eve geldi. Annem ablama sordu 'Kim geldi?' diye. 'Narin geldi' dedi. Narin’in yanına gitmedim. Gözaltına alınmadan önce 17.40 bilinç altıma yerleşmişti. Köylüler bu saatleri söyleyince bilinç altıma yerleşti. Enes, İstanbul’a götürülüp geldikten sonra bize geldi. Ama psikolojisi bozuk olduğu için hiç konuşmadım" ifadelerini kullandı.